Aliyev’den AB’ye reaksiyon: “Ermenistan’a ne kadar para verilecekse bize de tıpkı ölçüde verilmeli”
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, lokal medyaya gündeme ait açıklamalarda bulundu.
Dün Azerbaycan-Ermenistan hududunda Ermenistan’ın Azerbaycan askerlerine ateş açtığını hatırlatan Aliyev, “Bu mesnetsiz atak kararında bir Azerbaycan askeri öldürüldü. Bu, savaştan daha sonraki birinci olay değil. Maalesef daha evvelki cezai önlemlerimiz Ermenistan’a ders olmadı. Dün yaşanan olay istisna değil. Savunma Bakanı’na (Zakir Hasanov) göre Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri failleri cezalandırmak için kararlı tedbirler aldı ve bugün aldığımız bilgiye nazaran 6-8 düşman askeri etkisiz hale getirildi. Bu olaydan kısa bir süre daha sonra Ermeni tarafı ateşkes konusunda ısrar etmeye başladı. Lakin Azerbaycanlı bir askerin vefatının asla affedilmeyeceğini anlamaları gerekir. Saat 21.30’da Savunma Bakanı’na ateşi kesmesi buyruğunu verdim ve Ermenilerin hayli sayıda yaralısını almalarına müsaade verilmesini söylemiş oldum. Sonuç olarak Azerbaycan bir daha hümanizmi gösterdi” tabirlerini kullandı.
Ermenistan’ın İkinci Karabağ Savaşı’ndan ders çıkarmadığını belirten Aliyev, “Bu niçinle epey sıkıntı bir durumda bunu başardık ve bugün hudut boyunca tüm kıymetli denetim noktalarında bulunuyoruz. Yalnızca yerleşmedik, orada askerlerimizin hizmet etmesi için çağdaş bir altyapı kurduk. Zira orada hava epeyce soğuk ve nazaranv yapmak epeyce sıkıntı. Kar kalınlığı muhtemelen 3-4 metredir. Artık ikmal, erzak, yollar ve elektrik çizgileri döşendi” dedi.
“SAVAŞTAN daha sonra YAKLAŞIK 200 AZERBAYCAN VATANDAŞI YARALANDI VE HAYATINI KAYBETTİ”
2021’de Karabağ’ın imarı ve kalkınması için hayli büyük bir program başlatıldığını aktaran Aliyev, “Her şeydilk evvel mayın temizleme çalışmaları yapılmalı. Hem ANAMA, Azerbaycan Savunma Bakanlığı ve Acil Durumlar Bakanlığı bu alanda faaliyetlerini sürdürüyor. Maalesef hala insanları kaybediyoruz. Savaştan daha sonra yaklaşık 200 Azerbaycan vatandaşı, hem sivil ve hem asker öldü yahut önemli biçimde yaralandı. Bu niçinle mayın temizleme ile ilgili olarak evvela altyapının geçtiği yerlere yani elektrik sınırlarına, yollara odaklanıldı” tabirlerini kullandı. Aliyev, “Öte yandan kentlerin mayınlardan arındırılması süreci devam ediyor, bilhassa Şuşa ve Ağdam’da süratle ilerliyor. Berde-Ağdam demiryolunun imaline şimdiden başladık. Horadiz-Ağbend-Zengezur koridorunun bir kesimi olan demiryolunun imaline başladık. Başka kentler için master planların geliştirilmesi için ilgili firmalarla mutabakatlar imzaladık. Her şeyin makul olmasını istiyoruz. Çabuk yapalım lakin bununla birlikte tez etmeyelim. Zira her şey makul olmalı ve oraya dönecek şahıslara en güzel kurallar sağlanmalıdır” diye konuştu.
