DeliSevda
Co-Admin
Yenidoğan devrini atlatmış bebekler, iddia edilenin tersine aslında geceleri uzun saatler boyunca kesintisiz uyuyabiliyor. Lakin ne yazık ki bu, biroldukça anne baba için kulağa sadece ulaşılması imkânsız bir hayal üzere geliyor. 0-4 Yaş Uyku Danışmanı Pınar Sibirsky, yenidoğan periyodunu atlatmış olan bir bebeğin aslında hiç bir gereksinimi yahut ezası olmadığı biçimde gece boyunca tekraren uyanmasının ve kendi kendine uykuya dönememesinin bebekte bir uyku sorunu yaşandığına dair bir işaret olabileceğinin altını çiziyor.
Sibirsky, bebeklerin uykularının kesintiye uğramasına niye olan temel niçinleri şu biçimde özetliyor: “Hatalı uyku ilişkilendirmeleri, bebeklerde uyku sorunu yaşanmasının en kıymetli sebebidir. Şayet bebeğinizi sallayarak uyutuyorsanız, bebeğiniz sallanma ile uykuyu ilişkilendirmiş demektir. Yani uyuyabilmek için sallanmaya muhtaçlığı vardır. Bu niçinle, gece her uyanışında uykuya devam edebilmek için bir daha sallanmaya gereksinim duyar. Tıpkı şey emerek, kucakta gezerek, hatta yatağında ancak pışpışlanarak uyuyan bebekler için de geçerlidir.”
Yorulan bebek uykuya sıkıntı geçer
Çok yorgun ve geç yatışın, bebeklerde uyku sorunu yaşanmasının en kıymetli ikinci sebebi olduğunu söyleyen Sibirsky, “Daha epeyce yorulsun daha âlâ uyur” yahut “Ne kadar geç yatarsa o kadar geç kalkar” üzere kanıların bebeklerin uykusu kelam konusu olduğunda ne yazık ki tam bilakis işlediğinin altını çiziyor. Kaldırabileceğinden daha uzun saatler uyanık kalan bebeğin bedeninin gerilim hormonu salgıladığını anlatan Sibirsky, bebeğin bedenindeki bu hormonun da tesiriyle hem uykuya fazlaca güç geçtiğini tıpkı vakitte gece boyunca hayli sık uyandığını söylüyor. “Bebeklerin uykuya yatırıldıklarında ağlamalarının niçinlerinden biri de uyku öncesi rutinlerine gereğince vakit ayrılmamış ve bebeğin uykuya gereğince hazırlanmamış olmasıdır” diyen Sibirsky, bebekleri hareketli bir aktiviteden alıp çabucak yatağa koymanın uykuya dalışlarını zorlaştırdığını belirtiyor.
Sibirsky, bebeklerinin uykularını olumsuz biçimde etkileyen faktörlerin, biraz itina ve sabırla bilakis çevrilebileceğini ve bebeklerin gece boyunca fazlaca daha uzun saatler kesintisiz uyumaları sağlanabileceğini hatırlatıyor. Bunun için evvela bebeğe yatağında takviyesiz uyumayı öğretmek gerektiğini anlatan Sibirsky, kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “Bebeğiniz takviyesiz uyumayı öğrendiği vakit gece uyansa bile, şayet bir meşakkati ya da muhtaçlığı yoksa takviyesiz bir biçimde uykuya dönmeyi başarabilir. Bu marifetin temeli, bebeğin yatakta kendini sakinleştirebilmeyi öğrenmesine dayanır. Farklı takviyelerle yatağa uyur biçimde konmaya alışmış olan bebekler, yatağa uyanık yattıkları birinci başlarda ağlayarak bu değişikliği protesto eder. Bu noktada ebeveynlerin bebeğin yanında olması ve itimat vermesi epeyce değerlidir. Uyku eğitimi verirken bebekte rastgele bir itimat kaybı yaratmamak dikkat edilmesi gereken en hassas noktadır.”
Bebeğinizin yaşına uygun rutinler uygulayın
Ebeveynlerinin bebeklerinin yaşlarına uygun uyanık kalabilme müddetlerini bilerek onu yanlışsız vakitte yatırması gerektiğini belirten Sibirsky, “0-4 yaş içindeki bebek ve küçük çocukların genel olarak sabah 7-8 civarlarında uyanması, yaşlarına uygun adette gündüz uykusu yaptıktan daha sonra akşam da 19-20 civarlarında akşam uykusuna yatmaları uygun olacaktır. Bilinenin tersine, çok yorulan yahut akşam geç yatırılan bebekler geceleri daha güzel uyumaz, ağlayarak uykuya dalar ve gece daha sık uyanır. Ayrıyeten bebeğimizin gün içerisinde ve uyku öncesinde rutinlerinin olması, saat kavramı olmadığı için önünü bakılırsabilmesini ve kendisini uykuya hazırlamasını sağlar. Her uykudan evvel bebeğimizin yaşına uygun rutinler uygulayarak O’nu rahatlatırsak, uykuya geçişi fazlaca daha kolay olacaktır. Uyku öncesinde müzik açmak, camdan bakarak dışarıdaki hayvanlara ve güneşe/aya yeterli uykular dilemek, perde kapatmak, kitap okumak ve yatağa yatmadan evvel yavaşça bir dans uyku öncesi için hoş bir rutin olabilir. Rutinlerin sonunda ise bebeğinizin yatağa uykulu dahi olsa ayık yatması önemlidir” diyor.
