Behice Boran ne zaman vefat etti ?

Marangoz

Global Mod
Global Mod
Behice Boran Ne Zaman Vefat Etti? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Değerlendirme

Selam forumdaşlar 🌿

Bugün sizlerle hem geçmişi anmak hem de bugüne ve geleceğe dair düşünmek istediğim bir isimden bahsetmek istiyorum: Behice Boran.

Türkiye’nin ilk kadın parti genel başkanı, sosyolog, akademisyen, düşünür… Ancak onu sadece bir tarih figürü olarak görmek yetersiz olur. Behice Boran, hem Türkiye’deki kadın hareketinin hem de küresel ölçekte sol düşüncenin sembol isimlerinden biri.

Bu yazıda onun ne zaman vefat ettiğini bir bilgi olarak değil, o ölümün zaman ötesi anlamını tartışmak istiyorum. Çünkü bazen bir insanın ölüm tarihi, sadece bir son değil, fikirlerinin başka bir biçimde doğuş tarihidir.

---

Behice Boran’ın Vefatı: 10 Ekim 1987, Brüksel

Behice Boran, 10 Ekim 1987’de, sürgünde bulunduğu Brüksel’de hayata gözlerini yumdu.

Birçok kişi için bu tarih, “Türkiye’nin en önemli kadın siyasetçilerinden birinin ölümü” anlamına geliyordu. Ama aslında bu tarih, hem Türkiye’nin hem dünyanın geçirdiği büyük dönüşümlerin ortasına denk geldi.

1980’lerin sonunda dünya artık Soğuk Savaş’ın çözülme sürecine girmişti. Doğu Bloku çatırdıyor, ideolojiler yeniden tanımlanıyordu. Behice Boran’ın ölümü, sanki “eski ideallerin son büyük temsilcilerinden birinin vedası” gibiydi.

Ama Türkiye’de bu veda, aynı zamanda bir direnişin sessiz devamı oldu. Çünkü o öldüğünde bile, onun temsil ettiği fikirler — eşitlik, adalet, laiklik, sosyal adalet — birçok genç kadının ve sol entelektüelin zihninde yaşamaya devam etti.

---

Küresel Perspektiften Bakış: Evrensel Mücadelelerin Bir Parçası

Dünya tarihinde Behice Boran gibiler az değildir: Rosa Luxemburg, Simone de Beauvoir, Angela Davis, Clara Zetkin… Hepsi farklı ülkelerde doğmuş ama benzer kavgalardan geçmiş kadınlardı.

Boran’ın ölümü, aslında evrensel bir hattın devamını simgeler.

1980’lerde Avrupa’da kadın akademisyenler ve siyasetçiler artık kamusal alanlarda daha görünür olmaya başlamıştı. Ancak Türkiye’de bu süreç hâlâ ağır ilerliyordu. Behice Boran, bir anlamda bu küresel dönüşümün Türkiye’deki köprüsüydü.

Küresel açıdan baktığımızda, Boran’ın fikirleri sadece Marksist bir çizgide değil, aynı zamanda insan hakları, demokrasi ve kadın özgürlüğü üzerinden okunmaya başladı.

Örneğin Belçika’da bulunduğu yıllarda onun yazılarını okuyan bazı Avrupa akademisyenleri, Boran’ı “Doğu Akdeniz’in Beauvoir’ı” olarak tanımlamışlardı. Çünkü Boran, toplumsal cinsiyetle sınıf bilincini aynı denklemde ele alabilen nadir figürlerden biriydi.

Bugün küresel ölçekte feminist ve sosyalist düşünceler yeniden ivme kazanırken, Behice Boran’ın düşünce mirası da yeniden tartışılıyor. Özellikle genç kuşak akademisyenler, onun “yerel direnişi evrensel düşünceye bağlama” çabasını yeniden okuyor.

---

Yerel Perspektiften Bakış: Türkiye’nin Kızına Duyulan Özlem

Türkiye’de Behice Boran’ın hatırası, hem saygı hem de hüzünle anılıyor.

Onun mezarına gidenler bilir: Üzerinde sade bir taş, ama etrafında her zaman bir demet karanfil olur. Çünkü Boran, sadece bir siyasetçi değil, Türkiye’nin vicdanı olarak görülür.

Yerel düzeyde onun ölümü, bir dönemin kapanışı gibiydi. 1980 darbesi sonrası susturulmuş bir kuşağın sembolüydü o.

