Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Manisa’nın Salihli ilçesindeki “Marmara Gölü Yaşasın” etkinliğinde konuştu. Soyer, “Manisa’nın, Ege’nin tam ortasında bir çölün oluşmasını daima birlikte engelleyeceğiz. Hiç kuşkunuz olmasın, Tekelioğlu köyünden bir tek kişinin daha gitmesine müsaade vermemek için gölün suyla buluşmasına elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi.
Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in öncülüğünde 22 Mart Dünya Su Günü’nde düzenlenen “Marmara Gölü Yaşasın” aktifliği, Salihli’deki Tekelioğlu köyünde bugün yapıldı. İZSU, Gölmarmara ve Etrafı Su Eserleri Kooperatifi, Gediz Havzası Erozyonla Çaba, Ağaçlandırma, Etraf ve Kalkınma (GEMA) Vakfı, Tabiat Derneği, Ege Orman Vakfı ve Naturel Rotary Kulübü paydaşlığıyla düzenlenen aktiflikte doğaseverler, kurumak üzere olan Marmara Gölü’ne dikkat çekti.
“Bir yandan kuraklık bir yandan yanlış planlamayla susuz kaldı ve kurudu”
Tekelioğlu Köyü’ndeki aktiflik alanında kendisini bekleyen coşkulu kalabalığın “Manisa seninle gurur duyuyor” sloganları ve “Ege’nin Gururu Halkçı Başkan” yazılı pankartlarla karşılanan Lider Tunç Soyer, “Tüm medeniyetlerin suyla bir bağlantısı olmuştur. En görkemli medeniyetler su kenarında kurulmuştur ve bir daha hayli sayıda medeniyet, suyunu kaybettiği için yok olmuştur. Yaşadığımız çağda elimizde kalan her bir sulak alan hiç olmadığı kadar değerli. Medeniyetimizin geleceğini, bu alanları koruyup koruyamamamız belirleyecek. İşte bu niçinle her gölün, her balığın ve her bir buğday adedinin hayli büyük kıymeti var. Marmara Gölü, Manisa’nın en büyük gölü. İzmir ve civar vilayetlerde bu gölün bir gibisi yok. Birkaç yıl öncesine kadar çabucak yanı başımızda görkemli bir biçimde uzanan Marmara Gölü, ziraî sulamada kullanılıyor, balıkçılara aş oluyordu. Yeraltı sularını beslerken on binlerce kuşa da mesken sahipliği yapıyordu. Gölümüz, Manisa’nın da Ege’nin de göz bebeğiydi. Yazık ki bir yandan kuraklık bir yandan yanlış planlamayla susuz kaldı ve kurudu. Yanlış plan ve kuraklık bir ortaya gelince göller kurur. Biliyoruz ki bu bir yazgı değil. Asla bu biçimde bir tabiat yıkımına müsaade vermeyeceğiz” dedi.
Bir göl kuruduğunda orayı evvel balıklar ve kuşların terk ettiğini, daha sonra o gölden ekmeğini çıkaranlar ve balıkçıların gittiğini söyleyen Lider Soyer, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Manisa’da çabucak hemen sona gelmedik”
“Ardından yeraltı suları çekilir. Ziraî sulama biter, toprak ve iklim kuraklaşır. Nihayetinde bölgedeki ziraî üretim durur ve çiftçiler de köylerini terk eder, masraf. Göl, çöl olur. Köy boşalır, göç olur. Biz, bu felaketi birinci sefer burada görmüyoruz. Bu felaketi Konya’da, Ereğli’de, Hotamış’ta, Cihanbeyli’de, Burdur’da ve daha kaç yerde yaşadık. Ancak bu sefer dermanımız ve tahlilimiz var. Manisa’da çabucak hemen sona gelmedik. Manisa’nın, Ege’nin tam ortasında bir çölün oluşmasını daima birlikte engelleyeceğiz. Devlet Su İşleri ile çalışma arkadaşlarım görüştü. Gördes’ten su aktarmaktan tutun, Ahmetli regülatöründen, Demirköprü Barajı’ndan derelerin buraya akıtılmasına kadar ne gerekiyorsa yapacağız. Ahmetli regülatörünün pompaları bozuksa tamir edeceğiz”
