Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye biyolojik çeşitliliği açısından değerli bir yere sahip olan çeşitler ile kuşağı tehlike altına düşen yahut düşebilecek cinslerin korunması gayesiyle toplam 100 cins için Muhafaza Aksiyon Planı hazırladıklarını söylemiş oldu.
Pakdemirli, “Yeni Bir Metodoloji Kapsamında Türkiye’nin Jenerasyonu Tehlike Altında Tipleri için Tıp Hareket Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi” projesinin toplu açılışına katılarak açıklamalarda bulundu.
Pakdemirli’nin daha evvel toplumsal medya hesabından yaptığı, “Nesli tükendi deniliyordu…Belki de yalnız yaşamayı sevdiğinden kimse ona ulaşamamıştı” paylaşımlarınında, sözkonusu proje kapsamında olduğu anlaşıldı.
Pakdemirli, burada yaptığı konuşmada, son yüzyılda bitki tiplerinin yüzde 40’ının yok olduğunu belirterek, “Dünya son 50 yılda göğüslü, kuş, sürüngen ve balık popülasyonunun yüzde 68’ini kaybetti. Bugün, iklim değişikliği ve habitatın tahribatından dolayı yaklaşık 1 milyon çeşit risk altında. Jenerasyonu tehlike altında olan çeşitlerimizi korumak, kayıt altına almak ve sürdürülebilirliğini sağlamak artık bir tercih değil, gelecek jenerasyonlara borcumuzdur” diye konuştu.
“2021 prestijiyle 331 flora, 229 fauna ve 276 özellikli alanı izliyor ve durumlarını takip ediyoruz”
Pakdemirli, Türkiye’nin, bitki ve hayvan biyolojik çeşitliliği bakımından adeta bir kıta özelliğine sahip olduğunu belirtti.
Pakdemirli, envanter çalışmalarıyla dünya literatürüne yeni çeşitler de kazandırdıklarını belirten Pakdemirli, “İnşallah bu çalışmalara sürat verecek, biyolojik zenginliğimizi koruyarak yeni cinsleri ülkemize ve dünya literatürüne kazandırmaya devam edeceğiz. birebir vakitte son 4 yılda aktifliği artırdığımız biyoçeşitlilik izleme çalışmalarımızda, 2021 prestijiyle 331 flora, 229 fauna ve 276 özellikli alanı izliyor ve durumlarını takip ediyoruz” dedi.
Pakdemirli, Türkiye biyolojik çeşitliliği açısından değerli bir yere sahip olan tipler ile kuşağı tehlike altına düşen yahut düşebilecek çeşitlerin korunması hedefiyle toplam 100 tıp için Muhafaza Aksiyon Planı hazırladıklarını söylemiş oldu.
“Önceliğiniz jenerasyonu tehlike altında olan çeşitleri müdafaa altına almak”
Pakdemirli, biyolojik çeşitliliğin bir ülkenin serveti olduğunu belirterek, bunu müdafaanın, bu ülkeyi ve bu milleti korumak manasına geldiğini tabir etti.
Tabiattaki kuşağı tüketen değil, kuşağı koruyan toplumların geleceğe umutla bakabileceğini vurgulayan Pakdemirli, kelamlarını şu biçimde tamamladı:
“Bu sorumluluğun şuuruyla bugün tanıtımını yaptığımız yeni projelerle, kuşağı tükenme tehlikesi altında olan tiplere umut olmaya ve onları müdafaaya devam edeceğiz. Bugün bu görüşmede, Tabiat Müdafaa ve Ulusal Parklar Genel Müdürlüğümüzün 15 bölge müdürü de ortamızda bulunuyor. Tüm bölge müdürlerimize talimatımdır; birinci önceliğiniz jenerasyonu tehlike altında olan tipleri bulmak ve muhafaza altına almaktır. Evlatlarımıza eksiksiz bir tabiat teslim etmek için dağ-tepe demeden gece-gündüz demeden çalışın. Ben ebediyen sizlerin yanındayım, yanında olmaya da devam edeceğim. Tarıma, ormana ve suya büyük değer veren, etrafın ve biyolojik çeşitliliğimizin korunmasına farklı bir hassasiyet gösteren ve her çalışmamızda bizlere dayanak olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan‘a ve saygıdeğer eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’ye şükranlarımı sunuyorum.” (AA)
Pakdemirli, “Yeni Bir Metodoloji Kapsamında Türkiye’nin Jenerasyonu Tehlike Altında Tipleri için Tıp Hareket Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi” projesinin toplu açılışına katılarak açıklamalarda bulundu.
