AKP’ye yakınlığıyla bilinen Mehmet Cengiz’in şirketi Cengiz İnşaat’ın İyidere Liman Projesi için Rize İkizdere’de yapmak istediği taşocağına karşı yöre halkının başlatmış olduğu direniş 100 günü geride bıraktı.
Cumhuriyet gazetesinden Leyla Kılıç’ın haberine bakılırsa, Köylüler, “Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi. Son günlerde Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan afetlerin bir daha sonraki durağının İkizdere olmasından korku duyan bölge halkı, “Ormanlar çocuklarındır, İkizdere’nin sesini duyun!” Sözünü kullandı.
Ayşe Albayrak: Devletle karşı karşıya gelme niyetimiz yok, yapacakları limana karşı da değiliz. Ancak limanın taşını halihazırda olan ocaklardan alsınlar. tekrar tekrar yeni ocaklar için tabiat talanına nasıl göz yumarlar! Bakan iki sene ortasında işlerini bitirip çıkacağız dedi. kelamına inanmıyoruz. Sularımız çamur akıyor. Biz direnişimize devam ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz. Onlar geri adım atacak, biz değil. Bize ne olsa dediler… Gelip bizimle yaşasınlar. Biz kimiz görsünler. Doğduk doğalı birebir insanlarız biz. Bize terörist diyerek bu işlerden sıyrılmasınlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek istiyorum. O da bu toprağın insanı. Gelsin buraya görsün. Biz kimiz baksın! Burayı ne hale getirdiklerini görsün istiyoruz.
Zeynep Baş: 100 gündür tabiat talanına karşı çabamızı sürdürüyoruz. Direnişimizin 100. gününde olmayı istemezdik. Keşke birinci günden taşocağı ısrarlarından vazgeçseydiler. Sesimiz gereğince duyulmuyor ya da duymak istemiyorlar. Bizler tabiat için hayvanlar için geleceğin sahibi çocuklar için taşocağına karşı çıkıyoruz. Son vakit içinderda Karadeniz’de yaşanan afet olayları niye taşocağına karşı çıkmamız gerektiğini bir sefer daha gösterdi. Ellerinde yine kullanabilecekleri atıl taşocakları varken, yenisi için doğayı talan etmek, bizim ömür kaynağımız olan ormanları, sularımızı yok etmek en büyük ihanet. Bizi görmezlikten geliyorlar. Türkiye’nin her yerinde tabiata müdahale var. Biz bunların tamamına karşıyız. Yanı başımızda Haçapit örneği var. Biz ormanlarımızın o hale gelmesini istemiyoruz. Bize marjinal dediler, terörist dediler. Ben terörist değilim. Türkiye’de ne vakit ağaca çıkmak cürüm oldu? Bahçemizde gezdiğimiz için cezalar yazıldı. Bize hâlâ protestocu diyorlar. Ötekileştiriyorlar. Biz bu toprağın insanıyız. Toprağımız için bu çabayı veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz.
Cumhuriyet gazetesinden Leyla Kılıç’ın haberine bakılırsa, Köylüler, “Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi. Son günlerde Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan afetlerin bir daha sonraki durağının İkizdere olmasından korku duyan bölge halkı, “Ormanlar çocuklarındır, İkizdere’nin sesini duyun!” Sözünü kullandı.
Ayşe Albayrak: Devletle karşı karşıya gelme niyetimiz yok, yapacakları limana karşı da değiliz. Ancak limanın taşını halihazırda olan ocaklardan alsınlar. tekrar tekrar yeni ocaklar için tabiat talanına nasıl göz yumarlar! Bakan iki sene ortasında işlerini bitirip çıkacağız dedi. kelamına inanmıyoruz. Sularımız çamur akıyor. Biz direnişimize devam ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz. Onlar geri adım atacak, biz değil. Bize ne olsa dediler… Gelip bizimle yaşasınlar. Biz kimiz görsünler. Doğduk doğalı birebir insanlarız biz. Bize terörist diyerek bu işlerden sıyrılmasınlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek istiyorum. O da bu toprağın insanı. Gelsin buraya görsün. Biz kimiz baksın! Burayı ne hale getirdiklerini görsün istiyoruz.
Zeynep Baş: 100 gündür tabiat talanına karşı çabamızı sürdürüyoruz. Direnişimizin 100. gününde olmayı istemezdik. Keşke birinci günden taşocağı ısrarlarından vazgeçseydiler. Sesimiz gereğince duyulmuyor ya da duymak istemiyorlar. Bizler tabiat için hayvanlar için geleceğin sahibi çocuklar için taşocağına karşı çıkıyoruz. Son vakit içinderda Karadeniz’de yaşanan afet olayları niye taşocağına karşı çıkmamız gerektiğini bir sefer daha gösterdi. Ellerinde yine kullanabilecekleri atıl taşocakları varken, yenisi için doğayı talan etmek, bizim ömür kaynağımız olan ormanları, sularımızı yok etmek en büyük ihanet. Bizi görmezlikten geliyorlar. Türkiye’nin her yerinde tabiata müdahale var. Biz bunların tamamına karşıyız. Yanı başımızda Haçapit örneği var. Biz ormanlarımızın o hale gelmesini istemiyoruz. Bize marjinal dediler, terörist dediler. Ben terörist değilim. Türkiye’de ne vakit ağaca çıkmak cürüm oldu? Bahçemizde gezdiğimiz için cezalar yazıldı. Bize hâlâ protestocu diyorlar. Ötekileştiriyorlar. Biz bu toprağın insanıyız. Toprağımız için bu çabayı veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz.