Hürriyet müellifi Fatih Çekirge, bugünkü yazısında, Çanakkale’den Göcek’e kadar inerek müsilaj durumunu raporlayan Bandırma Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın edindiği sonuçları aktardı.
Rapora göre, Babakale’den itibaren Ege’ye gerçek akacak önemli bir müsilaj kitlesi olmadığını söz eden Çekirge, “Bu âlâ haber… Lakin bilhassa İzmit Körfezi’ndeki sanayi kirlenmesi… Atık kirlenmesi ve Marmara Denizi’nde taban kirlenmesine dönüşen denetimsiz atık problemi çözülmedikçe… Müsilaj tehdidi de bitmeyecek… Müsilajı denizin bize yaptığı bir ‘imdat çağrısı’ olarak görmeliyiz” görüşünü söz etti.
Çekirge, Prof. Sarı’nın edindiği bulguları köşesinde şöyleki aktardı:
Çanakkale: Deniz tabanında müsilaj önemli biçimde azalmış. Bir temizlenme var. Geniş bloklar halinde taban örtüsünü boğan o imaj neredeyse bitmiş.
Bozcaada güneyi: Bozcaada’nın güneyinde yapılan dalışlarda bir ölçü müsilaj görüldü. Bozcaada’nın 10 mil güneyinde müsilaj tesiri bir ölçü yaygın…
Babakale: Prof. Dr. Mustafa Sarı bu koordinatlarda birkaç dalış birden gerçekleştirdi. Fotoğraflar çekildi. Deniz tabanından örnekler alındı. Bu noktadan yeterli haberler geldi. Babakale’den itibaren müsilaj görülmedi.
Babakale’den itibaren tabanların pak olduğu görüldü. Yer yer müsilaj kesimlerine rastlansa da genel olarak taban pak…
Ege’ye iner mi?
Müsilajın Ege’ye inme tehlikesi ortadan kalkmış görünüyor. Mustafa Hoca bu ihtimali şöyleki açıklıyor:
“Akıntıyla en güneye kadar inebilecek müsilaj kümeleri olabilir. Fakat bunların ender ve tekil olaylar olarak kalacağını düşünüyorum…”
Prof. Sarı Avşa’daki dalışının akabinde tabandaki bu temizlenmeyi hatırlatarak şu uyarıyı da yapıyor:
“Bütün bunlar uygun gelişmeler. Lakin hiç bir biçimde rehavete kapılmayalım. Müsilaj tehlikesini önemli biçimde periyodik olarak izlememiz gerekir.”
Yazının tamamını okumak için .
Rapora göre, Babakale’den itibaren Ege’ye gerçek akacak önemli bir müsilaj kitlesi olmadığını söz eden Çekirge, “Bu âlâ haber… Lakin bilhassa İzmit Körfezi’ndeki sanayi kirlenmesi… Atık kirlenmesi ve Marmara Denizi’nde taban kirlenmesine dönüşen denetimsiz atık problemi çözülmedikçe… Müsilaj tehdidi de bitmeyecek… Müsilajı denizin bize yaptığı bir ‘imdat çağrısı’ olarak görmeliyiz” görüşünü söz etti.
Çekirge, Prof. Sarı’nın edindiği bulguları köşesinde şöyleki aktardı:
Çanakkale: Deniz tabanında müsilaj önemli biçimde azalmış. Bir temizlenme var. Geniş bloklar halinde taban örtüsünü boğan o imaj neredeyse bitmiş.
Bozcaada güneyi: Bozcaada’nın güneyinde yapılan dalışlarda bir ölçü müsilaj görüldü. Bozcaada’nın 10 mil güneyinde müsilaj tesiri bir ölçü yaygın…
Babakale: Prof. Dr. Mustafa Sarı bu koordinatlarda birkaç dalış birden gerçekleştirdi. Fotoğraflar çekildi. Deniz tabanından örnekler alındı. Bu noktadan yeterli haberler geldi. Babakale’den itibaren müsilaj görülmedi.
Babakale’den itibaren tabanların pak olduğu görüldü. Yer yer müsilaj kesimlerine rastlansa da genel olarak taban pak…
Ege’ye iner mi?
Müsilajın Ege’ye inme tehlikesi ortadan kalkmış görünüyor. Mustafa Hoca bu ihtimali şöyleki açıklıyor:
“Akıntıyla en güneye kadar inebilecek müsilaj kümeleri olabilir. Fakat bunların ender ve tekil olaylar olarak kalacağını düşünüyorum…”
Prof. Sarı Avşa’daki dalışının akabinde tabandaki bu temizlenmeyi hatırlatarak şu uyarıyı da yapıyor:
“Bütün bunlar uygun gelişmeler. Lakin hiç bir biçimde rehavete kapılmayalım. Müsilaj tehlikesini önemli biçimde periyodik olarak izlememiz gerekir.”
Yazının tamamını okumak için .