Sude
Yeni Üye
Efendimim Ne İçin Kullanılır? Bir Hikâye ile Anlatayım
Selam forumdaşlar,
Bugün size yaşadığım bir olayı, hem gülümseten hem düşündüren bir hikâye eşliğinde anlatmak istiyorum. Konumuz şu: “Efendimim” kelimesi… Kimi zaman bir nezaket ifadesi, kimi zaman saygının simgesi, kimi zaman da iki insan arasındaki ince bağın dokusu. Ama nasıl, nerede ve neden kullanılır, bunu kelimelerden daha güçlü şeyler anlatır: yaşanmışlıklar.
Hikâyemiz, küçük bir sahil kasabasında, eski taş binaların arasında, günbatımında turuncuya boyanan bir kahvede başlıyor.
---
Kahvedeki Sohbet
O gün, kasabanın merkezindeki kahvede oturuyordum. Masanın diğer ucunda, çocukluğumdan beri tanıdığım, sakin ve ağırbaşlı Hüseyin Abi vardı. Karşımızda ise kasabaya yeni taşınmış, enerjik, meraklı ve tatlı dilli Elif Hanım.
Sohbet dönüp dolaşıp “Efendimim” kelimesine geldi. Elif Hanım, gözleri parlayarak sordu:
— Hüseyin Bey, siz hep “efendimim” diyorsunuz. Çok hoş ama… neden böyle söylüyorsunuz?
Hüseyin Abi, ince belli bardağındaki çayı karıştırdı. Çayın kaşığa çarpan hafif sesi, sanki cevap öncesi bir düşünme molasıydı.
— Elif Hanım, “efendim” demek karşıdakine değer vermektir. “Efendimim” ise, hem saygı hem de samimiyet taşır. Karşındaki kişiyle arandaki bağa bir sıcaklık katar.
---
Strateji ve Empati
Tam bu sırada masaya oturan kasabanın eski öğretmeni Ayşe Teyze, sohbete dâhil oldu. Kadınların o bitmeyen gözlem gücüyle söze girdi:
— Hüseyin, sen bunu strateji gibi kullanıyorsun. Karşındaki kişiyle mesafeyi ayarlamak, kontrolü elinde tutmak için.
Hüseyin Abi gülümsedi. Erkekler çoğu zaman çözüm odaklı olurdu; onun için de “efendimim” bir iletişim stratejisiydi. Kimseyi kırmadan, sınırları koruyarak konuşmak…
Ama Elif Hanım farklı düşündü:
— Bence bu sadece strateji değil. Bir kadının bakış açısından “efendimim” demek, karşıdakini önemsemek, ona kendini değerli hissettirmek anlamına gelir. Yani empati var içinde.
İşte tam da burada iki dünya çarpışıyordu: Erkeklerin çözüm ve düzen arayışıyla, kadınların duygusal ve ilişkisel yaklaşımı…
---
Bir Hatıra
Hüseyin Abi, geçmişten bir anısını paylaştı.
— Eskiden, rahmetli dedem bana hep derdi ki, “Oğlum, ‘efendim’ dediğinde karşındaki insan kendini duyulmuş hisseder. ‘Efendimim’ dediğinde ise, hem gönlünü alırsın hem de sözünün ağırlığını korursun.”
O söz, Hüseyin Abi’nin hayatında yer etmişti. İş görüşmelerinde, resmi toplantılarda, hatta pazarda limon alırken bile “efendimim” derdi. Çünkü onun için bu kelime, bir alışkanlık değil, bir duruştu.
---
Kasabanın Pazar Yeri
Bir hafta sonra pazar yerinde karşılaştık. Hüseyin Abi, yaşlı bir teyzeden patlıcan alıyordu. Teyze “Oğlum, sana taze patlıcan vereyim mi?” dediğinde, o yine o tanıdık ifadeyle cevap verdi:
— Efendimim, siz ne uygun görürseniz.
Teyzenin yüzündeki tebessüm, kelimenin gücünü özetliyordu. Karşındaki kişi, ona hem saygı gösterdiğini hem de güven verdiğini hissediyordu.
---
Kadınların Kulaktan Kalbe İletişimi
Elif Hanım, bu kelimeyi kadınlar arasında farklı bir bağlamda kullanmaya başladı. Arkadaşına telefon açtığında, karşı taraf “Alo?” dediğinde, o da tatlı bir sesle, “Efendimim?” diyordu.
Böylece “efendimim” kelimesi, bir nezaket cümlesinden çok daha fazlası hâline gelmişti. Kadınların ilişkisel dili içinde, bu ifade karşıdakini sarıp sarmalayan bir sıcaklık kazanıyordu.
---
Sonuçta Ne Oldu?
Bir kelime, iki farklı yaklaşım… Erkeklerde strateji, düzen, sınır; kadınlarda empati, yakınlık, ilgi… Ama her iki tarafta da ortak bir şey vardı: İnsanı yüceltmek, iletişimi inceltmek.
O günden sonra kasabanın kahvesinde, pazarda, hatta sahilde yürürken insanların dilinde daha çok duymaya başladım “efendimim” kelimesini. Kim bilir, belki de bu küçücük kelime, aramızdaki mesafeleri kısaltıyor, gönülleri yakınlaştırıyordu.
---
Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Forumdaşlar, sizce “efendimim” kelimesi daha çok stratejik bir iletişim aracı mı, yoksa samimi bir empati ifadesi mi?
Siz bu kelimeyi nerede, nasıl kullanıyorsunuz?
Ya da size “efendimim” dendiğinde hissettiğiniz şey nedir?
Belki de hepimiz, kendi hikâyemizi yazıyoruz bu kelimenin içinde.
Siz de kendi anınızı, bakış açınızı burada paylaşın; kelimelerimiz birbirine değsin, sohbetimiz büyüsün.