Tabiatın avukatı, sendikası, parlamentosu ve meclisi olmadığını söyleyen Lider Soyer, konuşmasına şu biçimde devam etti:
“Tekelioğlu’ndan kimsenin gitmesine müsaade vermeyeceğiz”
“Doğanın yegâne sözcüsü, yastığa başımızı koyduğumuzda son kelamı söyleyen vicdandır. Bu niçinle biz, bu hoş gölün, pelikanların, balıkların, balıkçıların ve çiftçilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bölgemizdeki bu büyük felaketi engellemekte kararlıyız. Bundan daha kıymetli bir işimiz olamaz. Göl ve etrafında yaşayan vatandaşlarımız hakları olan suyu alana kadar çabadan vazgeçmeyeceğiz. Biz, bu gölün çığlığını duyuyoruz. Tekelioğlu’nun ve bu gölden ekmek yiyen tüm köylülerimizin çığlığını duyuyoruz. nazaranceksiniz, bu çığlığı duyması gereken herkese de biz duyuracağız. Burada bulunan tüm sivil toplum kuruluşları, Cumhuriyet Halk Partisi vilayet ve ilçe teşkilatlarımız bu kıymetli buluşmanın gerçekleşmesine büyük katkı koydu. Onlarla birlikte yürümekten gurur duyuyorum. Bu göl pırıl pırıl, bir daha kuşlara, balıklara konut sahipliği yapıncaya dek Tekelioğlu’ndan kimsenin gitmesine müsaade vermeyeceğiz.”
Lider Soyer, aktiflik alanında yaptığı açıklamada ise gölün kurumasının bir dram olduğunu vurgulayarak “Artık göl, aş vermekten uzaklaşmış. Bu bir dram. Bu epey üzücü bir tablo. Bunun değişmesi mümkün. Biz de bunu değiştirecek adımları el birliğiyle atacağız. Daima birlikte bu trajediyi sonlandıracağız. Buradaki insanlarımız bir daha ekmeklerini Marmara Gölü’nden çıkarmaya devam edecekler” diyerek kelamlarını noktaladı.
“Biz, gölümüzü geri istiyoruz”
Tekelioğlu Köy Muhtarı Selim Selvioğlu, gölün kuruması karşısında verilen gayret için emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Gölmarmara ve Etrafı Su Eserleri Kooperatifi İdare Konseyi Üyesi Rafet Kerse de “Biz, gölümüzü geri istiyoruz. Marmara Gölü göz arkası edilmesin. etrafında 7 köy var. Takviye olan sizlere minnettarım” dedi.
Ege Orman Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Yasemin Bilgili ise Marmara Gölü’nün 10 yıllık süreçte yanlış su ve tarım siyasetleri yüzünden yüzey alanlarının büyük kısmını kaybettiğini belirterek, “Sağlıklı göl ekosistemini koruyarak gelecek jenerasyonlara aktarmak zorundayız” diye konuştu.
Naturel Rotary Kulübü Lideri Meltem Onay da şunları söylemiş oldu:
“Ben, ömrümde bir gölün kuruduğunu hiç görmedim”
“Ben, ömrümde bir gölün kuruduğunu hiç görmedim. İki ay evvel buraya geldim ve gördüğüm fecî bir görünümdü. Toprağın üzerinde balıkçı teknelerini gördükten daha sonra ‘burada bir şeylerin yapılması lazım’ dedim. İmza kampanyası başlattık. Biz, sizleri duyduk ve buradayız. Bu göl hepimizin ve hepimize fazlaca iş düşüyor.”
Tabiat Derneği İdare Şurası Lideri Dicle Tuba Karcı, Marmara Gölü’nün sesini duyan herkese teşekkür ederken “Sadece İzmir değil Gediz Havzası, Tunç Soyer üzere bir lidere sahip olduğu için fazlaca şanslı. Kurda kuşa sahip çıkan bir lideri var”
GEMA Vakfı İdare Şurası Lideri Şener Kilimcigöldelioğlu ise “Tunç Liderimiz daima yanımızda, tüm Gediz Havzamızı birlikte gezdik. Tüm parlamentodan takviye istiyorum” diye konuştu.
