Ozon tedavisine ayrıntılı bir bakış
2. OZON TEDAVİSİNİN KULLANILDIĞI HASTALIKLAR
Avrupa merkezli Tıbbi Ozon Derneği (Medical Society for Ozone) ve Bilimsel Araştırmalar
Merkrzine bakılırsa (National Center for Scientific Research) günümüzde farklı ozon formlarının
tedavide kullanıldığı hastalıklar şunlardır:
Apseler,
Akne,
AIDS,
Alerji,
Anal çatlaklar,
Artrit,
Astım,
Kanserli tümörler,
Serebral skleroz,
Sirkülasyon rahatsızlıkları,
Karaciğer sirozu,
Kabızlık,
Korneal ülserler,
Sistit,
Dekübit ülserleri (yatak yaraları),
İshal,
Mantar hastalıkları,
Kangren,
Gastroduodenal ülserler,
Hepatit,
Herpes simplex ve zoster,
Hiperkolesterolemi,
Osteomiyelit,
Parkinson hastalığı,
Raynaud hastalığı,
Romatoid artrit,
Senil demans,
Sepsis,
Sinüzit,
Spondilit,
Tromboflebit,
Yara uygunlaşması ve başkaları.
Bunların yanı sıra ozonun kanser, kalp hastalığı, kandida, HIV ile ilgili meseleler, kronik
yorgunluk, migren, bağışıklığın yükseltilmesi, psoriasiz (sedef), huzursuz bacak, hashimato,
otoimmün hastalıklar, romatoid artrit ve düşük dahil olmak üzere bir dizi öbür hastalığı
güzelleştirmeye yardımcı olduğu tespit edilmiştir.
Tıbbi ozon, 100 yılı aşkın bir müddetdir tıbbi materyalleri dezenfekte etmek ve farklı durumları
tedavi etmek için kullanılmaktadır. Ayrıyeten yaralarda enfeksiyonun önlenmesine yardımcı
olabilir.
2018 Emniyetli Kaynak araştırmasına bakılırsa, ozon beden sıvılarıyla temas ettiğinde ortaya
çıkan tepkiler daha fazla protein ve kırmızı kan hücresi oluşturur. Bu, vücudunuzdaki
oksijen ölçüsünü artırır.
Ozon tedavisi bedeninizdeki sıhhatsiz süreçleri de bozabilir. Araştırmalar, ozon tedavisinin
bakterileri, virüsleri, mantarları, maya ve protozoayı etkisiz hale getirebileceğini göstermiştir.
Daha fazla araştırmaya gereksinim olsa da, teneffüs bozukluğu olan şahıslar ozon tedavisi için iyi
adaylar olabilir.
Ozon tedavisi, kanınızdaki oksijen düzeylerini artırarak ciğerlerinizdeki gerilimi azaltmaya
yardımcı olabilir. Akciğerleriniz kanınıza oksijen sağlamaktan sorumludur.
2014 yılında yapılan bir çalışmada, KOAH tedavisi için intravenöz ozon tedavisine veya
kanla karıştırılmış ozonu enjekte etme sistemiyle KOAH'lı eski sigara tiryakilerinde yaşam
kalitesini ve antrenman yapma yeteneğini güzelleştirdiğini bulunmuştur.
Ozon tedavisi ayrıyeten diyabetten kaynaklanan komplikasyon riskini azaltmada umut vaat
etmektedir. 2015 yılında yapılan bir araştırma, ozon tedavisinin diyabetin yaygın bir yan
tesiri olan yara güzelleşmesine yardımcı olabileceğini de bulmuştur.
Komplikasyonlara ekseriyetle bedendeki oksidatif gerilim yol açar. 2018 yılında yapılan bir
araştırma ozonun bedenin bağışıklık ve antioksidan sistemlerini aktive ederek ve
iltihaplanmayı azaltarak oksidatif gerilimi düzeltebileceğini göstermiştir.
2019 yılında yapılan bir araştırmaya nazaran, diyabetik ayak ülseri olan bireylerde ozon tedavisi
yaranın kapanmasına yardımcı olmuş ve enfeksiyon mümkünlüğünü azaltmıştır.
