Migren tedavisi hakkında
Migren hayat kalitesini düşüren en kıymetli hastalıklardan biridir, bayanlarda erkeklere nazaran 2-3 kat daha sık olarak izlenmektedir.
Migren hastalığı, çoklukla 20 – 40 yaş içinde ortaya çıkan, nadiren çocuklarda da görülen bir hastalıktır.
Migren, 4 -72 saat süren şiddetli ve tekrar eden baş ağrısı ataklarıyla seyreden kronik bir hastalıktır. Migrende baş ağrısı ile birlikte bulantı, kusma, ışık ses hassasiyeti, duyu hassasiyeti, görme kaybı kimi vakit de yarı felç durumunun eşlik edebildiği, birlikteinde duygusal çöküntünün de olduğu şikayetlerden oluşur.
Çocuklarda karın ağrısı, bulantı, kusma ön planda olabilir.
Migrene baktığımızda, migren aslında bir otonom hudut sisteminin aksamasıdır.
Migren tedavisinde farklı seçenekler vardır. Uzun senelerdan beri en bariz biçimde yapılan tedavi ilaç tedavisidir.
Migren tedavisi ve migren hastalığını tamamı ile durduran kalıcı tedavi sistemi nöral terapidir.
Nöral terapi yaklaşımı migrene büsbütün farklı bir bakıştır. Almanya çıkışlı, batı tıbbı ortasında bilim kolu olarak yer alan nöralterapi, hastalıkların çıkış noktası yani etyolojisi ile ilgilenir. Bu yaklaşımda migren yalnızca başağrısı olmaktan çıkar otonom hudut sisteminin çalışmasının aksaması (disfonksiyonu) olarak kıymetlendirilir. Disfonksiyona niye olan bozukluklar hastanın hikayesinden tespit edilir ve düzeltilir. Bu duruma geçirilmiş ameliyatlar, bademcik enfeksiynları (tonsillit), çocukluk periyodunda geçirilen enfeksiyonlar ve diş tedavileri niye olabilir.
Nöralterapi ile bilhassa ilaç tedavisine yanıt alınamayan migren hastalarında başarılı tahlil sağlanmaktadır.
Migren hayat kalitesini düşüren en kıymetli hastalıklardan biridir, bayanlarda erkeklere nazaran 2-3 kat daha sık olarak izlenmektedir.
Migren hastalığı, çoklukla 20 – 40 yaş içinde ortaya çıkan, nadiren çocuklarda da görülen bir hastalıktır.
Migren, 4 -72 saat süren şiddetli ve tekrar eden baş ağrısı ataklarıyla seyreden kronik bir hastalıktır. Migrende baş ağrısı ile birlikte bulantı, kusma, ışık ses hassasiyeti, duyu hassasiyeti, görme kaybı kimi vakit de yarı felç durumunun eşlik edebildiği, birlikteinde duygusal çöküntünün de olduğu şikayetlerden oluşur.
Çocuklarda karın ağrısı, bulantı, kusma ön planda olabilir.
Migrene baktığımızda, migren aslında bir otonom hudut sisteminin aksamasıdır.
Migren tedavisinde farklı seçenekler vardır. Uzun senelerdan beri en bariz biçimde yapılan tedavi ilaç tedavisidir.
Migren tedavisi ve migren hastalığını tamamı ile durduran kalıcı tedavi sistemi nöral terapidir.
Nöral terapi yaklaşımı migrene büsbütün farklı bir bakıştır. Almanya çıkışlı, batı tıbbı ortasında bilim kolu olarak yer alan nöralterapi, hastalıkların çıkış noktası yani etyolojisi ile ilgilenir. Bu yaklaşımda migren yalnızca başağrısı olmaktan çıkar otonom hudut sisteminin çalışmasının aksaması (disfonksiyonu) olarak kıymetlendirilir. Disfonksiyona niye olan bozukluklar hastanın hikayesinden tespit edilir ve düzeltilir. Bu duruma geçirilmiş ameliyatlar, bademcik enfeksiynları (tonsillit), çocukluk periyodunda geçirilen enfeksiyonlar ve diş tedavileri niye olabilir.
Nöralterapi ile bilhassa ilaç tedavisine yanıt alınamayan migren hastalarında başarılı tahlil sağlanmaktadır.