* Gülseren Onanç
Demirören Grubu’nun kredi borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na geçen İstanbul’daki Göktürk Mahallesi’nin Kemerköy Sitesi ortasındaki yeşil alanlara, Emlak Konut GYO’nun 224 bin metrekarelik alana inşa edeceği proje için iş makineleri polis eşliğinde girdi.
İnşa edileceği belirtilen konut projesine mahzur olmak isteyen site sakinleri ve Göktürklüler, yeşil nöbetine 31 Ekim’den bu yana devam ediyor.
Yeşil alanlarının imara açılmasına karşı çıkan Kemerköy Sitesi sakinlerine polis müdahalesiyle birlikte kepçeler çalışmaya başlarken, mahkemeden yürütmeyi durdurma sonucu gelse de, inşaat çalışmalar devam ediyor.
Bölge sakini, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Lideri Gülseren Onanç, “Benim gördüğüm şu biçimde üstten buyruk var. Şu anda kime sorsak yani en küçük polisten Çevik Kuvvet’ten, en üst komisere, onun üzerindeki kaymakama kadar bizim şu ana kadar gittiğimiz merciiler bunlar. Daima üstten talimat olduğu söyleniyor. Daima bir buyruk komuta zincirinde işliyor bunlar herbiçimde. Bunun en üstü da zirve noktası da Cumhurbaşkanı’dır diye düşünüyoruz. Yani bütün ülkede kararları o verdiğine bakılırsa ve Cumhurbaşkanımızın bu katliamı durdurmasını bekliyoruz. Nasıl başlatıldıysa, nasıl hukuk bunun durdurulmasını emrettiyse bu biçimde bütün bu buyruk komuta zincirinin en üst noktasındaki Cumhurbaşkanı’nın da bunu durdurmasını, bütün herkese emretmesini bekleyeceğiz herbiçimde. Lakin o buyruğu bekleyene kadar biz de direneceğiz, biz de bütün kişisel haklarımızı, etraf haklarımızı, yeşilimizi müdafaaya devam edeceğiz, nöbetimiz devam edeceğiz. Yeşilimize çökenlere de hiç bir biçimde müsaade vermeyeceğiz.”
“Bizim çığlığımıza her insanın gelmesi gerekiyor”
Onanç, yeşil alana yapılan müdahaleyi kabul etmediklerini belirterek, tüm Türkiye’den uğraşlarına takviye beklediklerini söylemiş oldu.
“Şimdi aslında gördüğünüz üzere her tarafı bir daha polis güçleri ile tıkamışlar. Biz ortadan geldik ki buralar bizim aslında, buralar bizim bahçemiz bizim meskenimiz burası. Şu anda polis arkadaşlar herbiçimde bize gerçek geliyorlar bizi buradan çıkarmak üzere. Onlar, bize ilişkin olan alanları müteahhit ve onun alt taşeronlarına vermek için buradalar. Bizi çıkarıyorlar onları korumak ismine burada büyük bir haksızlık, hukuksuzluk var. Buralar bizim, bu yeşil bizim, hatta bizim de değil yani burası yalnızca Göktürk’e ilişkin değil, İstanbul’a ilişkin. Yani buraya bütün İstanbulluların gelmesi lazım, Türkiye’nin gelmesi lazım. Nasıl biz Rize’deki Ayşe teyzenin çığlığına koştuysak, bugün bütün Türkiye’den buraya bizim çığlığımıza her insanın gelmesi gerekiyor. Burası yalnızca bize ilişkin değil İstanbul’a ilişkin. Burası Türkiye’ye ilişkin. Şu yapılan bütün bu tahribat, bu talan yalnızca Göktürk’e yapılmadı bütün Türkiye’ye karşı yapıldı. O yüzden bütün her insanın gelip bizimle bu uğraşta, bize el vermelerini bize takviye olmalarını istiyoruz.”
“Yeşil alan kalmayacak”
Kemerköy Sitesi sakini Sırma Ataç ise iş makinalarının yeşil alanı kazmaya başlamasından yaklaşık yarım saat daha sonra mahkemenin yürütmeyi durdurma sonucu verdiğini, buna hayli sevindiklerini fakat 3 dakika duran iş makinalarının bir daha çalıştırıldığını belirterek, “Bu gördüğünüz yeşil alanlarda şöyle inşaat yapılması büsbütün hukuksuz bildiğiniz üzere. yıllardır devam eden, tekraren mahkemelerde aslına bakarsan hukuksuz olduğu kanıtlanmış olan bir müddetç. Hiç anlamadığımız bambaşka bir yoldan bir müsaade oluşturarak, dün işte burada bütün bu site sakinlerinin, Göktürklülerin karşı koyma gayretine karşın bir biçimde zorla girildi bu toprağa. Vinçler epey süratli bir biçimde işte gördüğünüz çukurları kazdı, yeşil alanı anında yok etmek için. Üç gün daha sonra geldiğimizde burada yeşil görmeyeceğiz” dedi.