Ozon tedavisi, bağışıklık sistemini uyarmaya yardımcı olduğu için bağışıklık bozukluğu olan
bireyler için de yarar sağlayabilir. 2018’de yapılan bir araştırma, kana karışan ve HIV'li
bireylere enjekte edilen ozonun 2 yıllık bir süre ortasında viral yüklerini değerli ölçüde azalttığını
bulmuştur. Daha düşük bir viral yük, daha az virüs bulunduğu manasına gelir ve bu da uzun
vadeli sıhhati güzelleştirebilir.
Ozon tedavisinin kan sirkülasyonu ve hücre yenilenmesi üstündeki tesirleri bilhassa plastik
cerrahi üzere branşların ilgisini çekmiş ve ozon tedavisi bu alanda bir epey çalışmaya konu
olmuştur. Yaşlanma ile birlikte sirkülasyon sistemi zayıflar, kılcal damarlarda kan yoğunluğu
azalır ve bunun kararında bedenin kimi bölgelerinde bulunan hücreler kâfi oksijen
doygunluğuna ulaşamaz. Oksijensiz kalan ve beslenemeyen hücreler ilerleyen dönemde
canlılığını kaybederek kurur ve bu durum bilhassa cilt dokusunda kırışıklık üzere şikayetlere
niye olur. Ozon tedavisi ile bedenin sirkülasyon sistemi desteklenir, kılcal damarların kan
yoğunluğu artırılır, bedenin tüm hücreleri oksijenden varlıklı kan ile beslenir ve bu
hücrelerin canlılığı korunmuş olur.
Hücresel sıhhati koruyarak yaşlanmayı geciktiren ozon tedavisi beraberinde hasarlı
hücreleri onarır ve canlılığını yitirmiş olanları deriden uzaklaştırarak yeni hücre oluşumunu
dayanaklar. Bu sayede anti aging etkisinin yanı sıra hücresel seviyede gençleştirici etkisinden
de kelam etmek mümkündür.
Öteki ozon tedavisi faydaları içinde sağlıklı saçlar ve tırnaklar, sağlıklı ve parlak bir cilt,
gelişmiş güç düzeyleri ve daha derin, daha dinlendirici bir uyku yer alır.
Öte yandan ozon tedavisinin uygulanmasında sakınca bulunan durumlar da mevcuttur.
Hipertroidi olanlarda, yeni kalp krizi geçirmiş şahıslarda, glukoz 6 fosfat enzim eksikliği olanlar
ile önemli kanama sorunu olan hastalarda kullanılmaması gerekmektedir.
3. OZON TEDAVİSİ UYGULAMALARI
Şu anda, sekiz sıradan yol ve bir pek karmaşık ozon tedavisi usulü vardır.
1) Direkt Damara Uygulama
Bir ozon/oksijen karışımı, bir hipodermik şırınga ile bir arter yahut damara yavaşça enjekte
edilir. Bu prosedür evvela arteriyel dolanım bozuklukları için kullanılır. Gaz karışımının
deverana epey süratli girmesi niçiniyle, bu teknik artık nadiren kullanılmaktadır.
2) Rektal Uygulama
Ozon ve oksijen karışımı rektum ve bağırsak yoluyla bedene emilir. Çok çeşitli sağlık
sıkıntıları için kullanılan bu sistem en inançlı prosedürlerden biri olarak kabul edilir. Tipik bir
ülseratif kolit tedavisinde, mesela 75 mikrogram mililitre oksijen başına ozon kullanılır
(tedavi 50 ml oksijen ile başlar yavaş yavaş tedavi başına 500 ml'ye artırılabilir) Kanser, HIV
ile ilgili sıkıntılar ve başka hastalıklarda faydalı tesirleri görülmektedir.
3) Kas İçi Enjeksiyon
Hastaya az ölçüde (10 ml'ye kadar) ozon ve oksijen karışımı enjekte edilir (genellikle
kalça ve kol) olağan bir enjeksiyon üzeredir. Bu prosedür ekseriyetle alerjileri ve enflamatuarları
tedavi etmek için kullanılır. Kas içi enjeksiyonlar kimi vakit kanser tedavilerine ek olarak
kullanılmaktadır.
