Türkiye 6 gündür orman yangınlarıyla uğraş ederken, vatandaşlardan da yanmış bölgelerde ağaçlandırma davetleri gelmeye başkadı. TEMA Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hikmet Öztürk, “Her yere rastgele ağaç dikilemez, tabiat size hangi çeşidi istediğini söylüyorsa, o bölgede o ağaç dikilir” açıklamasını yaptı. Öztürk, “Elinizde hazır fidan var ise en erken, yangından ortalama 1.5 yıl daha sonra ekime başlanabilir” dedi.
Hürriyet gazetesinden Ömür Kurt’un haberine nazaran, Öztürk, “Yanan bir bölgenin ağaçlandırılması için ne kadar vakte gereksinim var?” sorusuna, “Bu bahis yanan alanın büyüklüğüne nazaran değişiklik gösterir. Öncelikle bölgede yanan, tahrip olmuş ağaçların çıkarılması gerekir. Akabinde bu sahanın ağaçlandırma etüt çalışması yapılması için bir müddetye gereksinim vardır. Bu süreçlerden daha sonra ağaçlandırma çalışmalarına dair hazırlıklar başlar. Karşımıza ‘Sahayı ağaçlandıracak uygun fidan var mıdır’ sorusu çıkar.” cevabını verdi.
Öztürk şu tabirleri kullandı:
“Elinizde hazır fidan var ise en erken, yangından ortalama 1.5 yıl daha sonra ekime başlanabilir. Şayet uygun fidan yoksa, o fidanın da fidanlıkta büyütülmesi gerekir. Bir fidanın büyütülüp alana ulaşması için de ayrıyeten ortama 8-10 aya gereksinim vardır. Temmuz ayında çıkan yangını ele aldığımızda yaklaşık ekim/kasım aylarına kadar saha incelemesi yapılacaktır. Nerede ağaçlandırma çalışması yapılacağı, nerede zaten topraktaki tohumlarla gerçekleşecek çimlenme yapılacağı belirlenecek. Ağaçlandırma yapılacak yerler tespit edilince, fidan muhtaçlığına göre üretim çalışmaları başlayacak. Etüt bittiği tarihte tohum ekilemeyeceği için ocak-şubat aylarını beklemek gerekecektir. Büyüme dönemi 10 ay ise, 2022 kasım-aralık en erken dikim tarihi olarak karşımıza çıkacaktır. Kızılçam için konuştuğumuzda, nisan-mayıs ayında kozalak hasadına başlamak gerekir. Kozalaktan tohum çıkarma süreci devreye girer. Bu da yanan alandaki ekim mühletinin 2.5 yıla uzaması manasına gelir. Yani yanan bir bölgede çabucak ağaçlandırma yapılamaz.
-Yanan ormanlarda bir epeyce canlı yaşıyor. Doğal hayatın tekrar kurulması mümkün mü?
Bu epey uzun vakit alan bir müddetç. yine tabiatın birebir özdeş haline gelmesi mümkün değil. Lakin doğal haline fazlaca yakın özellikleri alması için de yaklaşık 100 yıl üzere bir müddetnin geçmesi gerekir.”
Hürriyet gazetesinden Ömür Kurt’un haberine nazaran, Öztürk, “Yanan bir bölgenin ağaçlandırılması için ne kadar vakte gereksinim var?” sorusuna, “Bu bahis yanan alanın büyüklüğüne nazaran değişiklik gösterir. Öncelikle bölgede yanan, tahrip olmuş ağaçların çıkarılması gerekir. Akabinde bu sahanın ağaçlandırma etüt çalışması yapılması için bir müddetye gereksinim vardır. Bu süreçlerden daha sonra ağaçlandırma çalışmalarına dair hazırlıklar başlar. Karşımıza ‘Sahayı ağaçlandıracak uygun fidan var mıdır’ sorusu çıkar.” cevabını verdi.
Öztürk şu tabirleri kullandı:
“Elinizde hazır fidan var ise en erken, yangından ortalama 1.5 yıl daha sonra ekime başlanabilir. Şayet uygun fidan yoksa, o fidanın da fidanlıkta büyütülmesi gerekir. Bir fidanın büyütülüp alana ulaşması için de ayrıyeten ortama 8-10 aya gereksinim vardır. Temmuz ayında çıkan yangını ele aldığımızda yaklaşık ekim/kasım aylarına kadar saha incelemesi yapılacaktır. Nerede ağaçlandırma çalışması yapılacağı, nerede zaten topraktaki tohumlarla gerçekleşecek çimlenme yapılacağı belirlenecek. Ağaçlandırma yapılacak yerler tespit edilince, fidan muhtaçlığına göre üretim çalışmaları başlayacak. Etüt bittiği tarihte tohum ekilemeyeceği için ocak-şubat aylarını beklemek gerekecektir. Büyüme dönemi 10 ay ise, 2022 kasım-aralık en erken dikim tarihi olarak karşımıza çıkacaktır. Kızılçam için konuştuğumuzda, nisan-mayıs ayında kozalak hasadına başlamak gerekir. Kozalaktan tohum çıkarma süreci devreye girer. Bu da yanan alandaki ekim mühletinin 2.5 yıla uzaması manasına gelir. Yani yanan bir bölgede çabucak ağaçlandırma yapılamaz.
-Yanan ormanlarda bir epeyce canlı yaşıyor. Doğal hayatın tekrar kurulması mümkün mü?
Bu epey uzun vakit alan bir müddetç. yine tabiatın birebir özdeş haline gelmesi mümkün değil. Lakin doğal haline fazlaca yakın özellikleri alması için de yaklaşık 100 yıl üzere bir müddetnin geçmesi gerekir.”