“Nereye başvuracaksınız ki, bu biçimde bir biçimde ülkemiz”
Ataç şu biçimde devam etti: “Ama şu anda sahiden biraz ümitsiziz. Zira hukuksuzluk olduğu anda nereye başvuracaksınız ki? Yani yine mahkemeye gitseniz, tekrar mahkeme ‘Evet hukuksuzdur’ dese ne muharrir? bu biçimde bir biçimde ülkemiz. Maalesef epeyce acı yani. Bizi oyalıyorlar büsbütün, benim anladığım kadarıyla. Yani işte ‘Şimdi gidin, daha sonra gelin’ metodu. Kimse bir sorumluluk almak istemiyor. Aslında yapılan katliamın herkes farkında. Yani bu yeşillik alanın talan edildiğinin herkes farkında ancak kimse sorumluluk almak istemiyor, benim gördüğüm kadarıyla.”
Bir öteki site sakini Yasemin Tömen sonuna kadar direnmeye devam edeceklerini söylemiş oldu: “Dün bütün komşularımız ile buradaydık ancak karşımızda 650 şahsa yakın polis grubu vardı. Ne yapabiliriz? Farklı alanlarda sıkıştırıldık, elimizden geldiğince, var gücümüzle çaba ettik. Yaralanan arkadaşlarımız oldu. Bizim buradaki emelimiz yeşili korumak. İstanbul’da oksijenimizin olduğu, çocuklarımızın oynadığı bir yeşil alan kalsın. Haklı aksiyonumuzda sonuna kadar direneceğiz.”
Göktürk Yeşil Kalsın Teşebbüsü dayanışmaya davet ediyor
Göktürk Yeşil Kalsın Teşebbüsü (GYKG), Kemerköylülerin çabasını savunmak, yeşil alanların inşaat rantına açılmasını engellemek için çaba etmek üzere bir aydan kısa bir süre evvel kurulan bir sivil teşebbüs.
6 Kasım Pazar, saat 13:00’te Kemerköy’e dayanışmaya davet eden teşebbüs, “Bu haklı davamız yalnızca Göktürk’ün davası değil, Türkiye’nin davasıdır. Gelin hak, hukuk, adalet talebimizi dayanışma ortasında daima birlikte yükseltelim” davetinde bulunuyor.
“Kamu kaynaklarının bir avuç inşaat şirketine aktarıldığı, G.ktürk’ün nefes almasını sağlayan, yarın zelzele toplanma alanı olabilecek yeşil alanlarının yok edildiği, bölgede otuz yıldır kurulmaya çalışılan ekolojik istikrarın bozulduğu, yargı kararlarının uygulanmadığı bu sürece karşı bütün demokratik kişi ve kuruluşlar ile direnmemiz gerektiğini düşünüyoruz.”
Ne olmuştu?
İstanbul’daki Göktürk Mahallesi’nin Kemerköy Sitesi ortasındaki afet toplanma alanı, Emlak Konut GYO’nun başvurusu üzerine Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafınca Nisan 2022’de rezerv yapı alanı olarak ilân edildi.
Emlak Konut GYO’nun 224 bin metrekarelik alana inşa edeceği proje 1 milyar 978 milyon 814 bin 888 TL’ye yapılacak.
Eyüpsultan Kaymakamlığı, Kemerköy idaresine yolladığı ihtarname ile 31 Ekim Pazartesi günü saat 09:00’da, davaları devam eden Kemerköy’ün yeşil alanlarına inşaat şirketinin kolluk güçlerini eşliğinde gireceğini bildirdi.
Kaymakamlık tebligâtı 28 Ekim Cuma günü Göktürk muhtarını üç polis arabası ile konutundan alarak yaptı.
Demirören Holding’in Ziraat Bankası’ndan aldığı 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira krediye karşılık ipotek ettirdiği ve kredi borcunu ödemediği için Ziraat Bankası’na devredilen toprağa lüks konut projesi inşa edilecek.
Bu yazı, Eşitlik, Adalet, Bayan Platformu’nun sitesinden alınmıştır.
