Boğaziçi mezunları, Boğaziçi Üniversitesi ve yakın etrafının doğal SİT alanı statüsünün değiştirilmesine “Boğaziçi Üniversitesi, yapılan atamalardan daha sonra, artık de hukuksuz prosedürlere dayanan yapılaşma ile tehdit ediliyor! Antidemokratik ve keyfi müdahalelere müsaade vermeyeceğiz. Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz!” tabirleri ile SİT alanı statüsünün değiştirilmesine reaksiyon gösterdi.
Boğaziçi mezunlarının ve ilgili vatandaşların, Boğaziçi Üniversitesi ve yakın etrafının doğal SİT alanı statüsünün düşürülmesine yönelik İstanbul Valiliği Etraf ve Şehircilik Vilayet Müdürlüğü’ne verdikleri itiraz dilekçesi öncesi basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi’nin ikinci kayyum rektörü Prof. Dr. Naci İnci’nin 2 Ekim 2021 tarihindeki dokümanla Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm taşınmazları ile ilgili her türlü sonucu vermek üzere ‘Taşınmaz Kıymetlendirme Komisyonu’ kurdu hatırlatılarak “bu kurulun üniversite bileşenlerine danışılmadan antidemokratik bir biçimde kurulduğu” söz edildi.
“Bu tarihi ve doğal alanlar katiyetle yeni yapılaşmaya açılmamalıdır”
Senato sonucu olmaksızın oluşturulan kurulda, Kayyum Rektör İnci, rektör yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu ve Fazıl Lider Sönmez ve Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreteri Nedim Malkoç’un bulunduğu söz edilen açıklamada şu tabirler yer aldı:
“Anılan yetkilerle donatılmış hukuksuz bir komitenin kurulmuş olması ile yapılmak istenen müdafaa statüsü değişikliği bir ortada düşünüldüğünde, durumun son derece tasa verici gelişmelere hamile olduğu açıktır. Üniversite’nin ve Boğaz yakasının kamusal toprakları, tarihi ve doğal pahaları ticarileştirilerek tahribata açılabilecektir. Üniversite statüsü gereği müdafaa gelmiş bu tarihi ve doğal alanlar mutlaka yeni yapılaşmaya açılmamalıdır.”
“Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz!”
Boğaziçi Üniversitesi ve yakın etrafının yerleşke alanı olarak ortasındaki tarihi ve kültürel pahalar ile bir arada korumasında yüksek kamu faydası olduğuna dikkat çekilen basın açıklamasında şu tabirler yer aldı:
“Boğaziçi Üniversitesi, kurumsal özerklik unsuru göz gerisi edilerek yapılan atamalardan daha sonra, artık de hukuksuz prosedürlere dayanan yapılaşma ile tehdit ediliyor!
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayıyla İstanbul’un Sarıyer ilçesi sonları ortasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi, Hacıosman Bayırı ve yakın etraflarının doğal SİT alanı statüsü, 27 Ağustos 2021 tarihindeki Resmi Gazetede yayımlanarak değiştirildi. Bu yeni düzenlemeyle, müdafaa altındaki alanların statüsü, yapılaşmanın mümkün olduğu sit alanı statüsüne indirilerek bu alanlarda yapılaşmanın yolu açıldı.
bu biçimdece “Sürdürülebilir” diye tanım edilen yeni muhafaza alanında yasaya bakılırsa turizm ve yerleşim alanı yapılabilir hale gelmektedir.
“halbuki Boğaziçi Üniversitesi’nin planlara dahil edilen yerleri 2960 sayılı Boğaziçi Kanununa tabidir. Bu kanunun 3. Unsurunda, “Boğaziçi Alanında yer alan kültürel ve tarihi kıymetler ve doğal hoşluklar koruma edilir ve doğal yapı korunur” denilmektedir. Kelam konusu alan 158 yıldır yerleşke alanı niteliğinde olup, ortasında bir fazlaca tescilli tarihi yapı barındırmaktadır. Bu alanın, yerleşke alanı olarak ortasındaki tarihi ve kültürel kıymetler ile bir arada korumasında yüksek kamu faydası vardır.
“Yapılmak istenen statü değişikliğiyle ilgili dava açmaya hazırlanan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Boğaziçi Üniversitesi mensupları tarafınca; Bakanlık’tan ve İstanbul Etraf ve Şehircilik Vilayet Müdürlüğü’nden SİT statüsünün düşürülmesine münasebet gösterilen ve eklerde bulunması gerektiği biçimde bulunmayan raporlar talep edilmiştir. Fakat kamuya açık olması gereken bu raporlara erişim sağlanamamıştır.
“Son olarak Boğaziçi Üniversitesi’nin ikinci kayyum rektörü Prof. Dr. Naci İnci de 2 Ekim 2021 tarihindeki evrakla Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm taşınmazları ile ilgili her türlü sonucu vermek üzere ‘Taşınmaz Kıymetlendirme Komisyonu’ kurulduğunu duyurdu. Bu komite üniversite bileşenlerine danışılmadan antidemokratik bir biçimde kurulmuştur.
“Senato sonucu olmaksızın oluşturulan kurulda, Kayyum Rektör İnci, rektör yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu ve Fazıl Lider Sönmez ve hukuksuzca atandığı mahkeme sonucuyla belgelenen Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreteri Nedim Malkoç bulunuyor.
“Anılan yetkilerle donatılmış hukuksuz bir kurulun kurulmuş olması ile yapılmak istenen muhafaza statüsü değişikliği bir ortada düşünüldüğünde, durumun son derece telaş verici gelişmelere hamile olduğu açıktır. Üniversite’nin ve Boğaz yakasının kamusal toprakları, tarihî ve doğal bedelleri ticarileştirilerek tahribata açılabilecektir. Üniversite statüsü gereği muhafaza gelmiş bu tarihi ve doğal alanlar muhakkak yeni yapılaşmaya açılmamalıdır.
“Boğaziçi Üniversitesi mezunları ve müştereklerimizi korumak isteyen yurttaşlar olarak buradan sesleniyoruz:
“Boğaziçi Üniversitesi tabiatı ve tarihî yapıları ile kentin ortak ve simgeleşmiş bir kıymetidir. Kurumsal özerklik, akademik özgürlük ve demokratik üniversite uğraşından vazgeçmeyeceğimiz üzere Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik antidemokratik ve keyfi müdahalelere de müsaade vermeyeceğiz. Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz!”
Boğaziçi mezunlarının ve ilgili vatandaşların, Boğaziçi Üniversitesi ve yakın etrafının doğal SİT alanı statüsünün düşürülmesine yönelik İstanbul Valiliği Etraf ve Şehircilik Vilayet Müdürlüğü’ne verdikleri itiraz dilekçesi öncesi basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi’nin ikinci kayyum rektörü Prof. Dr. Naci İnci’nin 2 Ekim 2021 tarihindeki dokümanla Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm taşınmazları ile ilgili her türlü sonucu vermek üzere ‘Taşınmaz Kıymetlendirme Komisyonu’ kurdu hatırlatılarak “bu kurulun üniversite bileşenlerine danışılmadan antidemokratik bir biçimde kurulduğu” söz edildi.
“Bu tarihi ve doğal alanlar katiyetle yeni yapılaşmaya açılmamalıdır”
Senato sonucu olmaksızın oluşturulan kurulda, Kayyum Rektör İnci, rektör yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu ve Fazıl Lider Sönmez ve Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreteri Nedim Malkoç’un bulunduğu söz edilen açıklamada şu tabirler yer aldı:
“Anılan yetkilerle donatılmış hukuksuz bir komitenin kurulmuş olması ile yapılmak istenen müdafaa statüsü değişikliği bir ortada düşünüldüğünde, durumun son derece tasa verici gelişmelere hamile olduğu açıktır. Üniversite’nin ve Boğaz yakasının kamusal toprakları, tarihi ve doğal pahaları ticarileştirilerek tahribata açılabilecektir. Üniversite statüsü gereği müdafaa gelmiş bu tarihi ve doğal alanlar mutlaka yeni yapılaşmaya açılmamalıdır.”
“Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz!”