“ERMENİSTAN’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ TANIMAMAK İÇİN TAHMİNEN YÜZ KAT DAHA FAZLA niçinİMİZ VAR”
Azerbaycan’ın Ermenistan’a barış muahedesinin gündemini sunduğunu vurgulayan Aliyev, “Sınırların belirleme konusunda fazlaca net tekliflerde bulunduk. Bildiğiniz üzere Ermenistan birinci etapta karşılık vermedi, ne evet ne de hayır dedi. Bu, Ermenistan idaresinin geleceğe dair net bir vizyonu olmadığını bir sefer daha gösteriyor. İki ülkenin birbirinin toprak bütünlüğünü tanımasını, sonların belirlenmesi için çalışmaya başlamasını, bağlantı yollarının açılması sürecini başlatmasını ve bir barış mutabakatı imzalamasını önerdik. Yani bir barış muahedesinin imzalanması yüzde yüz bir garanti değil lakin her halükarda savaş riskini büyük ölçüde minimuma indiriyor” dedi. Aliyev, “Ancak şunu da bilmeliyiz ki rastgele bir barış muahedesi Ermenistan için yalnızca bir kağıt modülü olabilir. Artık imzalansa da imzalanmasa da dediğim üzere askeri gücümüzü her vakit artıracağız ve artırmalıyız. Şayet bizim toprak bütünlüğümüzü tanımak istemezlerse, biz de onların toprak bütünlüğünü tanımayacağız. Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü inkar etmek için tahminen de onların bizim toprak bütünlüğümüzü kabul etmemelerinden yüz kat daha fazla sebebimiz var. Zira bunu aslına bakarsan herkes biliyor ve dünya kamuoyu da biliyor ki Kasım 1920’de tarihi vatanımız Zengezur bizden koparılarak Ermenistan’a ve birebir biçimde Göyçe de, 29 Mayıs 1918’de Erivan kenti Ermenistan’a verildi. Yani dedikleri üzere Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü tanımamak için birfazlaca faktörümüz var. bir daha de gelecekteki barış ve ülkeler içindeki bağların kurulması ismine buna hazırız. Lakin 6 ay daha sonra tıpkı olacağının garantisini veremem. İstemiyorlar, tamam olmasın, bu biçimde ne olacağını nazaranceğiz tabirlerini kullandı.
“MİNSK KÜMESİ YALNIZCA ÜÇ ÜLKEDEN OLUŞMUYOR, GERİ KALANI ÜÇ ÜLKE TARAFINDAN İZOLE EDİLDİ”
AGİT Minsk Grubu’ndaki problemlere değinen Aliyev, “Rusya ile ABD, Rusya ve Avrupa Birliği içindeki son olaylar, bu ülkeler içindeki bu tek iş birliği biçiminin resmi manada değil, bu biçimde konsolide bir halde sürdürüleceğini gösteriyor. Bu niçinle evvel kendimize açıklığa kavuşturmamız gerekiyor ki bugün Minsk Kümesi eşbaşkanlığı vaktin gerçekleriyle ne kadar örtüşüyor, eşbaşkanları değiştirmeye gerek var mı, zira Minsk Kümesi yalnızca bu üç ülkeden oluşmuyor. Bu üç ülke, aslında, dürüst olmak gerekirse, geri kalanını izole etti” dedi.
Aliyev, “Ayrıca, rastgele bir biçimde yardım etme isteğini söz eden öteki tüm kuruluşlar engellendi. Bunu kesin olarak biliyorum. Bildiğim kadarıyla 2005 yılında Avrupa Kurulu Parlamenterler Meclisi’nde işgali kınayan bir karar almayı başardığımızda Minsk Kümesi’nde büyük bir skandal yaşandı. bir süre evvel, geçen yıl bir dışişleri heyeti, sanırım üç AB üye devletinden bakanlar geldi. Bu ziyarete karşı hal da epeyce kıskançtı. Diğer bir deyişle süreci büsbütün tekelleştirmeye, yalnızca öbür aktörleri değil, Minsk Kümesi üyelerini de dışlama teşebbüsü, onların yalnızca istatistikçi kalmasına niye oluyor. Birçoğu bu kümenin kim olduğunu bile bilmiyor. birinci vakit içinderda, bu kümenin sürdürülebilirliği açıklığa kavuşturulmalıdır. İkincisi, ne yapmayı planladıklarına dair bir günlük sunmalılar ve bu günlük, üçü içinde kararlaştırılmalıdır. bu biçimde Azerbaycan ve Ermeni tarafları buna karşı hallerini açıklamalıdır. çabucak hemen bu birinci iki konu yok. Bu niçinle prensip olarak konuşulacak bir husus da yoktur. Tecrübe kelam konusu olduğunda, tecrübe âlâ bir şeydir, fakat sadece olumlu bir tecrübeyse. Bu yüzden bir şeyler bulmaları gerektiğini düşünüyorum, bir karara varmaları gerekiyor” biçiminde konuştu.
