400 ‘kağıtsız’ 40 gündür açlık grevinde!
Kimileri “geri dönüş” olmadığını göstermek için “dudaklarını birbirine diken” bu şahısların birçoklarının sıhhat durumu kritik düzeye geldi.
Belçika’da “kağıtsız” olarak isimlendirilen yaklaşık 150 bin kişi, yıllardır yasal oturum yahut çalışma evrakları olmadan ülkede yaşıyor. Birçoğunun oturum talepleri reddedilen “kağıtsızların” yaklaşık 400’ü, seslerini Belçika hükümetine duyurmak için 6 aydır başşehir Brüksel’in merkezindeki bir kilise ile üniversite yerleşkesinin bir kısmında yaşıyor.
Son 40 gündür ise açlık grevi yapan “kağıtsızlar”, Belçika devletinin kendileri için yasal düzenleme yapmasını ve “kaçak” pozisyondan yasal pozisyona geçirmesini talep ediyor.
Cezayir, Tunus, Afganistan, Pakistan ve birfazlaca Afrika ülkesinden yıllar evvel Belçika’ya gelen kağıtsızların durumu yıllardır ülkenin tartışma hususlarından biri. Daha evvel 2000 ve 2009 senelerında da açlık grevi yapan kağıtsızlar, o periyotta taleplerine karşılık bulmuş ve yasal olarak sisteme dahil edilmişlerdi.
bir daha birebir talepte bulunan, sosyalist ve çevreci siyasi partilerden de dayanak bulan bu bireylerin işi bu sefer sıkıntı görünüyor. Zira Belçika hükümeti pek katı bir tavır izliyor ve katiyen taleplerinin karşılanmayacağını belirtiyor.
BELÇİKA HÜKÜMETİ HAYLİ KATI GÖRÜNÜYOR
Belçika’nın Göç ve İlticadan Sorumlu Devlet Bakanı Sammy Mahdi, son günlerde açlık grevindekilerle pazarlık yapmayacağını sık sık lisana getiriyor.
Mahdi, son olarak “kağıtsızların” birçoğuna mahkeme süreçlerinin akabinde ülkeyi terk etmeleri için celp gittiğini, açlık grevi yapanlar için istisna yapılması halinde geriye kalan on binlerce kişi için de tıpkı yolun açılacağını söylemiş oldu.
Mahdi, “Biroldukca bireye ülkeyi terk etmeleri söylendi. Bunu yapmadılar ve burada kalarak kaçak biçimde çalışmaya devam ettiler. Ülkeyi terk etmesi için celp gönderilenleri yasal hale sokmak mümkün değil. Evraksız 150 bin kişiyi yasal tabana sokamayız. Kişisel istisnalar olabilir lakin bunu topluca yapmak imkansız.” dedi.
Açlık grevindekilere aksiyonlarını sonlandırma daveti da yapan Mahdi, durumun önemli olduğunu belirterek “Ümit ederim kimse ölmez. Her gece birinin ölebileceği fikriyle yatağa gidiyorum ve uyku tutmuyor. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum.” sözlerini kullandı.
“PATRONLAR KÖLE ÜZERE ÇALIŞTIRIYOR”
Açlık grevindekiler ise hareketlerinden vazgeçmiyor. Grevdekilerin sözcülerinden Ahmed, kağıtsızlar için uygun bir tahlil bulunmasını, göçle ilgili kanunların Belçika’daki siyasi ve ekonomik gerçeklikle bir daha düzenlenmesini istediklerini söylemiş oldu.
AA muhabirine konuşan ve soy ismini vermek istemeyen Ahmed, Sammy Mahdi’ye karşılık olarak “Kağıtsızlar olarak uzun yıllardır Belçika’da çalışıyoruz lakin kimi vakit iş kazaları olabiliyor. Bizi koruyan bir kanun yok. Toplumsal teminatımız yok.” dedi.
Eylemcilerden Ranem ise uzun müddettir hükümetle diyalog kurmak istediklerini lakin kimsenin kendileriyle temasa geçmediğini belirtti.
Ranem, “Hepimiz işsiziz. Oturduğumuz meskenlerin kirasını, faturaları ödeyemiyoruz. Burada birfazlaca aile var. Kimileri kaçak çalışıyor. Günde 13-14 saat çalışıyorlar ancak yalnızca 30 avro kazanabiliyorlar.” formunda konuştu.
