“Sayın Türkmen, Validebağ Korusu’nun sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşebbüsüyle SİT alanı ilan edildiğini söylemiş. Biz SİT ilanı için müracaat yaptığımızda sayın Erdoğan İBB başkanlığından ayrılmış olduğundan, bu husustan haberi bile yoktu. Kaldı ki, belediye liderlerinin rastgele bir alanı SİT ilan etme yetkisi yoktur. Bu yetki muhafaza konseylerine aittir” denilen açıklamada, bahsedilen “Validebağ Bakım ve Rehabilitasyon Projesi”nin aslında davası hala süren, 2018 yılında Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca İBB’ye hazırlatılan millet bahçesi projesi olduğu açıklandı. Açıklamada, “Dava devam etmekte iken ve eksperler “millet bahçesi yapılamaz” derken, bu neyin acelesidir sayın Türkmen? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?” diye soruldu.
Belediye Lideri Türkmen’e “Koru’ya araç girişi olmayacağını söyleyen Hilmi Türkmen’e soruyoruz: Öyleyse niye Koru’ya 500 araçlık otopark yapmak istiyorsunuz?”, “Bilirkişiler ‘millet bahçesi yapılamaz’ derken, bu neyin acelesidir sayın Türkmen? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?”, “Söz konusu projelere 30 milyon TL harcanacakmış. Belediyeniz borç ortasında yüzerken, vergi borcunu ödeyemediğiniz için mescitleri Maliye Bakanlığı’na devrederken, bu kaynağı nereden bulacaksınız?” sorularını yönelten Validebağ Gönüllüleri, “Aldığımız duyuma göre, Validebağ’da yapmak istediklerinizi bir firmaya vermişsiniz bile” dedi. Yapılan açıklamada, “Bu hususta bir ihale açıldı mı? Açıldıysa ne vakit? Kim kazandı? İhale bedeli nedir? Yapılacak işlerin detayı nedir?” diye de sordu.
Açıklama şu biçimde:
Bedelli basın mensupları, sevgili komşularımız,
Üsküdar Belediye Lideri Hilmi Türkmen’in kendi talebiyle 9 Haziran’da bizlerle yapmayı düşündüğü toplantı, kendi programı niçiniyle evvel ayın 17’sine ertelendi, daha sonra 14 Haziran’a alındı. Kendisine proje sunumu yapmasını istemediğimizi bildirmiştik. Hal bu biçimde iken, Hilmi Türkmen’in 11 Haziran’da basın açıklaması yaptığını öğrendik ve kendisiyle bugünkü görüşmeyi iptal ederek kendimizi açıklamadaki gerçek dışı ve yanlış kelamlara karşı gerçekleri açıklamak zorunda hissettik.
-Sayın Türkmen, Validebağ Korusu’nun sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşebbüsüyle SİT alanı ilan edildiğini söylemiş.
Validebağ Korusu’nun SİT alanı ilan edilme süreci, Validebağ Gönüllüleri’nin topladıkları 6.000’den çok imza eşliğinde 25 Aralık 1998’de muhafaza konseyine dilekçe vermeleri ile başlamış, Şubat 1999’da muhafaza heyeti, SİT çalışmalarının başladığını ilan etmiş, 16 Temmuz 1999’da da Validebağ Korusu 1. derece doğal ve tarihi SİT alanı ilan edilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan ise 6 Kasım 1998’de İBB başkanlığından ayrılmıştır. Bir öteki deyişle, biz SİT ilanı için müracaat yaptığımızda sayın Erdoğan İBB başkanlığından ayrılmış olduğundan, bu mevzudan haberi bile yoktu. Kaldı ki, belediye liderlerinin rastgele bir alanı SİT ilan etme yetkisi yoktur. Bu yetki müdafaa heyetlerine aittir.
“Bilirkişiler ‘millet bahçesi yapılamaz’ derken, bu neyin acelesidir sayın Türkmen? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?”