4) Majör ve Minör Kan Ozonlama
1960 lardan beri kullanılan minör otohemoterapide, küçük bir ölçü (genellikle 10 ml) kan
ozon ve oksijen ile muamele edilir ve derialtı şırıngası ile bir damardan hastanın kanı kas içi
enjeksiyonla hastaya geri verilir.
bu biçimdece kan ve ozon, kendi hücrelerinden elde edilen ve hastaya verilen bir tıp otoaşı haline
gelir ve bu biçimdece eşsiz bir aşı meydana gelir.
Majör kan ozon formülü hastanın sıhhat probleminin tedavisinde epeyce spesifik ve tesirlidir.
Majör otohemoterapide hastanın kanından 50-100 ml alınır. Ozon ve oksijen ondan sonrasında
kanın içine köpürtülür. Birkaç dakika daha sonra ozonlanmış kan tekrar damara verilir. Bu yöntem
uçuk, artrit, kanser, kalp hastalığı ve HIV enfeksiyonu dahil olmak üzere epeyce çeşitli sağlık
meselelerini tedavi eder.
Muhtemelen günümüzde en sık kullanılan ozon tedavisi cinsidir.
5) Ozonlu Su
Bu prosedürde, ozon gazı suda kabarcıklanacak biçimde karıştırılır ve elde edilen ozonlu su,
yaralar, yanıklar ve yavaş güzelleşen cilt enfeksiyonlarında yıkanmak için harici olarak
kullanılır.
Diş tabipleri tarafınca dezenfektan olarak da kullanılmaktadır.
Ozonlu su ülseratif kolit, duodenal ülserler, gastrit, ishal ve vulvovajinit dahil epey çeşitli
bağırsak ve jinekolojik sıkıntıları tedavi etmek için kullanılmaktadır.
6) Eklem İçi Enjeksiyon
Bu teknikte ozon gazı sudan geçirilir ve karışım direkt derzlerin ortasına enjekte edilir.
Öncelikle artrit, romatizma ve öbür eklemleri tedavi etmek için kullanılır.
7) Ozon Torbalama
Bu non-invaziv yolda, tedavi edilecek alanın etrafına yerleştirilen özel olarak yapılmış
bir plastik torba kullanır. Bir ozon/oksijen karışımı torbanın içine pompalanır ve karışım deri
yoluyla bedene emilir. Ozon torbalama evvela bacak ülserleri, kangren, mantar
enfeksiyonları, yanıklar ve yavaş güzelleşen yaralar için tesirli bir tedavi prosedürüdür.
8) Ozonlanmış Yağ
Öncelikle cilt sorunlarını tedavi etmek için kullanılan ozon gazı, zeytinyağına eklenir ve
uzun vadeli, düşük dozda maruz kalma için bir balsam yahut merhem olarak uygulanır.
Ozonun solunması uygun değildir. Zira akciğerler ozona en hassas organlardır. Tıbbi
ozon kullanan tabipler teneffüs edilmemesi konusunda ihtarda bulunmalıdırlar. Akciğerlere
giren ozon, akciğer dokusunun yoğunluğunda değişikliklere niye olabilir, hassas akciğere
ziyan verebilir. Membranlar, trakea ve bronşlardaki epiteli (mukusun yüzey tabakasını) tahriş
eder. Kullanıcıları, kullanıldığı odaya ozon kaçmaması konusunda uyarırlar. Çağdaş tıbbi
ozon jeneratörleri, ozon gazının kazara kaçmasını önlemek için özel olarak tasarlanmıştır.
4. BÜTÜNCÜL VE İŞLEVSEL TIPTA OZON TEDAVİSİ
Bütüncül ve işlevsel tıp temelde hasta merkezli bir tedavi yaklaşımıdır. Uygulayıcıların
ve hastaların, hastalığın altında yatan niçinlerini ele almak için işbirliği ortasında çalışmasına
imkan tanır. Bütüncül ve işlevsel tıp, bir tedavi planına yönelik çalışırken ömür biçimi ve
alışkanlıklar üzere şeyleri göz önünde bulundurarak tanıyı bütüncül bir bakış açısıyla koymaya
çalışır.