Demirören Grubu’nun kredi borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na geçen İstanbul’daki Göktürk Mahallesi’nin Kemerköy Sitesi ortasındaki yeşil alanlara, Emlak Konut GYO’nun 224 bin metrekarelik alana inşa edeceği proje için iş makineleri polis eşliğinde girdi.
İnşa edileceği belirtilen konut projesine mahzur olmak isteyen site sakinleri ve Göktürklüler, yeşil nöbetine 31 Ekim’den bu yana devam ediyor.
Yeşil alanlarının imara açılmasına karşı çıkan Kemerköy Sitesi sakinlerine polis müdahalesiyle birlikte kepçeler çalışmaya başlarken, mahkemeden yürütmeyi durdurma sonucu gelse de, inşaat çalışmalar devam ediyor.
Bölge sakini, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Lideri Gülseren Onanç, “Benim gördüğüm şu biçimde üstten buyruk var. Şu anda kime sorsak yani en küçük polisten Çevik Kuvvet’ten, en üst komisere, onun üzerindeki kaymakama kadar bizim şu ana kadar gittiğimiz merciiler bunlar. Daima üstten talimat olduğu söyleniyor. Daima bir buyruk komuta zincirinde işliyor bunlar herbiçimde. Bunun en üstü da zirve noktası da Cumhurbaşkanı’dır diye düşünüyoruz. Yani bütün ülkede kararları o verdiğine bakılırsa ve Cumhurbaşkanımızın bu katliamı durdurmasını bekliyoruz. Nasıl başlatıldıysa, nasıl hukuk bunun durdurulmasını emrettiyse bu biçimde bütün bu buyruk komuta zincirinin en üst noktasındaki Cumhurbaşkanı’nın da bunu durdurmasını, bütün herkese emretmesini bekleyeceğiz herbiçimde. Lakin o buyruğu bekleyene kadar biz de direneceğiz, biz de bütün kişisel haklarımızı, etraf haklarımızı, yeşilimizi müdafaaya devam edeceğiz, nöbetimiz devam edeceğiz. Yeşilimize çökenlere de hiç bir biçimde müsaade vermeyeceğiz.”
“Bizim çığlığımıza her insanın gelmesi gerekiyor”
Onanç, yeşil alana yapılan müdahaleyi kabul etmediklerini belirterek, tüm Türkiye’den uğraşlarına takviye beklediklerini söylemiş oldu.
“Şimdi aslında gördüğünüz üzere her tarafı bir daha polis güçleri ile tıkamışlar. Biz ortadan geldik ki buralar bizim aslında, buralar bizim bahçemiz bizim meskenimiz burası. Şu anda polis arkadaşlar herbiçimde bize gerçek geliyorlar bizi buradan çıkarmak üzere. Onlar, bize ilişkin olan alanları müteahhit ve onun alt taşeronlarına vermek için buradalar. Bizi çıkarıyorlar onları korumak ismine burada büyük bir haksızlık, hukuksuzluk var. Buralar bizim, bu yeşil bizim, hatta bizim de değil yani burası yalnızca Göktürk’e ilişkin değil, İstanbul’a ilişkin. Yani buraya bütün İstanbulluların gelmesi lazım, Türkiye’nin gelmesi lazım. Nasıl biz Rize’deki Ayşe teyzenin çığlığına koştuysak, bugün bütün Türkiye’den buraya bizim çığlığımıza her insanın gelmesi gerekiyor. Burası yalnızca bize ilişkin değil İstanbul’a ilişkin. Burası Türkiye’ye ilişkin. Şu yapılan bütün bu tahribat, bu talan yalnızca Göktürk’e yapılmadı bütün Türkiye’ye karşı yapıldı. O yüzden bütün her insanın gelip bizimle bu uğraşta, bize el vermelerini bize takviye olmalarını istiyoruz.”
“Yeşil alan kalmayacak”
Kemerköy Sitesi sakini Sırma Ataç ise iş makinalarının yeşil alanı kazmaya başlamasından yaklaşık yarım saat daha sonra mahkemenin yürütmeyi durdurma sonucu verdiğini, buna hayli sevindiklerini fakat 3 dakika duran iş makinalarının bir daha çalıştırıldığını belirterek, “Bu gördüğünüz yeşil alanlarda şöyle inşaat yapılması büsbütün hukuksuz bildiğiniz üzere. yıllardır devam eden, tekraren mahkemelerde aslına bakarsan hukuksuz olduğu kanıtlanmış olan bir müddetç. Hiç anlamadığımız bambaşka bir yoldan bir müsaade oluşturarak, dün işte burada bütün bu site sakinlerinin, Göktürklülerin karşı koyma gayretine karşın bir biçimde zorla girildi bu toprağa. Vinçler epey süratli bir biçimde işte gördüğünüz çukurları kazdı, yeşil alanı anında yok etmek için. Üç gün daha sonra geldiğimizde burada yeşil görmeyeceğiz” dedi.
