Yeni Şafak müellifi Dursun Gürlek, zeytinliklerin kurallı olarak madencilik faaliyetlerine açılmasına reaksiyon gösterdi.
Gürlek yazısında, “Madem ki Efendimiz ona ‘mübarek’ sıfatını münasip görmüştür, bu biçimde zeytin ağacına dokunmayınız!” niyetini lisana getirdi.
Gürlek şu tabirleri kullandı:
“Bugünlerde Ege Bölgesi›ndeki kimi zeytin ağaçlarının kesilme ihtimalinden kelam ediliyor. 1 Mart 2022 tarihindeki Resmi Gazete’de bir yönetmelik yayımlanıyor. Bu yönetmelik Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasını öngörüyor. 21 Eylül 2017 tarihindeki Maden Yönetmeliği’nin 115. hususuna bir ek yapılıyor. Buna nazaran Ege Bölgesi’nin verimli zeytinlik alanlarında maden işletmesinin yeni madenlerinin gereği zeytinlikler kesilebilir, daha sonradan telafi edilebilir deniliyor.
Bu haber üzerine birtakım köşe müellifleri mevzuyu sütunlarına taşıdılar. Alınan sonucun yanlış olduğunu, bu yanlıştan bir an evvel geri dönülmesini lisana getirdiler. Ayrıyeten zeytinin Kur’an’da övüldüğünü de ekleyerek zeytin ağaçlarının lehine sağlam münasebet göstermek istediler. Bunun üzerine ben de merak ettim, ismi geçen mühletin tefsirini bir iki kaynaktan okudum. örneğin, İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri’nin Rûhü’l- Beyan isimli meşhur tefsirinin son cildinde bu konu ile ilgili olarak şu biçimde deniliyor:
“Zeytin bir yandan meyvedir, öte yandan katık ve ilaçtır. Zeytinin yağsız olan kuru topraklarda yetişmesinin yanında, epeyce faydalı bir yağ ihtiva etmekten diğer hiç bir özelliği olmasaydı bile bu, ona gurur olarak yeterdi. Zeytin ağacı Kur’an’da ismi geçen mübarek ve meşhur bir ağaçtır.
Muaz b. Cebel hazretleri bir gün, bir zeytin ağacına rastlar. Ondan bir kesim kol kopararak dişlerini fırçalar ve daha sonra şu biçimde der: ‘Ben, Peygamber Efendimiz’i şöyleki derken işittim:
Mademki Efendimiz ona “Mübarek” sıfatını münasip görmüştür, bu biçimde zeytin ağacına dokunmayınız!”
Gürlek yazısında, “Madem ki Efendimiz ona ‘mübarek’ sıfatını münasip görmüştür, bu biçimde zeytin ağacına dokunmayınız!” niyetini lisana getirdi.
Gürlek şu tabirleri kullandı:
“Bugünlerde Ege Bölgesi›ndeki kimi zeytin ağaçlarının kesilme ihtimalinden kelam ediliyor. 1 Mart 2022 tarihindeki Resmi Gazete’de bir yönetmelik yayımlanıyor. Bu yönetmelik Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasını öngörüyor. 21 Eylül 2017 tarihindeki Maden Yönetmeliği’nin 115. hususuna bir ek yapılıyor. Buna nazaran Ege Bölgesi’nin verimli zeytinlik alanlarında maden işletmesinin yeni madenlerinin gereği zeytinlikler kesilebilir, daha sonradan telafi edilebilir deniliyor.
Bu haber üzerine birtakım köşe müellifleri mevzuyu sütunlarına taşıdılar. Alınan sonucun yanlış olduğunu, bu yanlıştan bir an evvel geri dönülmesini lisana getirdiler. Ayrıyeten zeytinin Kur’an’da övüldüğünü de ekleyerek zeytin ağaçlarının lehine sağlam münasebet göstermek istediler. Bunun üzerine ben de merak ettim, ismi geçen mühletin tefsirini bir iki kaynaktan okudum. örneğin, İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri’nin Rûhü’l- Beyan isimli meşhur tefsirinin son cildinde bu konu ile ilgili olarak şu biçimde deniliyor:
“Zeytin bir yandan meyvedir, öte yandan katık ve ilaçtır. Zeytinin yağsız olan kuru topraklarda yetişmesinin yanında, epeyce faydalı bir yağ ihtiva etmekten diğer hiç bir özelliği olmasaydı bile bu, ona gurur olarak yeterdi. Zeytin ağacı Kur’an’da ismi geçen mübarek ve meşhur bir ağaçtır.
Muaz b. Cebel hazretleri bir gün, bir zeytin ağacına rastlar. Ondan bir kesim kol kopararak dişlerini fırçalar ve daha sonra şu biçimde der: ‘Ben, Peygamber Efendimiz’i şöyleki derken işittim:
Mademki Efendimiz ona “Mübarek” sıfatını münasip görmüştür, bu biçimde zeytin ağacına dokunmayınız!”