Tabipler tipik olarak birinci toplantıda hastanın tıbbi geçmişi, ailesi, hayat üslubu, alışkanlıkları
vb. hakkında derinlemesine bilgi almaya çalışırlar. Makul bir sıhhat durumunun sebebi
bireyin ortasında derinlerde yatabilirken, hastanın ömür şekli yahut genetiğinde gizlenebilir.
Uygulayıcılar ve hastalar içindeki açıklık ve irtibat, hastalarımızın iyileşmelerinin etkin bir
modülü olduklarını hissetmelerini sağlar. Bu niçinle, karar verilen tedavi planını takip
etmede daha başarılı olacaklarını ve bunun kararında kendilerini daha çabuk iyi
hissedeceklerini umarız.
Ozon terapileri, bedenin doğal güzelleşme sürecini uyarmak için yenilikçi, invazif olmayan bir
yaklaşımdır. Hareket kabiliyetini artırmak ve ağrıyı azaltmak için bedenin kendi iyileştirme
güçlerinin zayıflamış bölgeleri güçlendirmesine yardımcı olur.
İntravenöz ozon tedavisi yahut prolozon tedavisi, ozonu direkt bedenin etkilenen bir
bölgesine enjekte ederek ve oksijen alımını iyileştirmesine ve bağışıklık sistemini
güçlendirmesine müsaade vererek çalışır. Bu dayanak, bağışıklık sisteminin bedendeki enfekte veya
hasar görmüş hücreleri onarma sürecine başlamasını sağlar. yararları içinde şişmenin
azalması, eklemlerde ağrı ve iltihaplanmanın azalması, etkilenen bölgedeki hasarın sonlandırılması, deveranın güzelleştirilmesi, süratli güzelleşme, hastalıktan kaynaklanan hasarın
tesirlerinin yavaşlaması, ömür kalitesinin uygunlaştırılması ve hareketliliğin iyileştirilmesi
sayılabilir.
5. YAN TESİRLER ve DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Ozon tedavisi şu anda yaygın olarak kullanılmakla birlikte kesinlikle bu bahiste eğitim almış
ve sertifikalı bir tabip tarafınca uygulanmalı yada uygulama planı hazırlanmalıdır. Ozon
gazı tek sayıda atoma sahiptir, bu da onu kararsız hale getirir. Bu istikrarsızlık, öngörülemez
olabileceği manasına da gelir. Sıhhat hizmeti sağlayıcıları, ozon tedavisini kullanırken dikkatli
olmalıdır. Ozon hakikat ölçüde ve yanlışsız yerde kullanılmalı, solunmamalıdır.
Ozonun intravenöz olarak, yüksek dozlarda yahut uzun mühlet kullanılmasının önemli
tehlikeleri vardır.
Ozonla yapılan tedavi sırasında, Vitamin C ve Vitamin E içeren tüm antioksidan
desteklerinin bırakılması gereklidir. Kanda bu bileşiklerin yüksek konsantrasyonlarda
bulunması bir oksidan unsur olan ozonun aktifliğini ve ötürüsıyla tedavinin seyrini tesirler.
Hastaya bu vitaminlerden güçlü besinleri fazlaca ölçüde tüketmemesi söylenmelidir. Sonuç
olarak,vitaminler yahut antioksidanlar ozon tedavisindilk evvel yahut daha sonra verilmelidir ve asla
tedavi sırasında verilmemelidir. Ozon tedavisinin rastgele bir biçimi uygulanmadan önce
hastalar tansiyon ve şeker ilaçlarını en az 2 saat öncesinden almış olmalılar ve ozon tedavisi
sırasında aç olmamalıdırlar.
Ozon tedavisi, düşük riskli ve çoklukla standart medikal tedavilerin eşliğinde tamamlayıcı,
destekleyici ve bir daha yapılandırıcı bir metottur.