-Sayın Türkmen, “Validebağ Bakım ve Rehabilitasyon Projesi” ile Koru’nun, İstanbulluların tabiat ile bütünleşebilecekleri yeni bir alan olarak hizmete sunulacağını belirtmiş.
Öncelikle “Validebağ Bakım ve Rehabilitasyon Projesi” ismi altında hazırlanmış ve müdafaa konseyi tarafınca onaylanmış resmi bir proje yoktur. Üsküdar Belediye lideri ile görüşmeye gittiğimizde, bizlere gösterebildiği tek proje, 2018 yılında Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca İBB’ye hazırlatılmış ve muhafaza heyetlerince onaylanmış olan Millet Bahçesi Projesi’dir. Bu projenin ismini değiştirip bir kısmını uygulamaya kalkmak ne yasaya ne de etik kurallara uygun değildir. Kaldı ki, millet bahçesi projesini onaylayan müdafaa konseylerine karşı 2018’de açtığımız dava devam etmektedir. Ocak 2021’de Koruya gelen eksper heyeti, Nisan 2021’de deklare ettiğı raporunda, Validebağ Korusu’na millet bahçesi yapılmasının uygun olmadığını net bir halde tabir etmiştir. Dava devam etmekte iken ve uzmanlar “millet bahçesi yapılamaz” derken, bu neyin acelesidir sayın Türkmen? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?
“Yaklaşık 200 bin insanın imza vererek istemediğini belirttiği projelerinizi Marslılar mı istemektedir sayın Türkmen?”
-Ayrıca İstanbullular Validebağ Korusu’nda esasen tabiatla bütünleşiyor. Koru’ya rastgele bir gün gelen biri, Koru’da binlerce insanın yürüdüğünü, koştuğunu, piknik yaptığını bakılırsabilir. Hiç kimsenin belediyeden proje beklentisi yoktur. 2014 yılından beri Koru’da çılgın projeler yapmak için ısrar eden Üsküdar Belediyesi, 2014 yılında topladığımız 180.000’den çok imzayı görür görmez, bu hevesini hayata geçirememiştir. Geçen sene Mart ayında Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca Koru’nun 261.005 m2’lik kısmının 2 yıl mühletle Üsküdar Belediyesi’ne tahsisi üzerine bir daha imza toplamaya başladık. Şu anda imza sayımız 25.000 civarındadır. Yaklaşık 200.000 insanın imza vererek istemediğini belirttiği projelerinizi Marslılar mı istemektedir sayın Türkmen?
“Bunun sorumlusu şahsen Üsküdar Belediyesi’dir”
-Sayın Türkmen, bakımsızlık ve kontrolsüzlükten dolayı Koru’nun ekolojik istikrarını yitirmek üzere olduğunu tabir etmiş.
Bu tabir doğrudur. Ancak bunun sorumlusu şahsen Üsküdar Belediyesi’dir. 23 yıldır Koru’daki çöplerin toplanması ve ağaçların bakımının yapılması için yazdığımız dilekçelerin haddi hesabı yok. Bu dilekçelerin gereğini yapmak şöyleki dursun, yanıt bile verilmedi. Üsküdar Belediyesi’ni bir kere daha asli nazaranvlerini yapmaya davet ediyoruz.
“Tamamen bir göz boyama girişimidir”
-Sayın Türkmen, Koru’ya 7.000 yeni fidan dikileceğini belirtmiş.
Yaklaşık olarak Koru’daki mevcut ağaç sayısı kadar yeni ağaç dikme kelamı, büsbütün bir göz boyama teşebbüsüdür. Koru’nun doğal SİT alanı olduğunu, Koru’da bir ekosistem bulunduğunu bilen hiç kimse, Koru’ya hesapsız kitapsız ağaç dikmeye kalkışmaz. Koru’ya dikilecek ağaçların orman mühendisleri ve başka bilim insanlarınca kararlaştırılması gerekir. Kaldı ki, Üsküdar Belediyesi, 2020 yılının Kasım-Aralık aylarında Koru’da onlarca ağaç kesmiştir. Bunların içinde yüzlerce yıllık anıt ağaçlar da bulunmaktadır.
