Deniz bilimci Prof. Dr. Cemal Saydam, Kanal İstanbul’un müsilaj (deniz salyası) sorunuyla boğuşan Marmara’ya ek bir yük getireceğini belirtirken, “Şimdi berbat koku var diyorlar, bunlar daha yeterli günler” diye konuştu.
RS FM’de Atilla Güner‘in konuğu olan deniz bilimci Prof. Cemal Saydam, 26 Haziran’da temel atma merasimi gerçekleşecek Kanal İstanbul ile ilgili tartışmalara değindi. Saydam, Marmara’nın genelinde tren raydan çıkmış, kolum kadar kalınlıktaki hortumla temizlemeye çalışıyoruz. Yapılan iş güldürü. Dünya televizyonları dalga geçiyorlar” sözünü kullanırken, “Kanal İstanbul yapılırsa Marmara’ya bir ek yük daha getirecek. Artık makus koku var diyorlar, bunlar daha uygun günler” biçiminde konuştu.
Saydam’ın açıklamalarından satır başları şu biçimde:
“Marmara artık ‘bana artık ek hiç bir şey getirmeyin bardağım doldu, taştı taşacak’ diyor, yani son bir damlayı bekliyorduk. Marmara Denizi yeryüzünde bize has özellikler taşıyor. Doğuştan astımlı, genel bir teneffüs sorunu var. Oksijeni atmosferden alamıyor yalnızca Çanakkale’den gelen sulardan alıyor. Bu istikrar bu biçimde kurulmuş ve 3 bin 500 sene götürmüş. İstanbul’un nüfusu 6 milyonu kaldırır denilmiş daha sonra nüfus 10 milyona çıkmış ve artık 20 milyona çıktı. Denizin özümleme kapasitesi var etrafından gelen yüklere karşı ve yalnızca İstanbul ile de kalmıyor bütün Marmara bölgesi. Endüstricinin tek kederi para kazanmak eline ne gelirse denize atmak. Belediyeler arıtma tesislerini kurdular da çalıştırmadılar. Şayet çalıştırsalar elektrik faturası gelecek. Gelen suyu direk olarak bastılar. Temizlense de temizlenmese de Marmara’nın altına altına gidiyor. Ölçümler bize diyordu ki ‘limitteyiz artık kaldıramıyorum, son bir damlada taşacağım, öleceğim.’ “
“Yapılan iş güldürü, dünya televizyonları dalga geçiyorlar”
“‘Kanal İstanbul yapılırsa bunu kaldırması imkansız lakin bu dediklerim yarın gerçekleşirse şaşırmayın’ diyordum ve yarın, bugün oldu, gerçekleşti. Şaşırdık mı? Şaşırmadık ancak artık herkes çevreciden çok çevreci oldu, temizleyelim diyor. Bu basamağa gelmedilk evvel tedbir alalım, yapalım diyorduk. Artık nereyi, nasıl temizleyeceksin? Marmara’nın genelinde tren raydan çıkmış, kolum kadar kalınlıktaki hortumla temizlemeye çalışıyoruz. Yapılan iş güldürü. Dünya televizyonları dalga geçiyorlar.
Marmara Denizi’ne kanaldan ya da öteki yerden ek bir yük getirme planı durmuyorsa, ki Kanal İstanbul da bunlardan bir tanesi, artık makûs kokuyor diyorlar ancak bunlar daha uygun günler, daha neler olacak neler.”
RS FM’de Atilla Güner‘in konuğu olan deniz bilimci Prof. Cemal Saydam, 26 Haziran’da temel atma merasimi gerçekleşecek Kanal İstanbul ile ilgili tartışmalara değindi. Saydam, Marmara’nın genelinde tren raydan çıkmış, kolum kadar kalınlıktaki hortumla temizlemeye çalışıyoruz. Yapılan iş güldürü. Dünya televizyonları dalga geçiyorlar” sözünü kullanırken, “Kanal İstanbul yapılırsa Marmara’ya bir ek yük daha getirecek. Artık makus koku var diyorlar, bunlar daha uygun günler” biçiminde konuştu.
Saydam’ın açıklamalarından satır başları şu biçimde:
“Marmara artık ‘bana artık ek hiç bir şey getirmeyin bardağım doldu, taştı taşacak’ diyor, yani son bir damlayı bekliyorduk. Marmara Denizi yeryüzünde bize has özellikler taşıyor. Doğuştan astımlı, genel bir teneffüs sorunu var. Oksijeni atmosferden alamıyor yalnızca Çanakkale’den gelen sulardan alıyor. Bu istikrar bu biçimde kurulmuş ve 3 bin 500 sene götürmüş. İstanbul’un nüfusu 6 milyonu kaldırır denilmiş daha sonra nüfus 10 milyona çıkmış ve artık 20 milyona çıktı. Denizin özümleme kapasitesi var etrafından gelen yüklere karşı ve yalnızca İstanbul ile de kalmıyor bütün Marmara bölgesi. Endüstricinin tek kederi para kazanmak eline ne gelirse denize atmak. Belediyeler arıtma tesislerini kurdular da çalıştırmadılar. Şayet çalıştırsalar elektrik faturası gelecek. Gelen suyu direk olarak bastılar. Temizlense de temizlenmese de Marmara’nın altına altına gidiyor. Ölçümler bize diyordu ki ‘limitteyiz artık kaldıramıyorum, son bir damlada taşacağım, öleceğim.’ “
“Yapılan iş güldürü, dünya televizyonları dalga geçiyorlar”
“‘Kanal İstanbul yapılırsa bunu kaldırması imkansız lakin bu dediklerim yarın gerçekleşirse şaşırmayın’ diyordum ve yarın, bugün oldu, gerçekleşti. Şaşırdık mı? Şaşırmadık ancak artık herkes çevreciden çok çevreci oldu, temizleyelim diyor. Bu basamağa gelmedilk evvel tedbir alalım, yapalım diyorduk. Artık nereyi, nasıl temizleyeceksin? Marmara’nın genelinde tren raydan çıkmış, kolum kadar kalınlıktaki hortumla temizlemeye çalışıyoruz. Yapılan iş güldürü. Dünya televizyonları dalga geçiyorlar.
Marmara Denizi’ne kanaldan ya da öteki yerden ek bir yük getirme planı durmuyorsa, ki Kanal İstanbul da bunlardan bir tanesi, artık makûs kokuyor diyorlar ancak bunlar daha uygun günler, daha neler olacak neler.”