2. OZON TEDAVİSİNİN KULLANILDIĞI HASTALIKLAR
Avrupa merkezli Tıbbi Ozon Derneği (Medical Society for Ozone) ve Bilimsel Araştırmalar
Merkrzine bakılırsa (National Center for Scientific Research) günümüzde farklı ozon formlarının
tedavide kullanıldığı hastalıklar şunlardır:
Apseler,
Akne,
AIDS,
Alerji,
Anal çatlaklar,
Artrit,
Astım,
Kanserli tümörler,
Serebral skleroz,
Sirkülasyon rahatsızlıkları,
Karaciğer sirozu,
Kabızlık,
Korneal ülserler,
Sistit,
Dekübit ülserleri (yatak yaraları),
İshal,
Mantar hastalıkları,
Kangren,
Gastroduodenal ülserler,
Hepatit,
Herpes simplex ve zoster,
Hiperkolesterolemi,
Osteomiyelit,
Parkinson hastalığı,
Raynaud hastalığı,
Romatoid artrit,
Senil demans,
Sepsis,
Sinüzit,
Spondilit,
Tromboflebit,
Yara uygunlaşması ve başkaları.
Bunların yanı sıra ozonun kanser, kalp hastalığı, kandida, HIV ile ilgili meseleler, kronik
yorgunluk, migren, bağışıklığın yükseltilmesi, psoriasiz (sedef), huzursuz bacak, hashimato,
otoimmün hastalıklar, romatoid artrit ve düşük dahil olmak üzere bir dizi öbür hastalığı
güzelleştirmeye yardımcı olduğu tespit edilmiştir.
Tıbbi ozon, 100 yılı aşkın bir müddetdir tıbbi materyalleri dezenfekte etmek ve farklı durumları
tedavi etmek için kullanılmaktadır. Ayrıyeten yaralarda enfeksiyonun önlenmesine yardımcı
olabilir.
2018 Emniyetli Kaynak araştırmasına bakılırsa, ozon beden sıvılarıyla temas ettiğinde ortaya
çıkan tepkiler daha fazla protein ve kırmızı kan hücresi oluşturur. Bu, vücudunuzdaki
oksijen ölçüsünü artırır.
Ozon tedavisi bedeninizdeki sıhhatsiz süreçleri de bozabilir. Araştırmalar, ozon tedavisinin
bakterileri, virüsleri, mantarları, maya ve protozoayı etkisiz hale getirebileceğini göstermiştir.
Daha fazla araştırmaya gereksinim olsa da, teneffüs bozukluğu olan şahıslar ozon tedavisi için iyi
adaylar olabilir.
Ozon tedavisi, kanınızdaki oksijen düzeylerini artırarak ciğerlerinizdeki gerilimi azaltmaya
yardımcı olabilir. Akciğerleriniz kanınıza oksijen sağlamaktan sorumludur.
2014 yılında yapılan bir çalışmada, KOAH tedavisi için intravenöz ozon tedavisine veya
kanla karıştırılmış ozonu enjekte etme sistemiyle KOAH'lı eski sigara tiryakilerinde yaşam
kalitesini ve antrenman yapma yeteneğini güzelleştirdiğini bulunmuştur.
Ozon tedavisi ayrıyeten diyabetten kaynaklanan komplikasyon riskini azaltmada umut vaat
etmektedir. 2015 yılında yapılan bir araştırma, ozon tedavisinin diyabetin yaygın bir yan
tesiri olan yara güzelleşmesine yardımcı olabileceğini de bulmuştur.
Komplikasyonlara ekseriyetle bedendeki oksidatif gerilim yol açar. 2018 yılında yapılan bir
araştırma ozonun bedenin bağışıklık ve antioksidan sistemlerini aktive ederek ve
iltihaplanmayı azaltarak oksidatif gerilimi düzeltebileceğini göstermiştir.
2019 yılında yapılan bir araştırmaya nazaran, diyabetik ayak ülseri olan bireylerde ozon tedavisi
yaranın kapanmasına yardımcı olmuş ve enfeksiyon mümkünlüğünü azaltmıştır.