-Doğal taş, ahşap, toprak haricinde hiç bir yapı materyalinin kullanılmayacağını belirtmiş sayın Türkmen…
Pekala bu gereçlerin kullanılması yüzünden Koru’nun doğallığının bozulmayacağının garantisi var mıdır? Görüşmemizde girişlere ahşap kulübeler koyarak yiyecek içecek satacağınızı söylemiştiniz. Koru’nun bu cinsten kulübelere gereksinimi yok; ziyadesiyle yiyecek içecek satılan yer var.
“Bu sayı, Hilmi Türkmen’in tabir ettiği kadar yüksek değildir, dilekçelerimizi vaktinde dikkate alsaydınız…”
-Sayın Türkmen, denetimsiz köpeklerin saldırısı yüzünden her ay 150’den çok faydalanma olayı yaşandığını söylemiş.
Korudaki köpeklerin kimilerinin vakit zaman insanlara saldırdığı doğrudur. Lakin bu sayı, Hilmi Türkmen’in söz ettiği kadar yüksek değildir. Başıboş köpeklerin toplanarak kısırlaştırıldıktan ve aşıları yapıldıktan daha sonra Koru’ya bırakılması tarafında de Üsküdar Belediyesi’ne tekraren dilekçe yazdık, bir daha sonuç alamadık. Artık taarruz olaylarını abartarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Dilekçelerimizi vaktinde dikkate alsaydınız, aslına bakarsan Koru’da köpeklerle ilgili olumsuz rastgele bir şey yaşanmayacaktı.
-Sayın Türkmen, Koru’da 1 m3 beton bile kullanılmadan projenin gerçekleştirileceğini söylemiş.
Bu söylemi sayın Türkmen sık sık kullanıyor. Fakat her keresinde Koru’nun yaban hayatının bulunduğu, gece karanlık olan kısımlarında aydınlatma yapacaklarını da ekliyor. Aydınlatma direklerini beton dökmeden nasıl sabitleyeceğinizi ve direkler içinde elektrik iletimini nasıl sağlayacağınızı açıklar mısınız sayın Türkmen? Bu soruyu size tekraren sorduk lakin karşılık alamadık. Bir soru daha: Gece aydınlatması yüzünden Koru’daki yaban hayatı bitmiş olduğinde, doğal dokuyu, doğal hoşlukları nasıl koruyacağınızı düşünüyorsunuz?
Türkmen’in Koru’ya araç girişi olmayacak açıklamasına: Öyleyse niye 500 araçlık otopark yapmak istiyorsunuz?
-Koru’ya araç girişi olmayacağını söyleyen Hilmi Türkmen’e soruyoruz: Öyleyse niye Koru’ya 500 araçlık otopark yapmak istiyorsunuz? Üstelik Koruda 3 adet otopark varken… Koru, mevcut durumda esasen araç trafiğinin fazlalığından ötürü ziyan görüyor iken…
-Sayın Türkmen, 1 m2 dahi kapalı alan oluşturulmayacağının altını çizmiş.
Koru’nun doğallığını bozmak için kapalı alan oluşturmaya gerek yoktur. Örneğin açık otopark ya da amfitiyatro, yazlık sinema, şenlik alanı yapılmasıyla da Koru’nun doğallığı yok edilir.
“Bu kadar abartmaya hiç gerek yoktu”
-Sayın Türkmen, proje tamamlandığında 60 paklık, 30 kadar da güvenlik vazifelisi tahsis edileceğini söylemiş.