Sibirsky, bebeklerin uykularının kesintiye uğramasına niye olan temel niçinleri şu biçimde özetliyor: “Hatalı uyku ilişkilendirmeleri, bebeklerde uyku sorunu yaşanmasının en kıymetli sebebidir. Şayet bebeğinizi sallayarak uyutuyorsanız, bebeğiniz sallanma ile uykuyu ilişkilendirmiş demektir. Yani uyuyabilmek için sallanmaya muhtaçlığı vardır. Bu niçinle, gece her uyanışında uykuya devam edebilmek için bir daha sallanmaya gereksinim duyar. Tıpkı şey emerek, kucakta gezerek, hatta yatağında ancak pışpışlanarak uyuyan bebekler için de geçerlidir.”
Yorulan bebek uykuya sıkıntı geçer
Çok yorgun ve geç yatışın, bebeklerde uyku sorunu yaşanmasının en kıymetli ikinci sebebi olduğunu söyleyen Sibirsky, “Daha epeyce yorulsun daha âlâ uyur” yahut “Ne kadar geç yatarsa o kadar geç kalkar” üzere kanıların bebeklerin uykusu kelam konusu olduğunda ne yazık ki tam bilakis işlediğinin altını çiziyor. Kaldırabileceğinden daha uzun saatler uyanık kalan bebeğin bedeninin gerilim hormonu salgıladığını anlatan Sibirsky, bebeğin bedenindeki bu hormonun da tesiriyle hem uykuya fazlaca güç geçtiğini tıpkı vakitte gece boyunca hayli sık uyandığını söylüyor. “Bebeklerin uykuya yatırıldıklarında ağlamalarının niçinlerinden biri de uyku öncesi rutinlerine gereğince vakit ayrılmamış ve bebeğin uykuya gereğince hazırlanmamış olmasıdır” diyen Sibirsky, bebekleri hareketli bir aktiviteden alıp çabucak yatağa koymanın uykuya dalışlarını zorlaştırdığını belirtiyor.
Sibirsky, bebeklerinin uykularını olumsuz biçimde etkileyen faktörlerin, biraz itina ve sabırla bilakis çevrilebileceğini ve bebeklerin gece boyunca fazlaca daha uzun saatler kesintisiz uyumaları sağlanabileceğini hatırlatıyor. Bunun için evvela bebeğe yatağında takviyesiz uyumayı öğretmek gerektiğini anlatan Sibirsky, kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “Bebeğiniz takviyesiz uyumayı öğrendiği vakit gece uyansa bile, şayet bir meşakkati ya da muhtaçlığı yoksa takviyesiz bir biçimde uykuya dönmeyi başarabilir. Bu marifetin temeli, bebeğin yatakta kendini sakinleştirebilmeyi öğrenmesine dayanır. Farklı takviyelerle yatağa uyur biçimde konmaya alışmış olan bebekler, yatağa uyanık yattıkları birinci başlarda ağlayarak bu değişikliği protesto eder. Bu noktada ebeveynlerin bebeğin yanında olması ve itimat vermesi epeyce değerlidir. Uyku eğitimi verirken bebekte rastgele bir itimat kaybı yaratmamak dikkat edilmesi gereken en hassas noktadır.”
Bebeğinizin yaşına uygun rutinler uygulayın
Ebeveynlerinin bebeklerinin yaşlarına uygun uyanık kalabilme müddetlerini bilerek onu yanlışsız vakitte yatırması gerektiğini belirten Sibirsky, “0-4 yaş içindeki bebek ve küçük çocukların genel olarak sabah 7-8 civarlarında uyanması, yaşlarına uygun adette gündüz uykusu yaptıktan daha sonra akşam da 19-20 civarlarında akşam uykusuna yatmaları uygun olacaktır. Bilinenin tersine, çok yorulan yahut akşam geç yatırılan bebekler geceleri daha güzel uyumaz, ağlayarak uykuya dalar ve gece daha sık uyanır. Ayrıyeten bebeğimizin gün içerisinde ve uyku öncesinde rutinlerinin olması, saat kavramı olmadığı için önünü bakılırsabilmesini ve kendisini uykuya hazırlamasını sağlar. Her uykudan evvel bebeğimizin yaşına uygun rutinler uygulayarak O’nu rahatlatırsak, uykuya geçişi fazlaca daha kolay olacaktır. Uyku öncesinde müzik açmak, camdan bakarak dışarıdaki hayvanlara ve güneşe/aya yeterli uykular dilemek, perde kapatmak, kitap okumak ve yatağa yatmadan evvel yavaşça bir dans uyku öncesi için hoş bir rutin olabilir. Rutinlerin sonunda ise bebeğinizin yatağa uykulu dahi olsa ayık yatması önemlidir” diyor.