Ozon tedavisi, bağışıklık sistemini uyarmaya yardımcı olduğu için bağışıklık bozukluğu olan
bireyler için de yarar sağlayabilir. 2018’de yapılan bir araştırma, kana karışan ve HIV'li
bireylere enjekte edilen ozonun 2 yıllık bir süre ortasında viral yüklerini değerli ölçüde azalttığını
bulmuştur. Daha düşük bir viral yük, daha az virüs bulunduğu manasına gelir ve bu da uzun
vadeli sıhhati güzelleştirebilir.
Ozon tedavisinin kan sirkülasyonu ve hücre yenilenmesi üstündeki tesirleri bilhassa plastik
cerrahi üzere branşların ilgisini çekmiş ve ozon tedavisi bu alanda bir epey çalışmaya konu
olmuştur. Yaşlanma ile birlikte sirkülasyon sistemi zayıflar, kılcal damarlarda kan yoğunluğu
azalır ve bunun kararında bedenin kimi bölgelerinde bulunan hücreler kâfi oksijen
doygunluğuna ulaşamaz. Oksijensiz kalan ve beslenemeyen hücreler ilerleyen dönemde
canlılığını kaybederek kurur ve bu durum bilhassa cilt dokusunda kırışıklık üzere şikayetlere
niye olur. Ozon tedavisi ile bedenin sirkülasyon sistemi desteklenir, kılcal damarların kan
yoğunluğu artırılır, bedenin tüm hücreleri oksijenden varlıklı kan ile beslenir ve bu
hücrelerin canlılığı korunmuş olur.
Hücresel sıhhati koruyarak yaşlanmayı geciktiren ozon tedavisi beraberinde hasarlı
hücreleri onarır ve canlılığını yitirmiş olanları deriden uzaklaştırarak yeni hücre oluşumunu
dayanaklar. Bu sayede anti aging etkisinin yanı sıra hücresel seviyede gençleştirici etkisinden
de kelam etmek mümkündür.
Öteki ozon tedavisi faydaları içinde sağlıklı saçlar ve tırnaklar, sağlıklı ve parlak bir cilt,
gelişmiş güç düzeyleri ve daha derin, daha dinlendirici bir uyku yer alır.
Öte yandan ozon tedavisinin uygulanmasında sakınca bulunan durumlar da mevcuttur.
Hipertroidi olanlarda, yeni kalp krizi geçirmiş şahıslarda, glukoz 6 fosfat enzim eksikliği olanlar
ile önemli kanama sorunu olan hastalarda kullanılmaması gerekmektedir.
3. OZON TEDAVİSİ UYGULAMALARI
Şu anda, sekiz sıradan yol ve bir pek karmaşık ozon tedavisi usulü vardır.
1) Direkt Damara Uygulama
Bir ozon/oksijen karışımı, bir hipodermik şırınga ile bir arter yahut damara yavaşça enjekte
edilir. Bu prosedür evvela arteriyel dolanım bozuklukları için kullanılır. Gaz karışımının
deverana epey süratli girmesi niçiniyle, bu teknik artık nadiren kullanılmaktadır.
2) Rektal Uygulama
Ozon ve oksijen karışımı rektum ve bağırsak yoluyla bedene emilir. Çok çeşitli sağlık
sıkıntıları için kullanılan bu sistem en inançlı prosedürlerden biri olarak kabul edilir. Tipik bir
ülseratif kolit tedavisinde, mesela 75 mikrogram mililitre oksijen başına ozon kullanılır
(tedavi 50 ml oksijen ile başlar yavaş yavaş tedavi başına 500 ml'ye artırılabilir) Kanser, HIV
ile ilgili sıkıntılar ve başka hastalıklarda faydalı tesirleri görülmektedir.
3) Kas İçi Enjeksiyon
Hastaya az ölçüde (10 ml'ye kadar) ozon ve oksijen karışımı enjekte edilir (genellikle
kalça ve kol) olağan bir enjeksiyon üzeredir. Bu prosedür ekseriyetle alerjileri ve enflamatuarları
tedavi etmek için kullanılır. Kas içi enjeksiyonlar kimi vakit kanser tedavilerine ek olarak
kullanılmaktadır.