Kağıtsızların birçoklarının yasal statü için başvurduğunu lakin reddedildiğini lisana getiren Ranem, “Avukatlar itiraz etti lakin sonuç alamadık. Biz adalet arıyoruz. Avrupa, insan haklarının, eşitlik ve adaletin merkezi diye buraya geldik. Lakin işverenler bizi köle üzere çalıştırıyor. 2021 yılında hala köle üzereyiz.” dedi.
DURUM ALARM VERİYOR
Açlık grevi yapanların 230 kadarı Brüksel’deki Saint-Jean-Baptiste au Beguinage Kilisesi’nde, kalanları ise ULB Üniversitesinin yerleşkesinde bulunuyor. Seslerini duyurmaları için aylar evvel buraya yerleşmelerine müsaade verilen “kağıtsızların” çabucak hepsi, 40 günlük açlık grevinin akabinde şu anda bitkin durumda.
Yerlere açılan yataklarda yatarak günü geçiren bireylerin birçoklarının sıhhat durumu artık alarm verici seviyede. Açlık grevindekilerin sıhhatini takip eden tabipler da durumun ciddiyetine dikkati çekiyor.
Hekimlerden Cecile Vaneau, AA muhabirine bilgi verirken, “Doktorlar olarak her gün buradayız. Durum epey kritik düzeylere ilerlemiş durumda. Giderek tehlikeli bir hal alıyor. Her gün hastaneye kaldırılanlar oluyor.” diye konuştu.
Grevdekilerin birden fazla yüzde 15 kilo kaybına uğramış vaziyette. Bilhassa mide kramplarının arttığı, böbrek problemlerinin ortaya çıktığı, şuur kayıplarının başladığı belirtiliyor. Ruhsal meşakkatlerin da başladığı, bu basamaktan daha sonra nörolojik problemlerin baş göstereceği tabir ediliyor.
Her gün sıhhat durumu hayli berbatlaşan birkaç kişi hastaneye kaldırılıyor. AA takımının ULB üniversitesi yerleşkesinde çekim yaptığı sırada bir kişi daha sıhhat grupları tarafınca ambulansla hastaneye gdolayıldü.
DUDAKLARINI DİKTİLER
Açlık grevi yapanlardan 4 kişi ise hareketlerinde ne kadar önemli olduklarını göstermek için dudaklarını dikti.
Bu 4 kişi, hekim nezareti altında açlık grevlerine devam ediyor. Dudakları dikili bireylere sıvı desteği ağızlarındaki ufak aralıktan pipet sayesinde yapılıyor.
Kimileri “geri dönüş” olmadığını göstermek için “dudaklarını birbirine diken” bu şahısların birçoklarının sıhhat durumu kritik düzeye geldi.
Belçika’da “kağıtsız” olarak isimlendirilen yaklaşık 150 bin kişi, yıllardır yasal oturum yahut çalışma evrakları olmadan ülkede yaşıyor. Birçoğunun oturum talepleri reddedilen “kağıtsızların” yaklaşık 400’ü, seslerini Belçika hükümetine duyurmak için 6 aydır başşehir Brüksel’in merkezindeki bir kilise ile üniversite yerleşkesinin bir kısmında yaşıyor.
Son 40 gündür ise açlık grevi yapan “kağıtsızlar”, Belçika devletinin kendileri için yasal düzenleme yapmasını ve “kaçak” pozisyondan yasal pozisyona geçirmesini talep ediyor.
Cezayir, Tunus, Afganistan, Pakistan ve birfazlaca Afrika ülkesinden yıllar evvel Belçika’ya gelen kağıtsızların durumu yıllardır ülkenin tartışma hususlarından biri. Daha evvel 2000 ve 2009 senelerında da açlık grevi yapan kağıtsızlar, o periyotta taleplerine karşılık bulmuş ve yasal olarak sisteme dahil edilmişlerdi.
bir daha birebir talepte bulunan, sosyalist ve çevreci siyasi partilerden de dayanak bulan bu bireylerin işi bu sefer sıkıntı görünüyor. Zira Belçika hükümeti pek katı bir tavır izliyor ve katiyen taleplerinin karşılanmayacağını belirtiyor.
BELÇİKA HÜKÜMETİ HAYLİ KATI GÖRÜNÜYOR
Belçika’nın Göç ve İlticadan Sorumlu Devlet Bakanı Sammy Mahdi, son günlerde açlık grevindekilerle pazarlık yapmayacağını sık sık lisana getiriyor.
Mahdi, son olarak “kağıtsızların” birçoğuna mahkeme süreçlerinin akabinde ülkeyi terk etmeleri için celp gittiğini, açlık grevi yapanlar için istisna yapılması halinde geriye kalan on binlerce kişi için de tıpkı yolun açılacağını söylemiş oldu.