“Nereye başvuracaksınız ki, bu biçimde bir biçimde ülkemiz”
Ataç şu biçimde devam etti: “Ama şu anda sahiden biraz ümitsiziz. Zira hukuksuzluk olduğu anda nereye başvuracaksınız ki? Yani yine mahkemeye gitseniz, tekrar mahkeme ‘Evet hukuksuzdur’ dese ne muharrir? bu biçimde bir biçimde ülkemiz. Maalesef epeyce acı yani. Bizi oyalıyorlar büsbütün, benim anladığım kadarıyla. Yani işte ‘Şimdi gidin, daha sonra gelin’ metodu. Kimse bir sorumluluk almak istemiyor. Aslında yapılan katliamın herkes farkında. Yani bu yeşillik alanın talan edildiğinin herkes farkında ancak kimse sorumluluk almak istemiyor, benim gördüğüm kadarıyla.”
Bir öteki site sakini Yasemin Tömen sonuna kadar direnmeye devam edeceklerini söylemiş oldu: “Dün bütün komşularımız ile buradaydık ancak karşımızda 650 şahsa yakın polis grubu vardı. Ne yapabiliriz? Farklı alanlarda sıkıştırıldık, elimizden geldiğince, var gücümüzle çaba ettik. Yaralanan arkadaşlarımız oldu. Bizim buradaki emelimiz yeşili korumak. İstanbul’da oksijenimizin olduğu, çocuklarımızın oynadığı bir yeşil alan kalsın. Haklı aksiyonumuzda sonuna kadar direneceğiz.”
Göktürk Yeşil Kalsın Teşebbüsü dayanışmaya davet ediyor
Göktürk Yeşil Kalsın Teşebbüsü (GYKG), Kemerköylülerin çabasını savunmak, yeşil alanların inşaat rantına açılmasını engellemek için çaba etmek üzere bir aydan kısa bir süre evvel kurulan bir sivil teşebbüs.
6 Kasım Pazar, saat 13:00’te Kemerköy’e dayanışmaya davet eden teşebbüs, “Bu haklı davamız yalnızca Göktürk’ün davası değil, Türkiye’nin davasıdır. Gelin hak, hukuk, adalet talebimizi dayanışma ortasında daima birlikte yükseltelim” davetinde bulunuyor.
“Kamu kaynaklarının bir avuç inşaat şirketine aktarıldığı, G.ktürk’ün nefes almasını sağlayan, yarın zelzele toplanma alanı olabilecek yeşil alanlarının yok edildiği, bölgede otuz yıldır kurulmaya çalışılan ekolojik istikrarın bozulduğu, yargı kararlarının uygulanmadığı bu sürece karşı bütün demokratik kişi ve kuruluşlar ile direnmemiz gerektiğini düşünüyoruz.”
Ne olmuştu?
İstanbul’daki Göktürk Mahallesi’nin Kemerköy Sitesi ortasındaki afet toplanma alanı, Emlak Konut GYO’nun başvurusu üzerine Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafınca Nisan 2022’de rezerv yapı alanı olarak ilân edildi.
Emlak Konut GYO’nun 224 bin metrekarelik alana inşa edeceği proje 1 milyar 978 milyon 814 bin 888 TL’ye yapılacak.
Eyüpsultan Kaymakamlığı, Kemerköy idaresine yolladığı ihtarname ile 31 Ekim Pazartesi günü saat 09:00’da, davaları devam eden Kemerköy’ün yeşil alanlarına inşaat şirketinin kolluk güçlerini eşliğinde gireceğini bildirdi.
Kaymakamlık tebligâtı 28 Ekim Cuma günü Göktürk muhtarını üç polis arabası ile konutundan alarak yaptı.
Demirören Holding’in Ziraat Bankası’ndan aldığı 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira krediye karşılık ipotek ettirdiği ve kredi borcunu ödemediği için Ziraat Bankası’na devredilen toprağa lüks konut projesi inşa edilecek.
Bu yazı, Eşitlik, Adalet, Bayan Platformu’nun sitesinden alınmıştır.