4) Majör ve Minör Kan Ozonlama
1960 lardan beri kullanılan minör otohemoterapide, küçük bir ölçü (genellikle 10 ml) kan
ozon ve oksijen ile muamele edilir ve derialtı şırıngası ile bir damardan hastanın kanı kas içi
enjeksiyonla hastaya geri verilir.
bu biçimdece kan ve ozon, kendi hücrelerinden elde edilen ve hastaya verilen bir tıp otoaşı haline
gelir ve bu biçimdece eşsiz bir aşı meydana gelir.
Majör kan ozon formülü hastanın sıhhat probleminin tedavisinde epeyce spesifik ve tesirlidir.
Majör otohemoterapide hastanın kanından 50-100 ml alınır. Ozon ve oksijen ondan sonrasında
kanın içine köpürtülür. Birkaç dakika daha sonra ozonlanmış kan tekrar damara verilir. Bu yöntem
uçuk, artrit, kanser, kalp hastalığı ve HIV enfeksiyonu dahil olmak üzere epeyce çeşitli sağlık
meselelerini tedavi eder.
Muhtemelen günümüzde en sık kullanılan ozon tedavisi cinsidir.
5) Ozonlu Su
Bu prosedürde, ozon gazı suda kabarcıklanacak biçimde karıştırılır ve elde edilen ozonlu su,
yaralar, yanıklar ve yavaş güzelleşen cilt enfeksiyonlarında yıkanmak için harici olarak
kullanılır.
Diş tabipleri tarafınca dezenfektan olarak da kullanılmaktadır.
Ozonlu su ülseratif kolit, duodenal ülserler, gastrit, ishal ve vulvovajinit dahil epey çeşitli
bağırsak ve jinekolojik sıkıntıları tedavi etmek için kullanılmaktadır.
6) Eklem İçi Enjeksiyon
Bu teknikte ozon gazı sudan geçirilir ve karışım direkt derzlerin ortasına enjekte edilir.
Öncelikle artrit, romatizma ve öbür eklemleri tedavi etmek için kullanılır.
7) Ozon Torbalama
Bu non-invaziv yolda, tedavi edilecek alanın etrafına yerleştirilen özel olarak yapılmış
bir plastik torba kullanır. Bir ozon/oksijen karışımı torbanın içine pompalanır ve karışım deri
yoluyla bedene emilir. Ozon torbalama evvela bacak ülserleri, kangren, mantar
enfeksiyonları, yanıklar ve yavaş güzelleşen yaralar için tesirli bir tedavi prosedürüdür.
8) Ozonlanmış Yağ
Öncelikle cilt sorunlarını tedavi etmek için kullanılan ozon gazı, zeytinyağına eklenir ve
uzun vadeli, düşük dozda maruz kalma için bir balsam yahut merhem olarak uygulanır.
Ozonun solunması uygun değildir. Zira akciğerler ozona en hassas organlardır. Tıbbi
ozon kullanan tabipler teneffüs edilmemesi konusunda ihtarda bulunmalıdırlar. Akciğerlere
giren ozon, akciğer dokusunun yoğunluğunda değişikliklere niye olabilir, hassas akciğere
ziyan verebilir. Membranlar, trakea ve bronşlardaki epiteli (mukusun yüzey tabakasını) tahriş
eder. Kullanıcıları, kullanıldığı odaya ozon kaçmaması konusunda uyarırlar. Çağdaş tıbbi
ozon jeneratörleri, ozon gazının kazara kaçmasını önlemek için özel olarak tasarlanmıştır.
4. BÜTÜNCÜL VE İŞLEVSEL TIPTA OZON TEDAVİSİ
Bütüncül ve işlevsel tıp temelde hasta merkezli bir tedavi yaklaşımıdır. Uygulayıcıların
ve hastaların, hastalığın altında yatan niçinlerini ele almak için işbirliği ortasında çalışmasına
imkan tanır. Bütüncül ve işlevsel tıp, bir tedavi planına yönelik çalışırken ömür biçimi ve
alışkanlıklar üzere şeyleri göz önünde bulundurarak tanıyı bütüncül bir bakış açısıyla koymaya
çalışır.
