Van Gölü havzası ve etrafındaki su kaynakları ile akarsu ve göl düzeyinde global ısınmaya bağlı yaşanan düşüş, gölde yeni adacıkların ortaya çıkmasına niye oldu.
Geçen senelera oranla sıcaklığın yükselmesine bağlı buharlaşmanın artması niçiniyle Van Gölü havzasında başta göl olmak üzere birfazlaca baraj, akarsu ve su kaynaklarının düzeyinde yaşanan düşüş devam ediyor.
Suyun sığ olduğu noktalarda çekilmenin önemli boyutlara ulaştığı Erciş ve Muradiye ilçelerindeki kıyılarda biroldukça yeni adacık, tarihi kalıntı ve iskeleler ortaya çıktı.
Yaklaşık 15 bin kişinin balıkçılıkla geçimini sağladığı Van Gölü’nde su düzeyinin giderek azalması niçiniyle teknelerin liman, iskele ve barınaklara yanaşması da zorlaştı.
Erciş ilçesi Çelebibağ Mahallesi göl kıyısında da geçmiş senelerda battığı düşünülen bir tekne suyun çekilmesiyle ortaya çıktı.
“Yer altı suyu hayati değer taşıyor”
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, global ısınmanın artık ömrün bir modülü haline geldiğini söylemiş oldu.
Gelecek senelerda kuraklığın tesirlerinin daha epeyce hissedileceğini anlatan Alaeddinoğlu, “Dünyanın geleceğine ait epeyce da olumlu şeyler söz edilmiyor. İçinde bulunduğumuz Van Gölü havzası da bu süreçten hayli etkileniyor. Zira kapalı bir havza. Kapalı havzaların dışarıdan beslenmeleri güç oluyor. Bu niçinle kapalı havzaların global iklim değişikliğiyle uğraşı epey daha farklı bir noktada tutulmalı” dedi.
Havzayı besleyen yer altı sularının güzel kıymetlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Alaeddinoğlu, şunları kaydetti:
“Dünya sahiden 20 yıldır hayli daha olumsuz sonuçlarının hissedileceği bir sureci işaret ediyor. Sıcaklık artışı, su kaynakları açısından epey önemli meselelerin gündeme gelmesine niye oluyor. Bunun tesirlerini Van Gölü Havzası’nda yaşıyoruz. Havzada son senelerda fazlaca besbelli olarak yağışlarda bir azalma kelam konusu. Sıcaklık da buharlaşma da epey artıyor. Bu niçinle yer altı suyunu itinasız kullanmamalıyız. Yeni önlemler almalıyız yoksa bu meseleyle gayret etmek zorunda kalırız. Büyük sondajlara müsaade verilmemeli. Yer altı suyu hayati değer taşıyor.”
“Su giderek çekiliyor”
YYÜ Su Eserleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş ise çok kuraklık niçiniyle kapalı havzadaki biroldukca gölün kuruduğunu anlattı.
Bu manada Van Gölü’nün de epey hassas bir pozisyonda olduğunu lisana getiren Akkuş, “Çünkü buharlaşma epey fazla ve su giderek çekiliyor. Buharlaşma, göle giren suyun 3 katı arttı. Bu niçinle derinliğin az olduğu noktalarda suyun çekilmesiyle yeni adacıklar yüzeye çıktı. Bilhassa Erciş körfezinde bunun tesirlerini daha bariz gorebiliyoruz. Umuyoruz ki önümüzdeki aylarda fazlaca fazla yağış olur ve kuraklığın tesirleri azalır” biçiminde konuştu.
Çelebibağ Muhtarı Seyithan As da kuraklıktan dolayı Van Gölü’nde gözle görülür bir çekilmenin yaşandığını belirterek, “Daha evvel Çelebibağ Selçuklu Mezarlığı’na teknelerle gidiyorduk, artık su çekildiği için yaya gidiyoruz” dedi. (AA)
Geçen senelera oranla sıcaklığın yükselmesine bağlı buharlaşmanın artması niçiniyle Van Gölü havzasında başta göl olmak üzere birfazlaca baraj, akarsu ve su kaynaklarının düzeyinde yaşanan düşüş devam ediyor.
Suyun sığ olduğu noktalarda çekilmenin önemli boyutlara ulaştığı Erciş ve Muradiye ilçelerindeki kıyılarda biroldukça yeni adacık, tarihi kalıntı ve iskeleler ortaya çıktı.
Yaklaşık 15 bin kişinin balıkçılıkla geçimini sağladığı Van Gölü’nde su düzeyinin giderek azalması niçiniyle teknelerin liman, iskele ve barınaklara yanaşması da zorlaştı.
Erciş ilçesi Çelebibağ Mahallesi göl kıyısında da geçmiş senelerda battığı düşünülen bir tekne suyun çekilmesiyle ortaya çıktı.
“Yer altı suyu hayati değer taşıyor”
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, global ısınmanın artık ömrün bir modülü haline geldiğini söylemiş oldu.
Gelecek senelerda kuraklığın tesirlerinin daha epeyce hissedileceğini anlatan Alaeddinoğlu, “Dünyanın geleceğine ait epeyce da olumlu şeyler söz edilmiyor. İçinde bulunduğumuz Van Gölü havzası da bu süreçten hayli etkileniyor. Zira kapalı bir havza. Kapalı havzaların dışarıdan beslenmeleri güç oluyor. Bu niçinle kapalı havzaların global iklim değişikliğiyle uğraşı epey daha farklı bir noktada tutulmalı” dedi.
Havzayı besleyen yer altı sularının güzel kıymetlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Alaeddinoğlu, şunları kaydetti:
“Dünya sahiden 20 yıldır hayli daha olumsuz sonuçlarının hissedileceği bir sureci işaret ediyor. Sıcaklık artışı, su kaynakları açısından epey önemli meselelerin gündeme gelmesine niye oluyor. Bunun tesirlerini Van Gölü Havzası’nda yaşıyoruz. Havzada son senelerda fazlaca besbelli olarak yağışlarda bir azalma kelam konusu. Sıcaklık da buharlaşma da epey artıyor. Bu niçinle yer altı suyunu itinasız kullanmamalıyız. Yeni önlemler almalıyız yoksa bu meseleyle gayret etmek zorunda kalırız. Büyük sondajlara müsaade verilmemeli. Yer altı suyu hayati değer taşıyor.”
“Su giderek çekiliyor”
YYÜ Su Eserleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş ise çok kuraklık niçiniyle kapalı havzadaki biroldukca gölün kuruduğunu anlattı.
Bu manada Van Gölü’nün de epey hassas bir pozisyonda olduğunu lisana getiren Akkuş, “Çünkü buharlaşma epey fazla ve su giderek çekiliyor. Buharlaşma, göle giren suyun 3 katı arttı. Bu niçinle derinliğin az olduğu noktalarda suyun çekilmesiyle yeni adacıklar yüzeye çıktı. Bilhassa Erciş körfezinde bunun tesirlerini daha bariz gorebiliyoruz. Umuyoruz ki önümüzdeki aylarda fazlaca fazla yağış olur ve kuraklığın tesirleri azalır” biçiminde konuştu.
Çelebibağ Muhtarı Seyithan As da kuraklıktan dolayı Van Gölü’nde gözle görülür bir çekilmenin yaşandığını belirterek, “Daha evvel Çelebibağ Selçuklu Mezarlığı’na teknelerle gidiyorduk, artık su çekildiği için yaya gidiyoruz” dedi. (AA)