Mahdi, “Biroldukca bireye ülkeyi terk etmeleri söylendi. Bunu yapmadılar ve burada kalarak kaçak biçimde çalışmaya devam ettiler. Ülkeyi terk etmesi için celp gönderilenleri yasal hale sokmak mümkün değil. Evraksız 150 bin kişiyi yasal tabana sokamayız. Kişisel istisnalar olabilir lakin bunu topluca yapmak imkansız.” dedi.
Açlık grevindekilere aksiyonlarını sonlandırma daveti da yapan Mahdi, durumun önemli olduğunu belirterek “Ümit ederim kimse ölmez. Her gece birinin ölebileceği fikriyle yatağa gidiyorum ve uyku tutmuyor. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum.” sözlerini kullandı.
“PATRONLAR KÖLE ÜZERE ÇALIŞTIRIYOR”
Açlık grevindekiler ise hareketlerinden vazgeçmiyor. Grevdekilerin sözcülerinden Ahmed, kağıtsızlar için uygun bir tahlil bulunmasını, göçle ilgili kanunların Belçika’daki siyasi ve ekonomik gerçeklikle bir daha düzenlenmesini istediklerini söylemiş oldu.
AA muhabirine konuşan ve soy ismini vermek istemeyen Ahmed, Sammy Mahdi’ye karşılık olarak “Kağıtsızlar olarak uzun yıllardır Belçika’da çalışıyoruz lakin kimi vakit iş kazaları olabiliyor. Bizi koruyan bir kanun yok. Toplumsal teminatımız yok.” dedi.
Eylemcilerden Ranem ise uzun müddettir hükümetle diyalog kurmak istediklerini lakin kimsenin kendileriyle temasa geçmediğini belirtti.
Ranem, “Hepimiz işsiziz. Oturduğumuz meskenlerin kirasını, faturaları ödeyemiyoruz. Burada birfazlaca aile var. Kimileri kaçak çalışıyor. Günde 13-14 saat çalışıyorlar ancak yalnızca 30 avro kazanabiliyorlar.” formunda konuştu.
Kağıtsızların birçoklarının yasal statü için başvurduğunu lakin reddedildiğini lisana getiren Ranem, “Avukatlar itiraz etti lakin sonuç alamadık. Biz adalet arıyoruz. Avrupa, insan haklarının, eşitlik ve adaletin merkezi diye buraya geldik. Lakin işverenler bizi köle üzere çalıştırıyor. 2021 yılında hala köle üzereyiz.” dedi.
DURUM ALARM VERİYOR
Açlık grevi yapanların 230 kadarı Brüksel’deki Saint-Jean-Baptiste au Beguinage Kilisesi’nde, kalanları ise ULB Üniversitesinin yerleşkesinde bulunuyor. Seslerini duyurmaları için aylar evvel buraya yerleşmelerine müsaade verilen “kağıtsızların” çabucak hepsi, 40 günlük açlık grevinin akabinde şu anda bitkin durumda.
Yerlere açılan yataklarda yatarak günü geçiren bireylerin birçoklarının sıhhat durumu artık alarm verici seviyede. Açlık grevindekilerin sıhhatini takip eden tabipler da durumun ciddiyetine dikkati çekiyor.
Hekimlerden Cecile Vaneau, AA muhabirine bilgi verirken, “Doktorlar olarak her gün buradayız. Durum epey kritik düzeylere ilerlemiş durumda. Giderek tehlikeli bir hal alıyor. Her gün hastaneye kaldırılanlar oluyor.” diye konuştu.
Grevdekilerin birden fazla yüzde 15 kilo kaybına uğramış vaziyette. Bilhassa mide kramplarının arttığı, böbrek problemlerinin ortaya çıktığı, şuur kayıplarının başladığı belirtiliyor. Ruhsal meşakkatlerin da başladığı, bu basamaktan daha sonra nörolojik problemlerin baş göstereceği tabir ediliyor.
Her gün sıhhat durumu hayli berbatlaşan birkaç kişi hastaneye kaldırılıyor. AA takımının ULB üniversitesi yerleşkesinde çekim yaptığı sırada bir kişi daha sıhhat grupları tarafınca ambulansla hastaneye gdolayıldü.
DUDAKLARINI DİKTİLER
Açlık grevi yapanlardan 4 kişi ise hareketlerinde ne kadar önemli olduklarını göstermek için dudaklarını dikti.
Bu 4 kişi, hekim nezareti altında açlık grevlerine devam ediyor. Dudakları dikili bireylere sıvı desteği ağızlarındaki ufak aralıktan pipet sayesinde yapılıyor.