HDP Ekoloji Kurulundan Sorumlu Eş Genel Lider Yardımcısı Naci Sönmez ve
Ekoloji Komitesi Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, “Ülke dört bir yandan yangınlar, seller ve kuraklık ile adeta cehennemi yaşıyor. Ne bu ülkeyi ne de iklim krizini yönetebiliyorsunuz!” açıklamasını yaptı.
Yazılı açıklamada, “Ülke dört bir yandan yangınlar, seller ve kuraklık ile adeta cehennemi yaşıyor. yıllardır bilimsel datalara dayanarak, iktidarı ve yetkilileri iklim krizinin getirdiği kırılganlıklar konusunda uyardık ve alınması gereken acil tedbirleri ısrarla hatırlattık. Yaşadığımız gezegenin ve bilhassa ülkemizin karşı karşıya bulunduğu tehlikeye dikkat çekilmesine karşın hiç bir tedbir almayan ve ısrarla tabiatla uyumlu olmayan siyasetleri sürdürmekte ısrar edenler bugün yaşadığımız bu yangınların, sellerin ve ortaya çıkan felaketlerin birinci derecede sorumlularıdır.” denildi.
Açıklamada şu tabirler kullanıldı:
“Yaklaşmakta olan ekolojik felakete ve iklim krizine karşı hayata tutunma niçinimiz olan ormanlarımız ve su varlıklarımız rant odaklı iktidar yakını sermayenin çıkarları için kurban edilmiştir. hayatı savunan köylüler, ekolojistler, bilim insanları ve gazeteciler kriminalize edilerek sorunun karartılması sağlanmış ve ekolojik varlıklarımızın sömürüsüne, yok oluşuna yol açılmıştır.
Halkların Demokratik Partisi Ekoloji Komitesi olarak tekraren iklim krizinin seller, sıcak dalgaları, kuraklık ve orman yangınları olarak kendisini gösterdiğine dair ihtarlarda bulunduk. Lakin bu ihtarlar, kurulan çıkar nizamını muhafaza ismine “terör” iftiralarıyla bastırıldı. Toplum dehşetli propagandalarla kutuplaştırıldı; bilimsel gerçeklerden, aklıselimden, kardeşlikten, müsamahadan ve birlikte yaşama ümidinden koparıldı. Aslında tüm bu karanlık propaganda, iklim krizine karşı alınmayan önlemlerin, yurttaş vergilerini lükse harcamanın üstünü örtmek için yapıldı. Ancak bu idare krizi artık denetimden çıkmıştır. Ormanların varlığından sorumlu Bakan Pakdemirli’nin “ormanların yanmasına müsaade ediyoruz” açıklaması asla kabul edilemez. Bakan şayet ülkenin ormanlarının yanmasına müsaade ediyorsa, oturduğu koltuğu derhal terk etmelidir.
Bir kere daha söz ediyoruz; ormanları yakarak yerleşim yerlerine inen yangınların sorumlusu Pakdemirli ve hükümettir. Kimsenin yaşanan bu felaketler karşısında topu taca atma hakkı yoktur. Sorumluluğu belediyelere atarak ya da her hadisede olduğu üzere daima iç ve dış düşman atfında bulunarak sorumluluktan kurtulmaya çalışmak kabul edilebilir değildir. Lokal idareler bu felaketler karşısında bakanlıklar tarafınca mukadderatlarına terk edilmiş durumdadır. Hatta Van Başkale’de günlerdir devam eden sel felaketi iktidarın gündemine dahi alınmamıştır.
Günlerdir ciğerlerimiz yanıyor. İklim krizi tüm ülkeyi kuraklığa, yangınlara ve sellere boğuyor. İktidara sesleniyoruz; ne bu ülkeyi ne de iklim krizini yönetebiliyorsunuz, derhal istifa edin! Halkımız her geçen gün felaketlere maruz kalıp fakirleşiyor. HDP Ekoloji Komitesi olarak her daim halkımızın kelamı, sesi, çığlığı olup bilimi ve aklıselimi savunmaya devam edeceğiz.”