İnsan vücuduyla ‘su’ yazıldı
Aktiflikte İnci Vakfı Çocuk Orkestrası’nın küçük konseri, Marmara Gölü sinema gösterimi yapıldı. Konuşmaların akabinde göle yanlışsız pankartlarla kortej halinde yüründü. Program, göl kıyısında insan vücuduyla “su” yazılmasıyla tamamlandı. (ANKA)
Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in öncülüğünde 22 Mart Dünya Su Günü’nde düzenlenen “Marmara Gölü Yaşasın” aktifliği, Salihli’deki Tekelioğlu köyünde bugün yapıldı. İZSU, Gölmarmara ve Etrafı Su Eserleri Kooperatifi, Gediz Havzası Erozyonla Çaba, Ağaçlandırma, Etraf ve Kalkınma (GEMA) Vakfı, Tabiat Derneği, Ege Orman Vakfı ve Naturel Rotary Kulübü paydaşlığıyla düzenlenen aktiflikte doğaseverler, kurumak üzere olan Marmara Gölü’ne dikkat çekti.
“Bir yandan kuraklık bir yandan yanlış planlamayla susuz kaldı ve kurudu”
Tekelioğlu Köyü’ndeki aktiflik alanında kendisini bekleyen coşkulu kalabalığın “Manisa seninle gurur duyuyor” sloganları ve “Ege’nin Gururu Halkçı Başkan” yazılı pankartlarla karşılanan Lider Tunç Soyer, “Tüm medeniyetlerin suyla bir bağlantısı olmuştur. En görkemli medeniyetler su kenarında kurulmuştur ve bir daha hayli sayıda medeniyet, suyunu kaybettiği için yok olmuştur. Yaşadığımız çağda elimizde kalan her bir sulak alan hiç olmadığı kadar değerli. Medeniyetimizin geleceğini, bu alanları koruyup koruyamamamız belirleyecek. İşte bu niçinle her gölün, her balığın ve her bir buğday adedinin hayli büyük kıymeti var. Marmara Gölü, Manisa’nın en büyük gölü. İzmir ve civar vilayetlerde bu gölün bir gibisi yok. Birkaç yıl öncesine kadar çabucak yanı başımızda görkemli bir biçimde uzanan Marmara Gölü, ziraî sulamada kullanılıyor, balıkçılara aş oluyordu. Yeraltı sularını beslerken on binlerce kuşa da mesken sahipliği yapıyordu. Gölümüz, Manisa’nın da Ege’nin de göz bebeğiydi. Yazık ki bir yandan kuraklık bir yandan yanlış planlamayla susuz kaldı ve kurudu. Yanlış plan ve kuraklık bir ortaya gelince göller kurur. Biliyoruz ki bu bir yazgı değil. Asla bu biçimde bir tabiat yıkımına müsaade vermeyeceğiz” dedi.
Bir göl kuruduğunda orayı evvel balıklar ve kuşların terk ettiğini, daha sonra o gölden ekmeğini çıkaranlar ve balıkçıların gittiğini söyleyen Lider Soyer, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Manisa’da çabucak hemen sona gelmedik”
“Ardından yeraltı suları çekilir. Ziraî sulama biter, toprak ve iklim kuraklaşır. Nihayetinde bölgedeki ziraî üretim durur ve çiftçiler de köylerini terk eder, masraf. Göl, çöl olur. Köy boşalır, göç olur. Biz, bu felaketi birinci sefer burada görmüyoruz. Bu felaketi Konya’da, Ereğli’de, Hotamış’ta, Cihanbeyli’de, Burdur’da ve daha kaç yerde yaşadık. Ancak bu sefer dermanımız ve tahlilimiz var. Manisa’da çabucak hemen sona gelmedik. Manisa’nın, Ege’nin tam ortasında bir çölün oluşmasını daima birlikte engelleyeceğiz. Devlet Su İşleri ile çalışma arkadaşlarım görüştü. Gördes’ten su aktarmaktan tutun, Ahmetli regülatöründen, Demirköprü Barajı’ndan derelerin buraya akıtılmasına kadar ne gerekiyorsa yapacağız. Ahmetli regülatörünün pompaları bozuksa tamir edeceğiz”
Tabiatın avukatı, sendikası, parlamentosu ve meclisi olmadığını söyleyen Lider Soyer, konuşmasına şu biçimde devam etti:
“Tekelioğlu’ndan kimsenin gitmesine müsaade vermeyeceğiz”
“Doğanın yegâne sözcüsü, yastığa başımızı koyduğumuzda son kelamı söyleyen vicdandır. Bu niçinle biz, bu hoş gölün, pelikanların, balıkların, balıkçıların ve çiftçilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bölgemizdeki bu büyük felaketi engellemekte kararlıyız. Bundan daha kıymetli bir işimiz olamaz. Göl ve etrafında yaşayan vatandaşlarımız hakları olan suyu alana kadar çabadan vazgeçmeyeceğiz. Biz, bu gölün çığlığını duyuyoruz. Tekelioğlu’nun ve bu gölden ekmek yiyen tüm köylülerimizin çığlığını duyuyoruz. nazaranceksiniz, bu çığlığı duyması gereken herkese de biz duyuracağız. Burada bulunan tüm sivil toplum kuruluşları, Cumhuriyet Halk Partisi vilayet ve ilçe teşkilatlarımız bu kıymetli buluşmanın gerçekleşmesine büyük katkı koydu. Onlarla birlikte yürümekten gurur duyuyorum. Bu göl pırıl pırıl, bir daha kuşlara, balıklara konut sahipliği yapıncaya dek Tekelioğlu’ndan kimsenin gitmesine müsaade vermeyeceğiz.”