Bu kadar abartmaya hiç gerek yoktu. Olağan kaidelerde tek bir paklık bakılırsavlisine bile Koru’da çöp toplatmayan Üsküdar Belediyesi’ni derhal birkaç paklık bakılırsavlisini Validebağ Korusu’na tahsis ederek asli nazaranvini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Mevzuatımıza bakılırsa, doğal SİT alanlarında Müdafaa Maksatlı Nazım İmar Planı (KANİP) olmadan rastgele bir uygulama yapılamaz. Hukukçu olarak bu kuralı bilmeniz gerektiğini düşünüyoruz. Validebağ’da çabucak hemen geçerli bir KANİP bulunmamaktadır. 2011 yılında iptal edilen KANİP’ten daha sonra 20 Nisan 2021’de askıya çıkarılan ve 20 Mayıs 2021’de askıdan indirilen KANİP ile ilgili yüzlerce vatandaş itiraz dilekçesi vermiş olup, Validebağ Gönüllüleri Derneği olarak KANİP’in iptali için dava açıyoruz. Ayrıyeten vatandaşlar da iptal davaları açıyorlar. Bu durumda Koru’da yapmayı düşündüğünüz rastgele bir projenin yasal temeli yoktur.
“Belediyeniz borç ortasında yüzerken bu kaynağı nereden bulacaksınız?”
Kelam konusu projelere 30 milyon TL harcanacakmış. Belediyeniz borç ortasında yüzerken, vergi borcunu ödeyemediğiniz için mescitleri Maliye Bakanlığı’na devrederken, bu kaynağı nereden bulacaksınız? Şayet kaynağınız var ise, bunu halkın hakikaten gereksinimi olan yerlerde harcamayı düşünmez misiniz?
“Aldığımız duyuma bakılırsa, Validebağ’da yapmak istediklerinizi bir firmaya vermişsiniz bile”
Aldığımız duyuma bakılırsa, Validebağ’da yapmak istediklerinizi bir firmaya vermişsiniz bile… Bu hususta bir ihale açıldı mı? Açıldıysa ne vakit? Kim kazandı? İhale bedeli nedir? Yapılacak işlerin detayı nedir? Olmayan projenizin detaylarını açıklayamamanızı anlayabiliyoruz. Lakin ihale belgesini açıklamanız, şeffaf ve dürüst bir idarenin şayet olmazsa olmazıdır. Bekliyoruz.
Acıbadem TİBAŞ Parkı’nda park yapmak üzere yola çıktınız, devasa ve kaçak bir bina yaptınız. Binayı kültür merkezi yapacağınızı söylemiş olduniz, tarikata verdiniz, ortasında mescit ve market açtınız. Artık biz size nasıl güvenelim sayın Türkmen?
Siz bilmiyor olsanız da beşerler ve tüm canlılar Validebağ’da tabiatın hoşluklarını özgürce yaşıyorlar. Koru esasen cennet üzere. Hiç kimsenin sizin projelerinize gereksinimi yok. Koru’yu tanıyan herkes, buranın olduğu üzere kalmasını istiyor.
“Siz bugüne kadar bizim hiç bir isteğimizi dikkate almadınız sayın Türkmen”
Biz üstte sıraladığımız görüşlerimizi yıllardır size yazılı ve kelamlı olarak tekraren ilettik. Bu görüşlerimizde bugün de en ufak bir değişiklik yoktur. Buna karşılık, bir gazetede, “tepki çeken millet bahçesi projesinin bölge halkının görüşleri doğrultusunda revize edildiği ve isminin Validebağ Bakım ve Rehabilitasyon Projesi olarak değiştiği, Üsküdar Belediyesi ile bölge sakinleri içindeki restleşmenin, karşılıklı görüşmelerle tatlıya bağlandığı” biçiminde gerçek dışı sözler içeren bir haber yer aldı. halbuki siz bugüne kadar bizim hiç bir isteğimizi dikkate almadınız sayın Türkmen. Yaptığımız çeşitli görüşmelerde daima kendi projelerinizi anlattınız, ayrıyeten daima fikir değiştirdiniz.
Örneğin Ocak ayında yapmama kelamı verdiğiniz aydınlatmayı Mayıs ayında, yapacağınızı söylemiş olduniz. sonrasındasında 500 araçlık otopark üretiminden vazgeçebileceğinizi söylemiş olduniz. Bu çelişkili tutumlarınız yeteri kadar kuşku alımlı iken, basın açıklamanızda projelerle ilgili şimdi hiç bir ayrıntı vermediniz. niye? “Dozerleri bir sefer koruya sokayım, gerisi kolay” biçiminde mi düşünüyorsunuz? Şayet bu biçimde düşünüyorsanız, hatırlatmak isteriz ki, işiniz hiç ancak hiç kolay olmayacak. Size de, projelerinize de sonuna kadar direneceğiz.
