Diz ağrılarında ozon tedavisi
İnsanların birden fazla hayatlarının bir evresinde diz ağrılarından yakınmıştır. Bilhassa bayanların menopoz daha sonrası yarısında diz ağrısı mevcuttur. Erkeklere göre daha esnek ve yumuşak olan kıkırdak yapısı menopoz daha sonrası kemik erimesiyle birleşince bayanlarda önemli diz ağrısı sorunları oluşmasını sağlar. Kıkırdak sentezinin azalması ile kıkırdak yapısının gevşek hale gelmesi yere oturma yerde yemek yeme tuvalet alışkanlığı üzere dizi zorlayan işlevler, çalışma ortamı dizin dejenere olma ihtimalini arttırmaktadır. Bunun üzerine çok ve ani kilo artışının eklenmesi ile dejenerasyon süratle ilerlemektedir. Bayan kalça yapısının geniş olması bir öteki sorunu oluşturur. Menopoz daha sonrası dizlerde istikrar bozulur ve varus denilen dizlerin içe hakikat açılanması ile yeni bir sorun eklenir. Bunun kararı dizlerin iç kısmına daha fazla yük biner ve iç tarafın kıkırdağı süratlice erir. Ailesinde diz sorunu olan anne babası yahut yakın akrabalarında bu tıp sorunları olanlar başka insanlara nazaran fazlaca daha fazla risk grubundadır. Yani anne babasından birinde önemli diz sorunu olan 40-45 yaştaki bir bayanın dizlerinde ağrı başlaması bu kişi için önemli bir alarm olmalıdır. beraberinde eklem romatizması ve kıkırdak sentezinin güzel olmadığı 40-45 yaş kümesi hastaların ileride diz protezine kadar gidecek diz sorunlarının olması değerli bir haberci olmalı ve bu yaşlarda tedbirler alınmalıdır.
Diz kireçlenmelerinin tanısı; radyolojik olarak ve muayene ile konur. Kireçlenme başlangıcı, eklem yüzlerinin aşınması, diz kapağı altında kimi sıkıntıların başlaması, eklemde kıkırdakların yumuşaması, erimeye başlaması, kemik deformasyonların gelişmesi, daima ileri basamak bulgulardır. Sorun ileri boyutlara vardığında yalnızca ayağa kalkınca oluşan ağrılar istirahatte de yakamızı bırakmaz hale gelir. Yani oturduk, yattık yerde dizlerimiz ağrımaya başlar. Diz protezi dahi gerektirecek kadar deformasyona niye olabilir.
Diz kireçlenmesi radyolojik olarak 4 safhaya ayrılır. Genelde Grade I safhasında horoz ibiği (hyolüronik asit) enjeksiyonları ve glukozamin tabletleri tedavide kâfi olurken, sorun ilerledikçe tedavide yetersiz hale gelirler. Bu durumda söylenen de 'Yürüyemez hale gelene kadar dolaş, daha sonra ameliyat olacaksın.' gerçeğidir. Hasta bu müddette büsbütün kalitesiz bir hayat sürmeye başlar. Hatta ömür onun için ızdırap haline gelir. İşte bu durumda çağımızın mucizesi OZON imdadımıza yetişiyor. Zira artık kireçlenmesi ve kıkırdak harabiyeti ilerlemiş dizlerde ozon tedavisi ile hoş sonuçlar alınmaktadır. OZON tedavisi tek başına hem işlevleri arttırıcı, hem şişleri indirici, hem enfeksiyonları kurutucu tıpkı vakitte ağrıyı kesici tesirler göstermektedir.
Siz de hiçbir yan tesiri olmayan bu mucize tedaviden yararlanmayı sakın kaçırmayın.
İnsanların birden fazla hayatlarının bir evresinde diz ağrılarından yakınmıştır. Bilhassa bayanların menopoz daha sonrası yarısında diz ağrısı mevcuttur. Erkeklere göre daha esnek ve yumuşak olan kıkırdak yapısı menopoz daha sonrası kemik erimesiyle birleşince bayanlarda önemli diz ağrısı sorunları oluşmasını sağlar. Kıkırdak sentezinin azalması ile kıkırdak yapısının gevşek hale gelmesi yere oturma yerde yemek yeme tuvalet alışkanlığı üzere dizi zorlayan işlevler, çalışma ortamı dizin dejenere olma ihtimalini arttırmaktadır. Bunun üzerine çok ve ani kilo artışının eklenmesi ile dejenerasyon süratle ilerlemektedir. Bayan kalça yapısının geniş olması bir öteki sorunu oluşturur. Menopoz daha sonrası dizlerde istikrar bozulur ve varus denilen dizlerin içe hakikat açılanması ile yeni bir sorun eklenir. Bunun kararı dizlerin iç kısmına daha fazla yük biner ve iç tarafın kıkırdağı süratlice erir. Ailesinde diz sorunu olan anne babası yahut yakın akrabalarında bu tıp sorunları olanlar başka insanlara nazaran fazlaca daha fazla risk grubundadır. Yani anne babasından birinde önemli diz sorunu olan 40-45 yaştaki bir bayanın dizlerinde ağrı başlaması bu kişi için önemli bir alarm olmalıdır. beraberinde eklem romatizması ve kıkırdak sentezinin güzel olmadığı 40-45 yaş kümesi hastaların ileride diz protezine kadar gidecek diz sorunlarının olması değerli bir haberci olmalı ve bu yaşlarda tedbirler alınmalıdır.
Diz kireçlenmelerinin tanısı; radyolojik olarak ve muayene ile konur. Kireçlenme başlangıcı, eklem yüzlerinin aşınması, diz kapağı altında kimi sıkıntıların başlaması, eklemde kıkırdakların yumuşaması, erimeye başlaması, kemik deformasyonların gelişmesi, daima ileri basamak bulgulardır. Sorun ileri boyutlara vardığında yalnızca ayağa kalkınca oluşan ağrılar istirahatte de yakamızı bırakmaz hale gelir. Yani oturduk, yattık yerde dizlerimiz ağrımaya başlar. Diz protezi dahi gerektirecek kadar deformasyona niye olabilir.
Diz kireçlenmesi radyolojik olarak 4 safhaya ayrılır. Genelde Grade I safhasında horoz ibiği (hyolüronik asit) enjeksiyonları ve glukozamin tabletleri tedavide kâfi olurken, sorun ilerledikçe tedavide yetersiz hale gelirler. Bu durumda söylenen de 'Yürüyemez hale gelene kadar dolaş, daha sonra ameliyat olacaksın.' gerçeğidir. Hasta bu müddette büsbütün kalitesiz bir hayat sürmeye başlar. Hatta ömür onun için ızdırap haline gelir. İşte bu durumda çağımızın mucizesi OZON imdadımıza yetişiyor. Zira artık kireçlenmesi ve kıkırdak harabiyeti ilerlemiş dizlerde ozon tedavisi ile hoş sonuçlar alınmaktadır. OZON tedavisi tek başına hem işlevleri arttırıcı, hem şişleri indirici, hem enfeksiyonları kurutucu tıpkı vakitte ağrıyı kesici tesirler göstermektedir.
Siz de hiçbir yan tesiri olmayan bu mucize tedaviden yararlanmayı sakın kaçırmayın.