KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’a ‘Fahri Doktora’ unvanı
Gazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafınca, ‘Kıbrıs Türklerinin Varlık Uğraşında Gazi’nin Kahramanları’ anma merasimi düzenlendi. Merasime KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, EOKA örgütü olarak bilinen Rum çetesinin düzenlediği ‘Kanlı Noel’ taarruzunda şehit edilen Murat, Hakan ve Kutsi’nin ağabeyi Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan ve davetliler katıldı. Programda, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’a tarih ve edebiyat alanında Fahri Doktora unvanı sunuldu.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine verilen Fahri Doktora unvanı niçiniyle teşekkür ederek, “Duygusal konuşmalar yapıldı. Benim de çocukluğumdan bu yana daima bir uğraş, ‘Kıbrıs’ta ne üzere süreçler yaşanacak, varlığımızı sürdürecek miyiz, ne vakit saldıracaklar, ne vakit daha da katliamlar yapacaklar?’ bütün bu telaşları yaşayan bir çocuk olarak olağan olarak sonrasındasında karakterime bunların yansıması olmuştur. Mustafa İlhan dostumun da söylemiş olduği üzere çocukluğumdan beri Mürüvvet Hanım, Murat, Hakan ve Kutsi’nin acısını yaşıyorum. Kıbrıs hepimizin ulusal davasıdır. Atatürkümüzün kurduğu Gazi Üniversitesi’nde bu biçimde bir konuşmayı yapabilmek herkese nasip olmaz. Milletlerarası baskılar devam ediyor. Avrupa Birliği (AB) tarafsızlığını kaybetmiştir. Bize verilen kelamların hiç biri tutulmamıştır. Türkiye’ye verilen kelamlar de tutulmamıştır. Türkiye bütün düzgün niyetine karşın AB’nin haricinde kalmış. Kıbrıs Rum İdaresi’ni AB’ye alıyorlar. İşinize geldiğinde ‘hukukun üstünlüğü’ dersiniz” dedi.
‘KIBRIS ÇOK ACILAR ÇEKTİ’
Tatar, büyük bir uğraş verildiğini belirterek, “Bir taviz verdiğinizde her şey elinizden sarfiyat. ötürüsıyla Kıbrıs Türk halkı büyük bir çaba vermiştir. Bu uğraşın sonunda Doğu Akdeniz’de bir Türk devleti vardır. Türkiyemizin güney kıyılarının, Mavi Vatan’ın, KKTC’nin fazlaca kıymetli olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin güvenliği için KKTC’nin daha da güçlenmesi kıymetlidir. Kıbrıs şüphesiz hayli acılar çekti ancak ne keyifli bize KKTC ile yolumuza devam ediyoruz, bunun değerini bilelim” diye konuştu.
KARDEŞLERİNİN KATLEDİLİŞİNİ ANLATIRKEN HİSLİ ANLAR YAŞADI
Prof. Dr. İlhan, kardeşlerinin şehit edilişini anlatırken hisli anlar yaşadı. İlhan, “Kıbrıs’ta babam çatışmalar başladığında, yaralanan Türk askerlerine sıhhat hizmeti sunmaya devam ediyor. 21- 23 Aralık akşamı olan olaylarda Rumlar, Kanlıdere denen yolu geçiyorlar. Orada Türk subayının yaşadığını gösteriyorlar. EOKA katilleri ile birlikte birinci girdikleri mesken bizim meskenimiz. Konuta girdikten daha sonra her yeri zalimce tarayarak içeriye geçiyorlar. Mürüvvet anne, Murat, Hakan ve Kutsi, banyoya gizleniyor ve zalimce kurşunların gayesi oluyor. hadiseden birkaç gün daha sonra babamın haberi oluyor. Babam orasının sivil bölge olduğunu, çatışma olmayacağını düşünüyor. Büyükelçimiz, ‘binbaşı hepsi şehit oldu’ diyor. Babamın tek söylemiş olduği cümle var; ‘Vatan sağ olsun.’ Konutumuz, Barbarlık Müzesi haline getirildi. 3 şehidin babası, aslında tüm yetimlerin babası haline geliyor. Emekli olduktan daha sonra tüm vaktini çocuklar ve torunları ile geçirdi” tabirini kullandı.
Gazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafınca, ‘Kıbrıs Türklerinin Varlık Uğraşında Gazi’nin Kahramanları’ anma merasimi düzenlendi. Merasime KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, EOKA örgütü olarak bilinen Rum çetesinin düzenlediği ‘Kanlı Noel’ taarruzunda şehit edilen Murat, Hakan ve Kutsi’nin ağabeyi Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan ve davetliler katıldı. Programda, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’a tarih ve edebiyat alanında Fahri Doktora unvanı sunuldu.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine verilen Fahri Doktora unvanı niçiniyle teşekkür ederek, “Duygusal konuşmalar yapıldı. Benim de çocukluğumdan bu yana daima bir uğraş, ‘Kıbrıs’ta ne üzere süreçler yaşanacak, varlığımızı sürdürecek miyiz, ne vakit saldıracaklar, ne vakit daha da katliamlar yapacaklar?’ bütün bu telaşları yaşayan bir çocuk olarak olağan olarak sonrasındasında karakterime bunların yansıması olmuştur. Mustafa İlhan dostumun da söylemiş olduği üzere çocukluğumdan beri Mürüvvet Hanım, Murat, Hakan ve Kutsi’nin acısını yaşıyorum. Kıbrıs hepimizin ulusal davasıdır. Atatürkümüzün kurduğu Gazi Üniversitesi’nde bu biçimde bir konuşmayı yapabilmek herkese nasip olmaz. Milletlerarası baskılar devam ediyor. Avrupa Birliği (AB) tarafsızlığını kaybetmiştir. Bize verilen kelamların hiç biri tutulmamıştır. Türkiye’ye verilen kelamlar de tutulmamıştır. Türkiye bütün düzgün niyetine karşın AB’nin haricinde kalmış. Kıbrıs Rum İdaresi’ni AB’ye alıyorlar. İşinize geldiğinde ‘hukukun üstünlüğü’ dersiniz” dedi.
‘KIBRIS ÇOK ACILAR ÇEKTİ’
Tatar, büyük bir uğraş verildiğini belirterek, “Bir taviz verdiğinizde her şey elinizden sarfiyat. ötürüsıyla Kıbrıs Türk halkı büyük bir çaba vermiştir. Bu uğraşın sonunda Doğu Akdeniz’de bir Türk devleti vardır. Türkiyemizin güney kıyılarının, Mavi Vatan’ın, KKTC’nin fazlaca kıymetli olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin güvenliği için KKTC’nin daha da güçlenmesi kıymetlidir. Kıbrıs şüphesiz hayli acılar çekti ancak ne keyifli bize KKTC ile yolumuza devam ediyoruz, bunun değerini bilelim” diye konuştu.
KARDEŞLERİNİN KATLEDİLİŞİNİ ANLATIRKEN HİSLİ ANLAR YAŞADI
Prof. Dr. İlhan, kardeşlerinin şehit edilişini anlatırken hisli anlar yaşadı. İlhan, “Kıbrıs’ta babam çatışmalar başladığında, yaralanan Türk askerlerine sıhhat hizmeti sunmaya devam ediyor. 21- 23 Aralık akşamı olan olaylarda Rumlar, Kanlıdere denen yolu geçiyorlar. Orada Türk subayının yaşadığını gösteriyorlar. EOKA katilleri ile birlikte birinci girdikleri mesken bizim meskenimiz. Konuta girdikten daha sonra her yeri zalimce tarayarak içeriye geçiyorlar. Mürüvvet anne, Murat, Hakan ve Kutsi, banyoya gizleniyor ve zalimce kurşunların gayesi oluyor. hadiseden birkaç gün daha sonra babamın haberi oluyor. Babam orasının sivil bölge olduğunu, çatışma olmayacağını düşünüyor. Büyükelçimiz, ‘binbaşı hepsi şehit oldu’ diyor. Babamın tek söylemiş olduği cümle var; ‘Vatan sağ olsun.’ Konutumuz, Barbarlık Müzesi haline getirildi. 3 şehidin babası, aslında tüm yetimlerin babası haline geliyor. Emekli olduktan daha sonra tüm vaktini çocuklar ve torunları ile geçirdi” tabirini kullandı.