BOTR
Yeni Üye
Donald Trump'la birlikte ne yapacağı belli olmayan bir ABD başkanı Ukrayna adına Beyaz Saray'a dönüyor. Kiev'deki tartışmalar sırasında sakinlerin endişeleri açıkça ortaya çıkıyor; gelecekteki başkan yardımcısı da pek umut vermiyor.
Niklas Golitschek ve Sergey Panashchuk Kiev'den rapor veriyor
Artık nihayet kesinlik var. Donald Trump geçen Salı günü yapılan ABD başkanlık seçimini kazandı ve böylece önümüzdeki dört yıl boyunca ABD'nin kaderini yönlendirecek. Eski başkanın yeniden seçilmesi sadece Amerika'nın düşmanları için değil, aynı zamanda müttefikleri için de endişe verici.
Bu özellikle Ukrayna için geçerlidir. Sonuçta Trump, seçim kampanyası sırasında Kremlin şefi Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky ile iyi ilişkileri olduğu için savaşı 24 saat içinde bitirebileceğiyle övünmüştü. O zamandan beri Batı'da Cumhuriyetçilerin Ukrayna liderliğini kendilerine zarar verecek bir barışı kabul etmeye zorlayabileceklerine dair endişeler artıyor.
Peki Ukraynalılar bu konuda ne düşünüyor? t-online Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'nda sorular sordu.
Vasyl Pazynyak, “Amerikan desteği olmasaydı Ukrayna artık bağımsız bir ülke olmazdı” diye ikna olmuş durumda. 56 yaşındaki Kievli doktor da seçim gününü yakından takip etti. Donald Trump'ın seçim başarısıyla birlikte Ukrayna'nın geleceği her zamankinden daha belirsiz görünüyor.
Paznyak, seçim sonuçlarının “büyük bir belirsizlik ve korku” yarattığından söz ediyor. Son aylarda Ukrayna, sert destekten defalarca rahatsız oldu ama en azından destek geldi. Trump'la birlikte Ocak ayında Beyaz Saray'a büyük bir belirsizlik girecek. Pazynyak, “Ne olacağı tahmin edilemez ve günde üç kez fikrini değiştirebilir” diyor.
Özellikle Trump'ın son aylarda Kiev'e çelişkili sinyaller göndermesi nedeniyle. Bir yandan, büyük saldırıya tepki olarak Moskova'yı bombaladığını söylerken net bir üstünlük sergiledi. Ancak onun dış politikasını en çok etkileyen şey, savaşı 24 saat içinde bitirebilmesiydi. Trump bunun nasıl olacağını açık bıraktı. Pazynyak, “Bize pes etmemizi mi emredecek? Artık daha da korkuyorum” diyor. Amerikalıların dış politikaya pek ilgi duymadığı ve bunun Ukrayna için kendi hayatta kalma mücadelesinde yüksek bir bedel anlamına gelebileceği izlenimine sahip.
56 yaşındaki oyuncu için seçim sonucu, Avrupa'nın kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmesi gerektiği anlamına geliyor. “Avrupa'nın büyümesi gerekiyor. Avrupa'nın bir uyandırma çağrısına ihtiyacı var” diyor. Trump'ın ABD'nin NATO'dan ayrılabileceği tehdidi Putin'in en büyük hayalidir ve Rus diktatör her türlü zayıflık belirtisinden yararlanacaktır.
Öte yandan ABD Başkanı Kamala Harris döneminde desteğin nasıl olacağı sorusu da gündeme geliyor. Natalya Stukal, “Pek çok endişem ve endişem var” diyor. Avrupalı devlet başkanlarının Trump'a yönelik tebrikleri en azından bir ortaklığın hala mümkün olabileceğine dair umut verdi. 56 yaşındaki şahsın bakış açısına göre Trump'ın son görev döneminin Ukrayna açısından olumsuz bir etkisi olmadı.
ABD seçimlerinin ve Almanya'daki trafik ışığı koalisyonunun sona ermesinin getirdiği belirsizlik, Ukrayna'nın müttefiklerine bağımlılığını bir kez daha ortaya koyuyor. Mykola Pavlovich bu nedenle ülkesinin daha bağımsız olmasını istiyor. 76 yaşındaki oyuncu, “Kararlarımızı kendimiz vermeli ve başkalarından yardım beklememeliyiz” diyor. Ukrayna yardım için minnettar olsa da kendi kaderini belirlemesi gerekiyor. Özellikle şu anda işaretler onun gelecekte daha fazla yardım bekleyebileceğini göstermediği için.