Validebağ Korusu’nu koru olmaktan çıkarıp park ya da bahçe yapma projenizi halka karşın gerçekleştiremezsiniz.
Belediye Lideri Türkmen’e “Koru’ya araç girişi olmayacağını söyleyen Hilmi Türkmen’e soruyoruz: Öyleyse niye Koru’ya 500 araçlık otopark yapmak istiyorsunuz?”, “Bilirkişiler ‘millet bahçesi yapılamaz’ derken, bu neyin acelesidir sayın Türkmen? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?”, “Söz konusu projelere 30 milyon TL harcanacakmış. Belediyeniz borç ortasında yüzerken, vergi borcunu ödeyemediğiniz için mescitleri Maliye Bakanlığı’na devrederken, bu kaynağı nereden bulacaksınız?” sorularını yönelten Validebağ Gönüllüleri, “Aldığımız duyuma göre, Validebağ’da yapmak istediklerinizi bir firmaya vermişsiniz bile” dedi. Yapılan açıklamada, “Bu hususta bir ihale açıldı mı? Açıldıysa ne vakit? Kim kazandı? İhale bedeli nedir? Yapılacak işlerin detayı nedir?” diye de sordu.
Açıklama şu biçimde:
Bedelli basın mensupları, sevgili komşularımız,
Üsküdar Belediye Lideri Hilmi Türkmen’in kendi talebiyle 9 Haziran’da bizlerle yapmayı düşündüğü toplantı, kendi programı niçiniyle evvel ayın 17’sine ertelendi, daha sonra 14 Haziran’a alındı. Kendisine proje sunumu yapmasını istemediğimizi bildirmiştik. Hal bu biçimde iken, Hilmi Türkmen’in 11 Haziran’da basın açıklaması yaptığını öğrendik ve kendisiyle bugünkü görüşmeyi iptal ederek kendimizi açıklamadaki gerçek dışı ve yanlış kelamlara karşı gerçekleri açıklamak zorunda hissettik.
-Sayın Türkmen, Validebağ Korusu’nun sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşebbüsüyle SİT alanı ilan edildiğini söylemiş.
Validebağ Korusu’nun SİT alanı ilan edilme süreci, Validebağ Gönüllüleri’nin topladıkları 6.000’den çok imza eşliğinde 25 Aralık 1998’de muhafaza konseyine dilekçe vermeleri ile başlamış, Şubat 1999’da muhafaza heyeti, SİT çalışmalarının başladığını ilan etmiş, 16 Temmuz 1999’da da Validebağ Korusu 1. derece doğal ve tarihi SİT alanı ilan edilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan ise 6 Kasım 1998’de İBB başkanlığından ayrılmıştır. Bir öteki deyişle, biz SİT ilanı için müracaat yaptığımızda sayın Erdoğan İBB başkanlığından ayrılmış olduğundan, bu mevzudan haberi bile yoktu. Kaldı ki, belediye liderlerinin rastgele bir alanı SİT ilan etme yetkisi yoktur. Bu yetki müdafaa heyetlerine aittir.
“Bilirkişiler ‘millet bahçesi yapılamaz’ derken, bu neyin acelesidir sayın Türkmen? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?”
-Sayın Türkmen, “Validebağ Bakım ve Rehabilitasyon Projesi” ile Koru’nun, İstanbulluların tabiat ile bütünleşebilecekleri yeni bir alan olarak hizmete sunulacağını belirtmiş.