Selam forumdaşlar,
Bugün size yaşadığım bir olayı, hem gülümseten hem düşündüren bir hikâye eşliğinde anlatmak istiyorum. Konumuz şu: “Efendimim” kelimesi… Kimi zaman bir nezaket ifadesi, kimi zaman saygının simgesi, kimi zaman da iki insan arasındaki ince bağın dokusu. Ama nasıl, nerede ve neden kullanılır, bunu kelimelerden daha güçlü şeyler anlatır: yaşanmışlıklar.
Hikâyemiz, küçük bir sahil kasabasında, eski taş binaların arasında, günbatımında turuncuya boyanan bir kahvede başlıyor.
---
Kahvedeki Sohbet
O gün, kasabanın merkezindeki kahvede oturuyordum. Masanın diğer ucunda, çocukluğumdan beri tanıdığım, sakin ve ağırbaşlı Hüseyin Abi vardı. Karşımızda ise kasabaya yeni taşınmış, enerjik, meraklı ve tatlı dilli Elif Hanım.
Sohbet dönüp dolaşıp “Efendimim” kelimesine geldi. Elif Hanım, gözleri parlayarak sordu:
— Hüseyin Bey, siz hep “efendimim” diyorsunuz. Çok hoş ama… neden böyle söylüyorsunuz?
Hüseyin Abi, ince belli bardağındaki çayı karıştırdı. Çayın kaşığa çarpan hafif sesi, sanki cevap öncesi bir düşünme molasıydı.
— Elif Hanım, “efendim” demek karşıdakine değer vermektir. “Efendimim” ise, hem saygı hem de samimiyet taşır. Karşındaki kişiyle arandaki bağa bir sıcaklık katar.
---
Strateji ve Empati
Tam bu sırada masaya oturan kasabanın eski öğretmeni Ayşe Teyze, sohbete dâhil oldu. Kadınların o bitmeyen gözlem gücüyle söze girdi:
— Hüseyin, sen bunu strateji gibi kullanıyorsun. Karşındaki kişiyle mesafeyi ayarlamak, kontrolü elinde tutmak için.
Hüseyin Abi gülümsedi. Erkekler çoğu zaman çözüm odaklı olurdu; onun için de “efendimim” bir iletişim stratejisiydi. Kimseyi kırmadan, sınırları koruyarak konuşmak…
Ama Elif Hanım farklı düşündü:
— Bence bu sadece strateji değil. Bir kadının bakış açısından “efendimim” demek, karşıdakini önemsemek, ona kendini değerli hissettirmek anlamına gelir. Yani empati var içinde.
İşte tam da burada iki dünya çarpışıyordu: Erkeklerin çözüm ve düzen arayışıyla, kadınların duygusal ve ilişkisel yaklaşımı…
---
Bir Hatıra
Hüseyin Abi, geçmişten bir anısını paylaştı.
— Eskiden, rahmetli dedem bana hep derdi ki, “Oğlum, ‘efendim’ dediğinde karşındaki insan kendini duyulmuş hisseder. ‘Efendimim’ dediğinde ise, hem gönlünü alırsın hem de sözünün ağırlığını korursun.”
O söz, Hüseyin Abi’nin hayatında yer etmişti. İş görüşmelerinde, resmi toplantılarda, hatta pazarda limon alırken bile “efendimim” derdi. Çünkü onun için bu kelime, bir alışkanlık değil, bir duruştu.
---
Kasabanın Pazar Yeri
Bir hafta sonra pazar yerinde karşılaştık. Hüseyin Abi, yaşlı bir teyzeden patlıcan alıyordu. Teyze “Oğlum, sana taze patlıcan vereyim mi?” dediğinde, o yine o tanıdık ifadeyle cevap verdi:
— Efendimim, siz ne uygun görürseniz.
Teyzenin yüzündeki tebessüm, kelimenin gücünü özetliyordu. Karşındaki kişi, ona hem saygı gösterdiğini hem de güven verdiğini hissediyordu.
---
Kadınların Kulaktan Kalbe İletişimi
Elif Hanım, bu kelimeyi kadınlar arasında farklı bir bağlamda kullanmaya başladı. Arkadaşına telefon açtığında, karşı taraf “Alo?” dediğinde, o da tatlı bir sesle, “Efendimim?” diyordu.
Böylece “efendimim” kelimesi, bir nezaket cümlesinden çok daha fazlası hâline gelmişti. Kadınların ilişkisel dili içinde, bu ifade karşıdakini sarıp sarmalayan bir sıcaklık kazanıyordu.
---
Sonuçta Ne Oldu?
Bir kelime, iki farklı yaklaşım… Erkeklerde strateji, düzen, sınır; kadınlarda empati, yakınlık, ilgi… Ama her iki tarafta da ortak bir şey vardı: İnsanı yüceltmek, iletişimi inceltmek.
O günden sonra kasabanın kahvesinde, pazarda, hatta sahilde yürürken insanların dilinde daha çok duymaya başladım “efendimim” kelimesini. Kim bilir, belki de bu küçücük kelime, aramızdaki mesafeleri kısaltıyor, gönülleri yakınlaştırıyordu.
---
Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Forumdaşlar, sizce “efendimim” kelimesi daha çok stratejik bir iletişim aracı mı, yoksa samimi bir empati ifadesi mi?
Siz bu kelimeyi nerede, nasıl kullanıyorsunuz?
Ya da size “efendimim” dendiğinde hissettiğiniz şey nedir?
Belki de hepimiz, kendi hikâyemizi yazıyoruz bu kelimenin içinde.
Siz de kendi anınızı, bakış açınızı burada paylaşın; kelimelerimiz birbirine değsin, sohbetimiz büyüsün.