Van Gölü havzasında toplu martı vefatları, bölge halkını endişelendirdi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Müdafaa ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, bölgede yaşayanları huzursuz edecek durum olmadığını, ölümlerin açlığa bağlı gerilimden kaynaklandığını söylemiş oldu.
Üreme vakit içinderında, insanların bulunmadığı ve riskli olmayan yerleri seçen martılar, Van Gölü havzasına bilhassa de Adır Adası’na geliyor. ‘Martı Adası’ olarak da bilinen adaya gelen martılar, yumurtalarını bırakıp, yavru çıkarıyor. Martı ölüleri niçiniyle hasta olmaktan korktuklarını anlatanlar, göle giremediklerini de söylemiş oldu.
Van YYÜ Yaban Hayvanları Müdafaa ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslan da martı ölülerinden numuneler alındığını ve mahalleliyi huzursuz edecek durum olmadığını söylemiş oldu.
“Herhangi bir hastalık yahut salgın kelam konusu değil”
Yaptıkları araştırmalarda, martıların hastalık niçiniyle ölmediğini tespit ettiklerini anlatan Aslan, “Martılar yalnız üreme vakit içinderında sakin olan yerlere göç etmekte. Üremeleri için uygun ortam hazırlamakta, bunu seçerken de yiyeceğin ve güvenliğin en yeterli olduğu yerleri seçmekte zira buraya 1 milyona yakın martı yuva yapmakta. Adır Adası’nda kuluçkaya yatmakta. Bu 1 milyon martı 2’şer yumurta bıraktığı vakit yavru çıkarttığı vakit sayı 3’e katlanmakta.
Bu yıl kuraklığın olması ve sulak alanlarda suyun erken tükenmesine bağlı olarak inci kefali balığı da göçünü erken tamamladı. ötürüsıyla martıların beslenme sorunu ortaya çıktı. Bizler ölümlerin olduğu bölgede çalışarak ön incelememizi tamamladık. Bu ölümlerin her yıl yaşanan ölümlerle birebir niçinle olduğunu tespit ettik. Rastgele bir hastalık yahut salgın kelam konusu değil. Olumsuz bir tesirin olmadığını birinci raporumuzda tespit ettik. Birinci belirlemelerimize bakılırsa gerilim faktörüne bağlı parazit vefatlar olduğunu tespit ettik. Yani yiyeceğin azalması, kalabalık ortamların oluşması da gerilim faktörüdür. Her yıl rutin olarak açlığa bağlı bu vefatlar gerçekleşmektedir. 3 milyon martıdan 3 bin martının ölmesi olağandır” diye konuştu. (DHA)
Üreme vakit içinderında, insanların bulunmadığı ve riskli olmayan yerleri seçen martılar, Van Gölü havzasına bilhassa de Adır Adası’na geliyor. ‘Martı Adası’ olarak da bilinen adaya gelen martılar, yumurtalarını bırakıp, yavru çıkarıyor. Martı ölüleri niçiniyle hasta olmaktan korktuklarını anlatanlar, göle giremediklerini de söylemiş oldu.
Van YYÜ Yaban Hayvanları Müdafaa ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslan da martı ölülerinden numuneler alındığını ve mahalleliyi huzursuz edecek durum olmadığını söylemiş oldu.
“Herhangi bir hastalık yahut salgın kelam konusu değil”
Yaptıkları araştırmalarda, martıların hastalık niçiniyle ölmediğini tespit ettiklerini anlatan Aslan, “Martılar yalnız üreme vakit içinderında sakin olan yerlere göç etmekte. Üremeleri için uygun ortam hazırlamakta, bunu seçerken de yiyeceğin ve güvenliğin en yeterli olduğu yerleri seçmekte zira buraya 1 milyona yakın martı yuva yapmakta. Adır Adası’nda kuluçkaya yatmakta. Bu 1 milyon martı 2’şer yumurta bıraktığı vakit yavru çıkarttığı vakit sayı 3’e katlanmakta.
Bu yıl kuraklığın olması ve sulak alanlarda suyun erken tükenmesine bağlı olarak inci kefali balığı da göçünü erken tamamladı. ötürüsıyla martıların beslenme sorunu ortaya çıktı. Bizler ölümlerin olduğu bölgede çalışarak ön incelememizi tamamladık. Bu ölümlerin her yıl yaşanan ölümlerle birebir niçinle olduğunu tespit ettik. Rastgele bir hastalık yahut salgın kelam konusu değil. Olumsuz bir tesirin olmadığını birinci raporumuzda tespit ettik. Birinci belirlemelerimize bakılırsa gerilim faktörüne bağlı parazit vefatlar olduğunu tespit ettik. Yani yiyeceğin azalması, kalabalık ortamların oluşması da gerilim faktörüdür. Her yıl rutin olarak açlığa bağlı bu vefatlar gerçekleşmektedir. 3 milyon martıdan 3 bin martının ölmesi olağandır” diye konuştu. (DHA)