Öncelikle “Validebağ Bakım ve Rehabilitasyon Projesi” ismi altında hazırlanmış ve müdafaa konseyi tarafınca onaylanmış resmi bir proje yoktur. Üsküdar Belediye lideri ile görüşmeye gittiğimizde, bizlere gösterebildiği tek proje, 2018 yılında Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca İBB’ye hazırlatılmış ve muhafaza heyetlerince onaylanmış olan Millet Bahçesi Projesi’dir. Bu projenin ismini değiştirip bir kısmını uygulamaya kalkmak ne yasaya ne de etik kurallara uygun değildir. Kaldı ki, millet bahçesi projesini onaylayan müdafaa konseylerine karşı 2018’de açtığımız dava devam etmektedir. Ocak 2021’de Koruya gelen eksper heyeti, Nisan 2021’de deklare ettiğı raporunda, Validebağ Korusu’na millet bahçesi yapılmasının uygun olmadığını net bir halde tabir etmiştir. Dava devam etmekte iken ve uzmanlar “millet bahçesi yapılamaz” derken, bu neyin acelesidir sayın Türkmen? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?
“Yaklaşık 200 bin insanın imza vererek istemediğini belirttiği projelerinizi Marslılar mı istemektedir sayın Türkmen?”
-Ayrıca İstanbullular Validebağ Korusu’nda esasen tabiatla bütünleşiyor. Koru’ya rastgele bir gün gelen biri, Koru’da binlerce insanın yürüdüğünü, koştuğunu, piknik yaptığını bakılırsabilir. Hiç kimsenin belediyeden proje beklentisi yoktur. 2014 yılından beri Koru’da çılgın projeler yapmak için ısrar eden Üsküdar Belediyesi, 2014 yılında topladığımız 180.000’den çok imzayı görür görmez, bu hevesini hayata geçirememiştir. Geçen sene Mart ayında Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca Koru’nun 261.005 m2’lik kısmının 2 yıl mühletle Üsküdar Belediyesi’ne tahsisi üzerine bir daha imza toplamaya başladık. Şu anda imza sayımız 25.000 civarındadır. Yaklaşık 200.000 insanın imza vererek istemediğini belirttiği projelerinizi Marslılar mı istemektedir sayın Türkmen?
“Bunun sorumlusu şahsen Üsküdar Belediyesi’dir”
-Sayın Türkmen, bakımsızlık ve kontrolsüzlükten dolayı Koru’nun ekolojik istikrarını yitirmek üzere olduğunu tabir etmiş.
Bu tabir doğrudur. Ancak bunun sorumlusu şahsen Üsküdar Belediyesi’dir. 23 yıldır Koru’daki çöplerin toplanması ve ağaçların bakımının yapılması için yazdığımız dilekçelerin haddi hesabı yok. Bu dilekçelerin gereğini yapmak şöyleki dursun, yanıt bile verilmedi. Üsküdar Belediyesi’ni bir kere daha asli nazaranvlerini yapmaya davet ediyoruz.
“Tamamen bir göz boyama girişimidir”
-Sayın Türkmen, Koru’ya 7.000 yeni fidan dikileceğini belirtmiş.
Yaklaşık olarak Koru’daki mevcut ağaç sayısı kadar yeni ağaç dikme kelamı, büsbütün bir göz boyama teşebbüsüdür. Koru’nun doğal SİT alanı olduğunu, Koru’da bir ekosistem bulunduğunu bilen hiç kimse, Koru’ya hesapsız kitapsız ağaç dikmeye kalkışmaz. Koru’ya dikilecek ağaçların orman mühendisleri ve başka bilim insanlarınca kararlaştırılması gerekir. Kaldı ki, Üsküdar Belediyesi, 2020 yılının Kasım-Aralık aylarında Koru’da onlarca ağaç kesmiştir. Bunların içinde yüzlerce yıllık anıt ağaçlar da bulunmaktadır.
-Doğal taş, ahşap, toprak haricinde hiç bir yapı materyalinin kullanılmayacağını belirtmiş sayın Türkmen…
Pekala bu gereçlerin kullanılması yüzünden Koru’nun doğallığının bozulmayacağının garantisi var mıdır? Görüşmemizde girişlere ahşap kulübeler koyarak yiyecek içecek satacağınızı söylemiştiniz. Koru’nun bu cinsten kulübelere gereksinimi yok; ziyadesiyle yiyecek içecek satılan yer var.