Ekoloji Komitesi Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, “Ülke dört bir yandan yangınlar, seller ve kuraklık ile adeta cehennemi yaşıyor. Ne bu ülkeyi ne de iklim krizini yönetebiliyorsunuz!” açıklamasını yaptı.
Yazılı açıklamada, “Ülke dört bir yandan yangınlar, seller ve kuraklık ile adeta cehennemi yaşıyor. yıllardır bilimsel datalara dayanarak, iktidarı ve yetkilileri iklim krizinin getirdiği kırılganlıklar konusunda uyardık ve alınması gereken acil tedbirleri ısrarla hatırlattık. Yaşadığımız gezegenin ve bilhassa ülkemizin karşı karşıya bulunduğu tehlikeye dikkat çekilmesine karşın hiç bir tedbir almayan ve ısrarla tabiatla uyumlu olmayan siyasetleri sürdürmekte ısrar edenler bugün yaşadığımız bu yangınların, sellerin ve ortaya çıkan felaketlerin birinci derecede sorumlularıdır.” denildi.
Açıklamada şu tabirler kullanıldı:
“Yaklaşmakta olan ekolojik felakete ve iklim krizine karşı hayata tutunma niçinimiz olan ormanlarımız ve su varlıklarımız rant odaklı iktidar yakını sermayenin çıkarları için kurban edilmiştir. hayatı savunan köylüler, ekolojistler, bilim insanları ve gazeteciler kriminalize edilerek sorunun karartılması sağlanmış ve ekolojik varlıklarımızın sömürüsüne, yok oluşuna yol açılmıştır.
Halkların Demokratik Partisi Ekoloji Komitesi olarak tekraren iklim krizinin seller, sıcak dalgaları, kuraklık ve orman yangınları olarak kendisini gösterdiğine dair ihtarlarda bulunduk. Lakin bu ihtarlar, kurulan çıkar nizamını muhafaza ismine “terör” iftiralarıyla bastırıldı. Toplum dehşetli propagandalarla kutuplaştırıldı; bilimsel gerçeklerden, aklıselimden, kardeşlikten, müsamahadan ve birlikte yaşama ümidinden koparıldı. Aslında tüm bu karanlık propaganda, iklim krizine karşı alınmayan önlemlerin, yurttaş vergilerini lükse harcamanın üstünü örtmek için yapıldı. Ancak bu idare krizi artık denetimden çıkmıştır. Ormanların varlığından sorumlu Bakan Pakdemirli’nin “ormanların yanmasına müsaade ediyoruz” açıklaması asla kabul edilemez. Bakan şayet ülkenin ormanlarının yanmasına müsaade ediyorsa, oturduğu koltuğu derhal terk etmelidir.
Bir kere daha söz ediyoruz; ormanları yakarak yerleşim yerlerine inen yangınların sorumlusu Pakdemirli ve hükümettir. Kimsenin yaşanan bu felaketler karşısında topu taca atma hakkı yoktur. Sorumluluğu belediyelere atarak ya da her hadisede olduğu üzere daima iç ve dış düşman atfında bulunarak sorumluluktan kurtulmaya çalışmak kabul edilebilir değildir. Lokal idareler bu felaketler karşısında bakanlıklar tarafınca mukadderatlarına terk edilmiş durumdadır. Hatta Van Başkale’de günlerdir devam eden sel felaketi iktidarın gündemine dahi alınmamıştır.
Günlerdir ciğerlerimiz yanıyor. İklim krizi tüm ülkeyi kuraklığa, yangınlara ve sellere boğuyor. İktidara sesleniyoruz; ne bu ülkeyi ne de iklim krizini yönetebiliyorsunuz, derhal istifa edin! Halkımız her geçen gün felaketlere maruz kalıp fakirleşiyor. HDP Ekoloji Komitesi olarak her daim halkımızın kelamı, sesi, çığlığı olup bilimi ve aklıselimi savunmaya devam edeceğiz.”