“LAÇIN KORİDORU DENETİMİMİZ ALTINDA”
Azerbaycan’ın müsaade olmadan Hankendi’ye yasa dışı yapılan ziyaretlere değinen Aliyev, “Rusya bu çeşit yasa dışı ziyaretler niçiniyle tekraren tarafımızca resmi olarak kınandı. Hem Savunma Bakanımız (Zakir Hasanov) mevkidaşına mektuplar gönderdi birebir vakitte barış gücü lideri azarlandı ve Valeri Pekress’in son yasadışı ziyaretiyle ilgili olarak tıpkı adımlar atıldı. Bize görmedik, bilmiyorduk, kolay bir otomobille geldi üzere mazeretler uydurdular. Organize bir seyahat olduğunu söylemeliyim. Zira Valeri Pekress istediği eskortla gidemedi ve hayli hudutlu sayıda kişi onunla gitti. Oraya gittiler ve geri döndüler. Döndükten daha sonra haber geldi. Zira muhtemelen onları Laçın koridorunda durduracağımızdan korktular. Zira orada olduklarını bilseydik biz onları mutlaka geri bırakmazdık. Laçın koridoru bizim denetimimiz altında. Orada ilerleyen rastgele bir arabayı durdurabiliriz ve kimse bize bir şey söyleyemez. Genel olarak giriş ve çıkışta, Hankendi’de ve etrafında meydana gelen tüm olaylar hakkında yanlışsız bilgiye sahip olduğumuzu söyleyebilirim. ötürüsıyla bizden bir şey gizlemek, ‘görmedik, bilmiyoruz’ demek önemli değildi” dedi.
“ERMENİSTAN’A NE KADAR PARA VERİLECEKSE BİZE DE BİREBİR ÖLÇÜDE VERİLMELİ”
Avrupa Kurulu Lideri Charles Michel’le fazlaca olumlu bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Aliyev, “Geçen ay Brüksel’deki görüşmemiz için de tıpkı şeyi söyleyebilirim. Bizim için asıl sıkıntı Avrupa Birliği ile geleceğimizi yanlışsız planlamaktı. Bunu eski önderlerle yaptığım görüşmelerde tekraren lisana getirdim. Özel bir beklentimiz yok dedim” sözlerini kullandı.
Azerbaycan ve AB içinde son olaylara kadar hiç bir sorunun olmadığını lisana getiren Aliyev, “Bu, Ermenistan ve Azerbaycan için öngörülen mali paketin hacmiyle de ilgili. Harap olan Azerbaycan için yalnızca 140 milyon euro, Ermenistan için ise 2.6 milyar euro meblağında bir mali paket öngörülmüş bulunmasına hayli şaşırdık. Bu bir adaletsizliktir. Hatta Aralık ayında Brüksel’de bir İtalyan gazeteciye verdiğim röportajda gazetecinin bana bunun ne kadar adil olduğunu sorduğunu söyleyebilirim. Demek istediğim, bunu söyleyen yalnızca ben değilim. Bu esasen Avrupa’da yaygın bir sorun. Bunu toplum ortasında daima söylemiş oldum. Bu bir adaletsizlik ve bir açıklamaya muhtaçlığımız var. Bu adaletsizliğe olağan olarak sessiz kalmayacağız. Bu AB-Azerbaycan bağlarına hayli büyük olumsuz tesiri olacak. Ermenistan’da tek bir bina bile yıkılmadı. Lübnan büyüklüğündeki topraklarımız büsbütün yok edildi. Bize yalnızca 140 milyon, onlara 2.6 milyar. Neye dayanarak, açıklama yapsınlar” dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, lokal medyaya gündeme ait açıklamalarda bulundu.