Ancak ilginçtir: 2000’lerden itibaren onun kitapları, tezleri ve meclis konuşmaları yeniden gündeme gelmeye başladı. Yeni kuşak kadınlar, onun akademik ve politik cesaretini keşfettikçe, “bugün olsa nasıl konuşurdu?” diye sormaya başladı.

Behice Boran’ın Türkiye’deki en güçlü mirası, bilgiyi eylemle birleştirme yeteneğidir.

O sadece düşünmedi, düşündüğünü yaşadı.

Bugün birçok genç kadın akademisyen onun “topluma karşı sorumlu bilim” anlayışını yeniden yorumluyor.

Belki de bu yüzden, Behice Boran hâlâ “ölmedi” diyebiliriz.

---

Erkeklerin ve Kadınların Farklı Bakışları: Strateji mi, Toplum mu?

Forumda bu konuda yapılan sohbetlerde fark ediyorum:

Erkek forumdaşlar, Behice Boran’ın hayatına daha çok stratejik ve pratik bir gözle bakıyorlar.

Onlar için Boran, “zamanın şartlarında başarılı bir politik figür”, “yönetim yeteneği güçlü bir entelektüel” veya “Türkiye solunun rasyonel aklı” olarak öne çıkıyor.

Bu bakış, sonuç odaklı: “Parti liderliğini nasıl yürüttü?”, “siyasi taktikleri nelerdi?”, “neden sürgüne gitmek zorunda kaldı?” gibi sorular üzerinden ilerliyor.

Kadın forumdaşlar ise daha çok onun duygusal, toplumsal ve kültürel etkisini vurguluyor.

“Bir kadının o dönemde mecliste ayakta kalması ne demekti?”, “kadınlar onun adını ilk kez ne zaman duydular?”, “Behice Boran olmasaydı, bugün hangi alanlarda daha geride olurduk?” gibi sorular öne çıkıyor.

Kadınların bu yaklaşımı, Boran’ı bir ideolojiden çok bir ilham kaynağı olarak konumlandırıyor.

Aslında bu iki yaklaşım birbirini tamamlıyor:

Erkeklerin analitik tarafı onun tarihsel başarısını anlamamızı sağlarken, kadınların duygusal ve toplumsal odağı, onun insan üzerindeki etkisini diri tutuyor.

Birlikte okunduğunda, Behice Boran sadece bir “siyasi figür” değil, bir zihin ve kalp hareketi hâline geliyor.

---

Küresel Etkilerle Yerel Duyguların Kesişimi

Bugün Behice Boran’ın fikirleri yalnızca Türkiye’de değil, Ortadoğu’da, Balkanlar’da ve Avrupa’daki sol akademik çevrelerde yeniden tartışılıyor.

Küresel ölçekte bu ilgi, “yerel bir kadının evrensel sesi” olma gücünden kaynaklanıyor.

Yerel kültürler genellikle kendi değerlerine kapalıdır ama Boran bu sınırları aştı. Hem Türkçe düşünen hem evrensel kavramlarla konuşabilen bir liderdi.

Onun vefatı 1987’de gerçekleşmiş olabilir, ama etkisi bugün hâlâ sosyal medya tartışmalarında, kadın derneklerinin programlarında, hatta üniversite kulüplerinde hissediliyor.

Kimi onu “devrimci bir figür”, kimi “ilk feminist öncülerden biri” olarak görüyor.

Ama herkesin üzerinde uzlaştığı bir şey var: Behice Boran, çağının çok ötesinde bir insandı.

---

Forumdaşlara Soru: Sizce Behice Boran Bugün Yaşasaydı…?

- Sizce Behice Boran bugün yaşasaydı, küreselleşen dünyada nasıl bir duruş sergilerdi?

- Dijital çağda kadın liderliğini nasıl tanımlardı?

- Bugünün sosyal adalet sorunlarına nasıl yaklaşırdı?

- Erkekler onun stratejik zekâsından, kadınlar ise dayanışmacı ruhundan ne öğrenebilir?

- Ve belki de en önemlisi: Onun fikirleri sizde nasıl yankılanıyor?

Bu forumda fikirlerimizi paylaşmak, Behice Boran’ın en çok önemsediği şeyi yaşatmak demek: düşünmeyi ve tartışmayı.

O hâlde söz sizde, forumdaşlar…

Bir kadının fikirlerinin 1987’den 2025’e kadar ulaşabilmesi ne anlama geliyor sizce? 🌹
 
Üst