Boğaziçi Üniversitesi ve yakın etrafının yerleşke alanı olarak ortasındaki tarihi ve kültürel pahalar ile bir arada korumasında yüksek kamu faydası olduğuna dikkat çekilen basın açıklamasında şu tabirler yer aldı:
“Boğaziçi Üniversitesi, kurumsal özerklik unsuru göz gerisi edilerek yapılan atamalardan daha sonra, artık de hukuksuz prosedürlere dayanan yapılaşma ile tehdit ediliyor!
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayıyla İstanbul’un Sarıyer ilçesi sonları ortasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi, Hacıosman Bayırı ve yakın etraflarının doğal SİT alanı statüsü, 27 Ağustos 2021 tarihindeki Resmi Gazetede yayımlanarak değiştirildi. Bu yeni düzenlemeyle, müdafaa altındaki alanların statüsü, yapılaşmanın mümkün olduğu sit alanı statüsüne indirilerek bu alanlarda yapılaşmanın yolu açıldı.
bu biçimdece “Sürdürülebilir” diye tanım edilen yeni muhafaza alanında yasaya bakılırsa turizm ve yerleşim alanı yapılabilir hale gelmektedir.
“halbuki Boğaziçi Üniversitesi’nin planlara dahil edilen yerleri 2960 sayılı Boğaziçi Kanununa tabidir. Bu kanunun 3. Unsurunda, “Boğaziçi Alanında yer alan kültürel ve tarihi kıymetler ve doğal hoşluklar koruma edilir ve doğal yapı korunur” denilmektedir. Kelam konusu alan 158 yıldır yerleşke alanı niteliğinde olup, ortasında bir fazlaca tescilli tarihi yapı barındırmaktadır. Bu alanın, yerleşke alanı olarak ortasındaki tarihi ve kültürel kıymetler ile bir arada korumasında yüksek kamu faydası vardır.
“Yapılmak istenen statü değişikliğiyle ilgili dava açmaya hazırlanan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Boğaziçi Üniversitesi mensupları tarafınca; Bakanlık’tan ve İstanbul Etraf ve Şehircilik Vilayet Müdürlüğü’nden SİT statüsünün düşürülmesine münasebet gösterilen ve eklerde bulunması gerektiği biçimde bulunmayan raporlar talep edilmiştir. Fakat kamuya açık olması gereken bu raporlara erişim sağlanamamıştır.
“Son olarak Boğaziçi Üniversitesi’nin ikinci kayyum rektörü Prof. Dr. Naci İnci de 2 Ekim 2021 tarihindeki evrakla Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm taşınmazları ile ilgili her türlü sonucu vermek üzere ‘Taşınmaz Kıymetlendirme Komisyonu’ kurulduğunu duyurdu. Bu komite üniversite bileşenlerine danışılmadan antidemokratik bir biçimde kurulmuştur.
“Senato sonucu olmaksızın oluşturulan kurulda, Kayyum Rektör İnci, rektör yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu ve Fazıl Lider Sönmez ve hukuksuzca atandığı mahkeme sonucuyla belgelenen Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreteri Nedim Malkoç bulunuyor.
“Anılan yetkilerle donatılmış hukuksuz bir kurulun kurulmuş olması ile yapılmak istenen muhafaza statüsü değişikliği bir ortada düşünüldüğünde, durumun son derece telaş verici gelişmelere hamile olduğu açıktır. Üniversite’nin ve Boğaz yakasının kamusal toprakları, tarihî ve doğal bedelleri ticarileştirilerek tahribata açılabilecektir. Üniversite statüsü gereği muhafaza gelmiş bu tarihi ve doğal alanlar muhakkak yeni yapılaşmaya açılmamalıdır.
“Boğaziçi Üniversitesi mezunları ve müştereklerimizi korumak isteyen yurttaşlar olarak buradan sesleniyoruz:
“Boğaziçi Üniversitesi tabiatı ve tarihî yapıları ile kentin ortak ve simgeleşmiş bir kıymetidir. Kurumsal özerklik, akademik özgürlük ve demokratik üniversite uğraşından vazgeçmeyeceğimiz üzere Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik antidemokratik ve keyfi müdahalelere de müsaade vermeyeceğiz. Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz!”