Dün Azerbaycan-Ermenistan hududunda Ermenistan’ın Azerbaycan askerlerine ateş açtığını hatırlatan Aliyev, “Bu mesnetsiz atak kararında bir Azerbaycan askeri öldürüldü. Bu, savaştan daha sonraki birinci olay değil. Maalesef daha evvelki cezai önlemlerimiz Ermenistan’a ders olmadı. Dün yaşanan olay istisna değil. Savunma Bakanı’na (Zakir Hasanov) göre Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri failleri cezalandırmak için kararlı tedbirler aldı ve bugün aldığımız bilgiye nazaran 6-8 düşman askeri etkisiz hale getirildi. Bu olaydan kısa bir süre daha sonra Ermeni tarafı ateşkes konusunda ısrar etmeye başladı. Lakin Azerbaycanlı bir askerin vefatının asla affedilmeyeceğini anlamaları gerekir. Saat 21.30’da Savunma Bakanı’na ateşi kesmesi buyruğunu verdim ve Ermenilerin hayli sayıda yaralısını almalarına müsaade verilmesini söylemiş oldum. Sonuç olarak Azerbaycan bir daha hümanizmi gösterdi” tabirlerini kullandı.
Ermenistan’ın İkinci Karabağ Savaşı’ndan ders çıkarmadığını belirten Aliyev, “Bu niçinle epey sıkıntı bir durumda bunu başardık ve bugün hudut boyunca tüm kıymetli denetim noktalarında bulunuyoruz. Yalnızca yerleşmedik, orada askerlerimizin hizmet etmesi için çağdaş bir altyapı kurduk. Zira orada hava epeyce soğuk ve nazaranv yapmak epeyce sıkıntı. Kar kalınlığı muhtemelen 3-4 metredir. Artık ikmal, erzak, yollar ve elektrik çizgileri döşendi” dedi.
“SAVAŞTAN daha sonra YAKLAŞIK 200 AZERBAYCAN VATANDAŞI YARALANDI VE HAYATINI KAYBETTİ”
2021’de Karabağ’ın imarı ve kalkınması için hayli büyük bir program başlatıldığını aktaran Aliyev, “Her şeydilk evvel mayın temizleme çalışmaları yapılmalı. Hem ANAMA, Azerbaycan Savunma Bakanlığı ve Acil Durumlar Bakanlığı bu alanda faaliyetlerini sürdürüyor. Maalesef hala insanları kaybediyoruz. Savaştan daha sonra yaklaşık 200 Azerbaycan vatandaşı, hem sivil ve hem asker öldü yahut önemli biçimde yaralandı. Bu niçinle mayın temizleme ile ilgili olarak evvela altyapının geçtiği yerlere yani elektrik sınırlarına, yollara odaklanıldı” tabirlerini kullandı. Aliyev, “Öte yandan kentlerin mayınlardan arındırılması süreci devam ediyor, bilhassa Şuşa ve Ağdam’da süratle ilerliyor. Berde-Ağdam demiryolunun imaline şimdiden başladık. Horadiz-Ağbend-Zengezur koridorunun bir kesimi olan demiryolunun imaline başladık. Başka kentler için master planların geliştirilmesi için ilgili firmalarla mutabakatlar imzaladık. Her şeyin makul olmasını istiyoruz. Çabuk yapalım lakin bununla birlikte tez etmeyelim. Zira her şey makul olmalı ve oraya dönecek şahıslara en güzel kurallar sağlanmalıdır” diye konuştu.