“Bu sayı, Hilmi Türkmen’in tabir ettiği kadar yüksek değildir, dilekçelerimizi vaktinde dikkate alsaydınız…”
-Sayın Türkmen, denetimsiz köpeklerin saldırısı yüzünden her ay 150’den çok faydalanma olayı yaşandığını söylemiş.
Korudaki köpeklerin kimilerinin vakit zaman insanlara saldırdığı doğrudur. Lakin bu sayı, Hilmi Türkmen’in söz ettiği kadar yüksek değildir. Başıboş köpeklerin toplanarak kısırlaştırıldıktan ve aşıları yapıldıktan daha sonra Koru’ya bırakılması tarafında de Üsküdar Belediyesi’ne tekraren dilekçe yazdık, bir daha sonuç alamadık. Artık taarruz olaylarını abartarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Dilekçelerimizi vaktinde dikkate alsaydınız, aslına bakarsan Koru’da köpeklerle ilgili olumsuz rastgele bir şey yaşanmayacaktı.
-Sayın Türkmen, Koru’da 1 m3 beton bile kullanılmadan projenin gerçekleştirileceğini söylemiş.
Bu söylemi sayın Türkmen sık sık kullanıyor. Fakat her keresinde Koru’nun yaban hayatının bulunduğu, gece karanlık olan kısımlarında aydınlatma yapacaklarını da ekliyor. Aydınlatma direklerini beton dökmeden nasıl sabitleyeceğinizi ve direkler içinde elektrik iletimini nasıl sağlayacağınızı açıklar mısınız sayın Türkmen? Bu soruyu size tekraren sorduk lakin karşılık alamadık. Bir soru daha: Gece aydınlatması yüzünden Koru’daki yaban hayatı bitmiş olduğinde, doğal dokuyu, doğal hoşlukları nasıl koruyacağınızı düşünüyorsunuz?
Türkmen’in Koru’ya araç girişi olmayacak açıklamasına: Öyleyse niye 500 araçlık otopark yapmak istiyorsunuz?
-Koru’ya araç girişi olmayacağını söyleyen Hilmi Türkmen’e soruyoruz: Öyleyse niye Koru’ya 500 araçlık otopark yapmak istiyorsunuz? Üstelik Koruda 3 adet otopark varken… Koru, mevcut durumda esasen araç trafiğinin fazlalığından ötürü ziyan görüyor iken…
-Sayın Türkmen, 1 m2 dahi kapalı alan oluşturulmayacağının altını çizmiş.
Koru’nun doğallığını bozmak için kapalı alan oluşturmaya gerek yoktur. Örneğin açık otopark ya da amfitiyatro, yazlık sinema, şenlik alanı yapılmasıyla da Koru’nun doğallığı yok edilir.
“Bu kadar abartmaya hiç gerek yoktu”
-Sayın Türkmen, proje tamamlandığında 60 paklık, 30 kadar da güvenlik vazifelisi tahsis edileceğini söylemiş.
Bu kadar abartmaya hiç gerek yoktu. Olağan kaidelerde tek bir paklık bakılırsavlisine bile Koru’da çöp toplatmayan Üsküdar Belediyesi’ni derhal birkaç paklık bakılırsavlisini Validebağ Korusu’na tahsis ederek asli nazaranvini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Mevzuatımıza bakılırsa, doğal SİT alanlarında Müdafaa Maksatlı Nazım İmar Planı (KANİP) olmadan rastgele bir uygulama yapılamaz. Hukukçu olarak bu kuralı bilmeniz gerektiğini düşünüyoruz. Validebağ’da çabucak hemen geçerli bir KANİP bulunmamaktadır. 2011 yılında iptal edilen KANİP’ten daha sonra 20 Nisan 2021’de askıya çıkarılan ve 20 Mayıs 2021’de askıdan indirilen KANİP ile ilgili yüzlerce vatandaş itiraz dilekçesi vermiş olup, Validebağ Gönüllüleri Derneği olarak KANİP’in iptali için dava açıyoruz. Ayrıyeten vatandaşlar da iptal davaları açıyorlar. Bu durumda Koru’da yapmayı düşündüğünüz rastgele bir projenin yasal temeli yoktur.