Lider Soyer, aktiflik alanında yaptığı açıklamada ise gölün kurumasının bir dram olduğunu vurgulayarak “Artık göl, aş vermekten uzaklaşmış. Bu bir dram. Bu epey üzücü bir tablo. Bunun değişmesi mümkün. Biz de bunu değiştirecek adımları el birliğiyle atacağız. Daima birlikte bu trajediyi sonlandıracağız. Buradaki insanlarımız bir daha ekmeklerini Marmara Gölü’nden çıkarmaya devam edecekler” diyerek kelamlarını noktaladı.
“Biz, gölümüzü geri istiyoruz”
Tekelioğlu Köy Muhtarı Selim Selvioğlu, gölün kuruması karşısında verilen gayret için emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Gölmarmara ve Etrafı Su Eserleri Kooperatifi İdare Konseyi Üyesi Rafet Kerse de “Biz, gölümüzü geri istiyoruz. Marmara Gölü göz arkası edilmesin. etrafında 7 köy var. Takviye olan sizlere minnettarım” dedi.
Ege Orman Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Yasemin Bilgili ise Marmara Gölü’nün 10 yıllık süreçte yanlış su ve tarım siyasetleri yüzünden yüzey alanlarının büyük kısmını kaybettiğini belirterek, “Sağlıklı göl ekosistemini koruyarak gelecek jenerasyonlara aktarmak zorundayız” diye konuştu.
Naturel Rotary Kulübü Lideri Meltem Onay da şunları söylemiş oldu:
“Ben, ömrümde bir gölün kuruduğunu hiç görmedim”
“Ben, ömrümde bir gölün kuruduğunu hiç görmedim. İki ay evvel buraya geldim ve gördüğüm fecî bir görünümdü. Toprağın üzerinde balıkçı teknelerini gördükten daha sonra ‘burada bir şeylerin yapılması lazım’ dedim. İmza kampanyası başlattık. Biz, sizleri duyduk ve buradayız. Bu göl hepimizin ve hepimize fazlaca iş düşüyor.”
Tabiat Derneği İdare Şurası Lideri Dicle Tuba Karcı, Marmara Gölü’nün sesini duyan herkese teşekkür ederken “Sadece İzmir değil Gediz Havzası, Tunç Soyer üzere bir lidere sahip olduğu için fazlaca şanslı. Kurda kuşa sahip çıkan bir lideri var”
GEMA Vakfı İdare Şurası Lideri Şener Kilimcigöldelioğlu ise “Tunç Liderimiz daima yanımızda, tüm Gediz Havzamızı birlikte gezdik. Tüm parlamentodan takviye istiyorum” diye konuştu.
İnsan vücuduyla ‘su’ yazıldı
Aktiflikte İnci Vakfı Çocuk Orkestrası’nın küçük konseri, Marmara Gölü sinema gösterimi yapıldı. Konuşmaların akabinde göle yanlışsız pankartlarla kortej halinde yüründü. Program, göl kıyısında insan vücuduyla “su” yazılmasıyla tamamlandı. (ANKA)