“ERMENİSTAN’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ TANIMAMAK İÇİN TAHMİNEN YÜZ KAT DAHA FAZLA niçinİMİZ VAR”
Azerbaycan’ın Ermenistan’a barış muahedesinin gündemini sunduğunu vurgulayan Aliyev, “Sınırların belirleme konusunda fazlaca net tekliflerde bulunduk. Bildiğiniz üzere Ermenistan birinci etapta karşılık vermedi, ne evet ne de hayır dedi. Bu, Ermenistan idaresinin geleceğe dair net bir vizyonu olmadığını bir sefer daha gösteriyor. İki ülkenin birbirinin toprak bütünlüğünü tanımasını, sonların belirlenmesi için çalışmaya başlamasını, bağlantı yollarının açılması sürecini başlatmasını ve bir barış mutabakatı imzalamasını önerdik. Yani bir barış muahedesinin imzalanması yüzde yüz bir garanti değil lakin her halükarda savaş riskini büyük ölçüde minimuma indiriyor” dedi. Aliyev, “Ancak şunu da bilmeliyiz ki rastgele bir barış muahedesi Ermenistan için yalnızca bir kağıt modülü olabilir. Artık imzalansa da imzalanmasa da dediğim üzere askeri gücümüzü her vakit artıracağız ve artırmalıyız. Şayet bizim toprak bütünlüğümüzü tanımak istemezlerse, biz de onların toprak bütünlüğünü tanımayacağız. Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü inkar etmek için tahminen de onların bizim toprak bütünlüğümüzü kabul etmemelerinden yüz kat daha fazla sebebimiz var. Zira bunu aslına bakarsan herkes biliyor ve dünya kamuoyu da biliyor ki Kasım 1920’de tarihi vatanımız Zengezur bizden koparılarak Ermenistan’a ve birebir biçimde Göyçe de, 29 Mayıs 1918’de Erivan kenti Ermenistan’a verildi. Yani dedikleri üzere Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü tanımamak için birfazlaca faktörümüz var. bir daha de gelecekteki barış ve ülkeler içindeki bağların kurulması ismine buna hazırız. Lakin 6 ay daha sonra tıpkı olacağının garantisini veremem. İstemiyorlar, tamam olmasın, bu biçimde ne olacağını nazaranceğiz tabirlerini kullandı.
“MİNSK KÜMESİ YALNIZCA ÜÇ ÜLKEDEN OLUŞMUYOR, GERİ KALANI ÜÇ ÜLKE TARAFINDAN İZOLE EDİLDİ”
AGİT Minsk Grubu’ndaki problemlere değinen Aliyev, “Rusya ile ABD, Rusya ve Avrupa Birliği içindeki son olaylar, bu ülkeler içindeki bu tek iş birliği biçiminin resmi manada değil, bu biçimde konsolide bir halde sürdürüleceğini gösteriyor. Bu niçinle evvel kendimize açıklığa kavuşturmamız gerekiyor ki bugün Minsk Kümesi eşbaşkanlığı vaktin gerçekleriyle ne kadar örtüşüyor, eşbaşkanları değiştirmeye gerek var mı, zira Minsk Kümesi yalnızca bu üç ülkeden oluşmuyor. Bu üç ülke, aslında, dürüst olmak gerekirse, geri kalanını izole etti” dedi.
Aliyev, “Ayrıca, rastgele bir biçimde yardım etme isteğini söz eden öteki tüm kuruluşlar engellendi. Bunu kesin olarak biliyorum. Bildiğim kadarıyla 2005 yılında Avrupa Kurulu Parlamenterler Meclisi’nde işgali kınayan bir karar almayı başardığımızda Minsk Kümesi’nde büyük bir skandal yaşandı. bir süre evvel, geçen yıl bir dışişleri heyeti, sanırım üç AB üye devletinden bakanlar geldi. Bu ziyarete karşı hal da epeyce kıskançtı. Diğer bir deyişle süreci büsbütün tekelleştirmeye, yalnızca öbür aktörleri değil, Minsk Kümesi üyelerini de dışlama teşebbüsü, onların yalnızca istatistikçi kalmasına niye oluyor. Birçoğu bu kümenin kim olduğunu bile bilmiyor. birinci vakit içinderda, bu kümenin sürdürülebilirliği açıklığa kavuşturulmalıdır. İkincisi, ne yapmayı planladıklarına dair bir günlük sunmalılar ve bu günlük, üçü içinde kararlaştırılmalıdır. bu biçimde Azerbaycan ve Ermeni tarafları buna karşı hallerini açıklamalıdır. çabucak hemen bu birinci iki konu yok. Bu niçinle prensip olarak konuşulacak bir husus da yoktur. Tecrübe kelam konusu olduğunda, tecrübe âlâ bir şeydir, fakat sadece olumlu bir tecrübeyse. Bu yüzden bir şeyler bulmaları gerektiğini düşünüyorum, bir karara varmaları gerekiyor” biçiminde konuştu.