“Belediyeniz borç ortasında yüzerken bu kaynağı nereden bulacaksınız?”
Kelam konusu projelere 30 milyon TL harcanacakmış. Belediyeniz borç ortasında yüzerken, vergi borcunu ödeyemediğiniz için mescitleri Maliye Bakanlığı’na devrederken, bu kaynağı nereden bulacaksınız? Şayet kaynağınız var ise, bunu halkın hakikaten gereksinimi olan yerlerde harcamayı düşünmez misiniz?
“Aldığımız duyuma bakılırsa, Validebağ’da yapmak istediklerinizi bir firmaya vermişsiniz bile”
Aldığımız duyuma bakılırsa, Validebağ’da yapmak istediklerinizi bir firmaya vermişsiniz bile… Bu hususta bir ihale açıldı mı? Açıldıysa ne vakit? Kim kazandı? İhale bedeli nedir? Yapılacak işlerin detayı nedir? Olmayan projenizin detaylarını açıklayamamanızı anlayabiliyoruz. Lakin ihale belgesini açıklamanız, şeffaf ve dürüst bir idarenin şayet olmazsa olmazıdır. Bekliyoruz.
Acıbadem TİBAŞ Parkı’nda park yapmak üzere yola çıktınız, devasa ve kaçak bir bina yaptınız. Binayı kültür merkezi yapacağınızı söylemiş olduniz, tarikata verdiniz, ortasında mescit ve market açtınız. Artık biz size nasıl güvenelim sayın Türkmen?
Siz bilmiyor olsanız da beşerler ve tüm canlılar Validebağ’da tabiatın hoşluklarını özgürce yaşıyorlar. Koru esasen cennet üzere. Hiç kimsenin sizin projelerinize gereksinimi yok. Koru’yu tanıyan herkes, buranın olduğu üzere kalmasını istiyor.
“Siz bugüne kadar bizim hiç bir isteğimizi dikkate almadınız sayın Türkmen”
Biz üstte sıraladığımız görüşlerimizi yıllardır size yazılı ve kelamlı olarak tekraren ilettik. Bu görüşlerimizde bugün de en ufak bir değişiklik yoktur. Buna karşılık, bir gazetede, “tepki çeken millet bahçesi projesinin bölge halkının görüşleri doğrultusunda revize edildiği ve isminin Validebağ Bakım ve Rehabilitasyon Projesi olarak değiştiği, Üsküdar Belediyesi ile bölge sakinleri içindeki restleşmenin, karşılıklı görüşmelerle tatlıya bağlandığı” biçiminde gerçek dışı sözler içeren bir haber yer aldı. halbuki siz bugüne kadar bizim hiç bir isteğimizi dikkate almadınız sayın Türkmen. Yaptığımız çeşitli görüşmelerde daima kendi projelerinizi anlattınız, ayrıyeten daima fikir değiştirdiniz.
Örneğin Ocak ayında yapmama kelamı verdiğiniz aydınlatmayı Mayıs ayında, yapacağınızı söylemiş olduniz. sonrasındasında 500 araçlık otopark üretiminden vazgeçebileceğinizi söylemiş olduniz. Bu çelişkili tutumlarınız yeteri kadar kuşku alımlı iken, basın açıklamanızda projelerle ilgili şimdi hiç bir ayrıntı vermediniz. niye? “Dozerleri bir sefer koruya sokayım, gerisi kolay” biçiminde mi düşünüyorsunuz? Şayet bu biçimde düşünüyorsanız, hatırlatmak isteriz ki, işiniz hiç ancak hiç kolay olmayacak. Size de, projelerinize de sonuna kadar direneceğiz.
Validebağ Korusu’nu koru olmaktan çıkarıp park ya da bahçe yapma projenizi halka karşın gerçekleştiremezsiniz.