Pakdemirli’nin daha evvel toplumsal medya hesabından yaptığı, “Nesli tükendi deniliyordu…Belki de yalnız yaşamayı sevdiğinden kimse ona ulaşamamıştı” paylaşımlarınında, sözkonusu proje kapsamında olduğu anlaşıldı.
Pakdemirli, burada yaptığı konuşmada, son yüzyılda bitki tiplerinin yüzde 40’ının yok olduğunu belirterek, “Dünya son 50 yılda göğüslü, kuş, sürüngen ve balık popülasyonunun yüzde 68’ini kaybetti. Bugün, iklim değişikliği ve habitatın tahribatından dolayı yaklaşık 1 milyon çeşit risk altında. Jenerasyonu tehlike altında olan çeşitlerimizi korumak, kayıt altına almak ve sürdürülebilirliğini sağlamak artık bir tercih değil, gelecek jenerasyonlara borcumuzdur” diye konuştu.
“2021 prestijiyle 331 flora, 229 fauna ve 276 özellikli alanı izliyor ve durumlarını takip ediyoruz”
Pakdemirli, Türkiye’nin, bitki ve hayvan biyolojik çeşitliliği bakımından adeta bir kıta özelliğine sahip olduğunu belirtti.
Pakdemirli, envanter çalışmalarıyla dünya literatürüne yeni çeşitler de kazandırdıklarını belirten Pakdemirli, “İnşallah bu çalışmalara sürat verecek, biyolojik zenginliğimizi koruyarak yeni cinsleri ülkemize ve dünya literatürüne kazandırmaya devam edeceğiz. birebir vakitte son 4 yılda aktifliği artırdığımız biyoçeşitlilik izleme çalışmalarımızda, 2021 prestijiyle 331 flora, 229 fauna ve 276 özellikli alanı izliyor ve durumlarını takip ediyoruz” dedi.
Pakdemirli, Türkiye biyolojik çeşitliliği açısından değerli bir yere sahip olan tipler ile kuşağı tehlike altına düşen yahut düşebilecek çeşitlerin korunması hedefiyle toplam 100 tıp için Muhafaza Aksiyon Planı hazırladıklarını söylemiş oldu.
“Önceliğiniz jenerasyonu tehlike altında olan çeşitleri müdafaa altına almak”
Pakdemirli, biyolojik çeşitliliğin bir ülkenin serveti olduğunu belirterek, bunu müdafaanın, bu ülkeyi ve bu milleti korumak manasına geldiğini tabir etti.
Tabiattaki kuşağı tüketen değil, kuşağı koruyan toplumların geleceğe umutla bakabileceğini vurgulayan Pakdemirli, kelamlarını şu biçimde tamamladı:
“Bu sorumluluğun şuuruyla bugün tanıtımını yaptığımız yeni projelerle, kuşağı tükenme tehlikesi altında olan tiplere umut olmaya ve onları müdafaaya devam edeceğiz. Bugün bu görüşmede, Tabiat Müdafaa ve Ulusal Parklar Genel Müdürlüğümüzün 15 bölge müdürü de ortamızda bulunuyor. Tüm bölge müdürlerimize talimatımdır; birinci önceliğiniz jenerasyonu tehlike altında olan tipleri bulmak ve muhafaza altına almaktır. Evlatlarımıza eksiksiz bir tabiat teslim etmek için dağ-tepe demeden gece-gündüz demeden çalışın. Ben ebediyen sizlerin yanındayım, yanında olmaya da devam edeceğim. Tarıma, ormana ve suya büyük değer veren, etrafın ve biyolojik çeşitliliğimizin korunmasına farklı bir hassasiyet gösteren ve her çalışmamızda bizlere dayanak olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan‘a ve saygıdeğer eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’ye şükranlarımı sunuyorum.” (AA)