“LAÇIN KORİDORU DENETİMİMİZ ALTINDA”
Azerbaycan’ın müsaade olmadan Hankendi’ye yasa dışı yapılan ziyaretlere değinen Aliyev, “Rusya bu çeşit yasa dışı ziyaretler niçiniyle tekraren tarafımızca resmi olarak kınandı. Hem Savunma Bakanımız (Zakir Hasanov) mevkidaşına mektuplar gönderdi birebir vakitte barış gücü lideri azarlandı ve Valeri Pekress’in son yasadışı ziyaretiyle ilgili olarak tıpkı adımlar atıldı. Bize görmedik, bilmiyorduk, kolay bir otomobille geldi üzere mazeretler uydurdular. Organize bir seyahat olduğunu söylemeliyim. Zira Valeri Pekress istediği eskortla gidemedi ve hayli hudutlu sayıda kişi onunla gitti. Oraya gittiler ve geri döndüler. Döndükten daha sonra haber geldi. Zira muhtemelen onları Laçın koridorunda durduracağımızdan korktular. Zira orada olduklarını bilseydik biz onları mutlaka geri bırakmazdık. Laçın koridoru bizim denetimimiz altında. Orada ilerleyen rastgele bir arabayı durdurabiliriz ve kimse bize bir şey söyleyemez. Genel olarak giriş ve çıkışta, Hankendi’de ve etrafında meydana gelen tüm olaylar hakkında yanlışsız bilgiye sahip olduğumuzu söyleyebilirim. ötürüsıyla bizden bir şey gizlemek, ‘görmedik, bilmiyoruz’ demek önemli değildi” dedi.
“ERMENİSTAN’A NE KADAR PARA VERİLECEKSE BİZE DE BİREBİR ÖLÇÜDE VERİLMELİ”
Avrupa Kurulu Lideri Charles Michel’le fazlaca olumlu bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Aliyev, “Geçen ay Brüksel’deki görüşmemiz için de tıpkı şeyi söyleyebilirim. Bizim için asıl sıkıntı Avrupa Birliği ile geleceğimizi yanlışsız planlamaktı. Bunu eski önderlerle yaptığım görüşmelerde tekraren lisana getirdim. Özel bir beklentimiz yok dedim” sözlerini kullandı.
Azerbaycan ve AB içinde son olaylara kadar hiç bir sorunun olmadığını lisana getiren Aliyev, “Bu, Ermenistan ve Azerbaycan için öngörülen mali paketin hacmiyle de ilgili. Harap olan Azerbaycan için yalnızca 140 milyon euro, Ermenistan için ise 2.6 milyar euro meblağında bir mali paket öngörülmüş bulunmasına hayli şaşırdık. Bu bir adaletsizliktir. Hatta Aralık ayında Brüksel’de bir İtalyan gazeteciye verdiğim röportajda gazetecinin bana bunun ne kadar adil olduğunu sorduğunu söyleyebilirim. Demek istediğim, bunu söyleyen yalnızca ben değilim. Bu esasen Avrupa’da yaygın bir sorun. Bunu toplum ortasında daima söylemiş oldum. Bu bir adaletsizlik ve bir açıklamaya muhtaçlığımız var. Bu adaletsizliğe olağan olarak sessiz kalmayacağız. Bu AB-Azerbaycan bağlarına hayli büyük olumsuz tesiri olacak. Ermenistan’da tek bir bina bile yıkılmadı. Lübnan büyüklüğündeki topraklarımız büsbütün yok edildi. Bize yalnızca 140 milyon, onlara 2.6 milyar. Neye dayanarak, açıklama yapsınlar” dedi.