Tabipler tipik olarak birinci toplantıda hastanın tıbbi geçmişi, ailesi, hayat üslubu, alışkanlıkları
vb. hakkında derinlemesine bilgi almaya çalışırlar. Makul bir sıhhat durumunun sebebi
bireyin ortasında derinlerde yatabilirken, hastanın ömür şekli yahut genetiğinde gizlenebilir.
Uygulayıcılar ve hastalar içindeki açıklık ve irtibat, hastalarımızın iyileşmelerinin etkin bir
modülü olduklarını hissetmelerini sağlar. Bu niçinle, karar verilen tedavi planını takip
etmede daha başarılı olacaklarını ve bunun kararında kendilerini daha çabuk iyi
hissedeceklerini umarız.
Ozon terapileri, bedenin doğal güzelleşme sürecini uyarmak için yenilikçi, invazif olmayan bir
yaklaşımdır. Hareket kabiliyetini artırmak ve ağrıyı azaltmak için bedenin kendi iyileştirme
güçlerinin zayıflamış bölgeleri güçlendirmesine yardımcı olur.
İntravenöz ozon tedavisi yahut prolozon tedavisi, ozonu direkt bedenin etkilenen bir
bölgesine enjekte ederek ve oksijen alımını iyileştirmesine ve bağışıklık sistemini
güçlendirmesine müsaade vererek çalışır. Bu dayanak, bağışıklık sisteminin bedendeki enfekte veya
hasar görmüş hücreleri onarma sürecine başlamasını sağlar. yararları içinde şişmenin
azalması, eklemlerde ağrı ve iltihaplanmanın azalması, etkilenen bölgedeki hasarın sonlandırılması, deveranın güzelleştirilmesi, süratli güzelleşme, hastalıktan kaynaklanan hasarın
tesirlerinin yavaşlaması, ömür kalitesinin uygunlaştırılması ve hareketliliğin iyileştirilmesi
sayılabilir.
5. YAN TESİRLER ve DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Ozon tedavisi şu anda yaygın olarak kullanılmakla birlikte kesinlikle bu bahiste eğitim almış
ve sertifikalı bir tabip tarafınca uygulanmalı yada uygulama planı hazırlanmalıdır. Ozon
gazı tek sayıda atoma sahiptir, bu da onu kararsız hale getirir. Bu istikrarsızlık, öngörülemez
olabileceği manasına da gelir. Sıhhat hizmeti sağlayıcıları, ozon tedavisini kullanırken dikkatli
olmalıdır. Ozon hakikat ölçüde ve yanlışsız yerde kullanılmalı, solunmamalıdır.
Ozonun intravenöz olarak, yüksek dozlarda yahut uzun mühlet kullanılmasının önemli
tehlikeleri vardır.
Ozonla yapılan tedavi sırasında, Vitamin C ve Vitamin E içeren tüm antioksidan
desteklerinin bırakılması gereklidir. Kanda bu bileşiklerin yüksek konsantrasyonlarda
bulunması bir oksidan unsur olan ozonun aktifliğini ve ötürüsıyla tedavinin seyrini tesirler.
Hastaya bu vitaminlerden güçlü besinleri fazlaca ölçüde tüketmemesi söylenmelidir. Sonuç
olarak,vitaminler yahut antioksidanlar ozon tedavisindilk evvel yahut daha sonra verilmelidir ve asla
tedavi sırasında verilmemelidir. Ozon tedavisinin rastgele bir biçimi uygulanmadan önce
hastalar tansiyon ve şeker ilaçlarını en az 2 saat öncesinden almış olmalılar ve ozon tedavisi
sırasında aç olmamalıdırlar.
Ozon tedavisi, düşük riskli ve çoklukla standart medikal tedavilerin eşliğinde tamamlayıcı,
destekleyici ve bir daha yapılandırıcı bir metottur.