Marmara Denizi’ndeki müsilajın en kıymetli niçinlerinden olan atık sularla ilgili 2006 yılında çıkarılan Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği’nin 10 yıl boyunca yaşama geçirilmediği ortaya çıktı. Yönetmeliğin en değerli detayını “arıtma tesislerinden çıkan azot ve fosfor bedellerinin düşürülmesi” oluşturuyor.
Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine nazaran, bu yönetmelikle Marmara Denizi’nde bugün epeyce önemli etraf kirliliğine niye olan müsilaja (deniz salyası) karşı 15 yıl evvel tedbir alınabileceğine dikkati çeken İklim Değişikliği Siyaset ve Araştırma Derneği Lideri Baran Bozoğlu, “2006 yılında çıkan yönetmelik daha sonrası hassas alanların belirlenmesi 10 yıl bekledi. Müsilajın ana niçini olan azot, fosfor üzere kirleticilerin önüne geçecek zorunluluklar gecikti. Mevcut atıksu arıtma tesislerine ise 23 Aralık 2016’dan daha sonra yedi yıl geçiş süreci tanındı. Yani yönetmeliğin çıkmasından 17 yıl daha sonra, şayet rastgele bir erteleme şayet olmazsa, tesisler bu revizyonları yapacak” dedi.
Bugün Marmara’da yaşanan müsilaj sıkıntısının sebeplerinden birinin de “yönetmeliğin uygulanmaması” olduğuna dikkat çeken Bozoğlu, “2006’da çıkan yönetmelik daha sonrası hassas alanların belirlenmesi 10 yıl beklendiği için yönetmelik uygulamaya konulamamış, müsilajın ana niçini olan azot, fosfor üzere kirleticilerin önüne geçecek zorunluluklar gecikmiştir” dedi.
“İki bakanlığın içindeki yetki karmaşasının sonuçlarını yaşamaktayız”
2011 yılında Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın kurulmasının da bu süreçte tesirli olduğunu söyleyen Bozoğlu, “2011’de kurulan Etraf ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı içindeki yetki karmaşasının sonuçlarını yaşamaktayız. Ne kadar yanlışlı bir adım olduğu, yapılan onlarca projenin rafa kaldırıldığı, mevzuatın ve uygulamaların geciktiği, liyakatli işçinin savrulduğu görülmüştür. Müsilaj meselesinin tespiti ve tahlili, raflardadır” tabirlerini kullandı.
Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine nazaran, bu yönetmelikle Marmara Denizi’nde bugün epeyce önemli etraf kirliliğine niye olan müsilaja (deniz salyası) karşı 15 yıl evvel tedbir alınabileceğine dikkati çeken İklim Değişikliği Siyaset ve Araştırma Derneği Lideri Baran Bozoğlu, “2006 yılında çıkan yönetmelik daha sonrası hassas alanların belirlenmesi 10 yıl bekledi. Müsilajın ana niçini olan azot, fosfor üzere kirleticilerin önüne geçecek zorunluluklar gecikti. Mevcut atıksu arıtma tesislerine ise 23 Aralık 2016’dan daha sonra yedi yıl geçiş süreci tanındı. Yani yönetmeliğin çıkmasından 17 yıl daha sonra, şayet rastgele bir erteleme şayet olmazsa, tesisler bu revizyonları yapacak” dedi.
Bugün Marmara’da yaşanan müsilaj sıkıntısının sebeplerinden birinin de “yönetmeliğin uygulanmaması” olduğuna dikkat çeken Bozoğlu, “2006’da çıkan yönetmelik daha sonrası hassas alanların belirlenmesi 10 yıl beklendiği için yönetmelik uygulamaya konulamamış, müsilajın ana niçini olan azot, fosfor üzere kirleticilerin önüne geçecek zorunluluklar gecikmiştir” dedi.
“İki bakanlığın içindeki yetki karmaşasının sonuçlarını yaşamaktayız”
2011 yılında Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın kurulmasının da bu süreçte tesirli olduğunu söyleyen Bozoğlu, “2011’de kurulan Etraf ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı içindeki yetki karmaşasının sonuçlarını yaşamaktayız. Ne kadar yanlışlı bir adım olduğu, yapılan onlarca projenin rafa kaldırıldığı, mevzuatın ve uygulamaların geciktiği, liyakatli işçinin savrulduğu görülmüştür. Müsilaj meselesinin tespiti ve tahlili, raflardadır” tabirlerini kullandı.