Son dakika: Dünyada alt mutasyon alarmı… BA.2 olayları süratle yükseliyor!
Dünya 2 yıldır koronavirüsün pençesinde. Son devirde Omicron varyantı ile gündemden düşmeyen virüs ile ilgili hayli konuşulacak bir sav geldi.
Daha bulaşıcı olduğu bilimsel olarak kanıtlanan Omicron’un alt varyantı BA.2’nin fazlaca daha süratli bulaşma yahut bağışıklıktan daha fazla kaçma yeteneğine sahip olabileceği öne sürüldü.
Epidemiyolog ve Amerikan Bilim Adamları Federasyonu kıdemli üyesi Eric Feigl-Ding, BA.2’nin yepyeni varyantı ‘yerinden etme’ mümkünlüğü için ‘gerçekten makus bir işaret’ yorumunda bulundu.
Danimarka’daki Omicron hadiselerinin neredeyse yarısının BA.2 olduğunu belirten Ding, ‘BA.2’nin Omicron’un (BA.1) yerini alması hakikaten makûs bir işarettir’ dedi.
Omicron’un aşı bağışıklığını alt etmekte Delta’dan daha yetenekli olduğu ortaya çıkmış ve bunun ortalarında Türkiye’nin de olduğu bir epey ülke destek doz sonucu almıştı.
BA.2’nin bu alanda BA.1’den de daha yetenekli olduğu tezleri sürerken bu alanda ihtiyatlı olanların sayısı da az değil.
İngiltere Sıhhat Güvenliği Ajansı’da (UKHSA) epidemiyolog olan Meaghan Kall, ‘Evet, BA.2 Birleşik Krallık’ta artıyor’ dedi ve kelamlarına şöyleki devam etti;
‘Küçük bir büyüme avantajı olabilir, lakin Omicron’dan manalı bir biçimde farklı olabileceğine dair çabucak hemen hiç bir delil yok.’
DAHA BULAŞICI LAKİN DAHA HAFİF!
Öte yandan birinci bulgular Omicron’un Delta ve Wuhan versiyonlarına kıyasla daha bulaşıcı fakat daha yavaşça olduğu tarafında.
Omicron varyantının daha düşük şiddette seyretmesi hem bu varyantın özelliklerine, tıpkı vakitte aşı ve enfeksiyon yardımıyla artan bağışıklığa bağlanıyor.
Londra’daki Imperial College’da yapılan tahliller, Omicron mutasyonlarının onu Delta varyantına nazaran daha yavaşça bir virüs haline getirdiğini gösteriyor.
Koronavirüse karşı hiç bir bağışıklık olmaması halinde, delta varyantına kıyasla Omicron varnatında hastanenin acil servisine başvurma ihtimali yüzde 11 daha az. Lakin aşı ve enfeksiyon düzeyi yükseldiği için bu durum artık daha az kişi için geçerli.
Nüfus ortasında gelişen bağışıklık durumu da gözetildiğinde, Omicron enfeksiyonu ile hastaneye yatma riski yüzde 25-30 seviyesinde azalırken, hastanede bir günden çok kalma riski de yüzde 40 düşüş gösteriyor.
Imperial College araştırmasını yürüten takımdan Prof. Neil Ferguson, bunun “bir ölçüye kadar güzel Haber” olduğunu söylüyor. Lakin bu düşüşün modellemede büyük bir değişiklik yaratacak seviyede olmadığını belirterek, Omicron’un süratli yayılması niçiniyle hastaneye başvuran kişi sayısının hala yüksek seyredebileceği ve bunun sıhhat servisi üzerinde baskı oluşturabileceği ikazında bulunuyor.
Omicron’un laboratuvar incelemeleri, bu varyantın niye daha yavaşça olabileceğine dair bilgiler sunuyor.
Hong Kong Üniversitesi araştırmaları, Omicron’un üst teneffüs yollarını enfekte etmede tesirli iken, daha fazla hasara yol açabileceği akciğer dokusuna inemediğini göstermişti.
Cambridge Üniversitesi araştırmaları da Omicron varyantının akciğer hücrelerini birbirine yapıştırmada öteki varyantlar kadar tesirli olmadığını ortaya koymuştu. Ağır hastaların akciğerlerinde ekseriyetle bu sorun ortaya çıkıyordu.
Dünya 2 yıldır koronavirüsün pençesinde. Son devirde Omicron varyantı ile gündemden düşmeyen virüs ile ilgili hayli konuşulacak bir sav geldi.
Daha bulaşıcı olduğu bilimsel olarak kanıtlanan Omicron’un alt varyantı BA.2’nin fazlaca daha süratli bulaşma yahut bağışıklıktan daha fazla kaçma yeteneğine sahip olabileceği öne sürüldü.
Epidemiyolog ve Amerikan Bilim Adamları Federasyonu kıdemli üyesi Eric Feigl-Ding, BA.2’nin yepyeni varyantı ‘yerinden etme’ mümkünlüğü için ‘gerçekten makus bir işaret’ yorumunda bulundu.
Danimarka’daki Omicron hadiselerinin neredeyse yarısının BA.2 olduğunu belirten Ding, ‘BA.2’nin Omicron’un (BA.1) yerini alması hakikaten makûs bir işarettir’ dedi.
Omicron’un aşı bağışıklığını alt etmekte Delta’dan daha yetenekli olduğu ortaya çıkmış ve bunun ortalarında Türkiye’nin de olduğu bir epey ülke destek doz sonucu almıştı.
BA.2’nin bu alanda BA.1’den de daha yetenekli olduğu tezleri sürerken bu alanda ihtiyatlı olanların sayısı da az değil.
İngiltere Sıhhat Güvenliği Ajansı’da (UKHSA) epidemiyolog olan Meaghan Kall, ‘Evet, BA.2 Birleşik Krallık’ta artıyor’ dedi ve kelamlarına şöyleki devam etti;
‘Küçük bir büyüme avantajı olabilir, lakin Omicron’dan manalı bir biçimde farklı olabileceğine dair çabucak hemen hiç bir delil yok.’
DAHA BULAŞICI LAKİN DAHA HAFİF!
Öte yandan birinci bulgular Omicron’un Delta ve Wuhan versiyonlarına kıyasla daha bulaşıcı fakat daha yavaşça olduğu tarafında.
Omicron varyantının daha düşük şiddette seyretmesi hem bu varyantın özelliklerine, tıpkı vakitte aşı ve enfeksiyon yardımıyla artan bağışıklığa bağlanıyor.
Londra’daki Imperial College’da yapılan tahliller, Omicron mutasyonlarının onu Delta varyantına nazaran daha yavaşça bir virüs haline getirdiğini gösteriyor.
Koronavirüse karşı hiç bir bağışıklık olmaması halinde, delta varyantına kıyasla Omicron varnatında hastanenin acil servisine başvurma ihtimali yüzde 11 daha az. Lakin aşı ve enfeksiyon düzeyi yükseldiği için bu durum artık daha az kişi için geçerli.
Nüfus ortasında gelişen bağışıklık durumu da gözetildiğinde, Omicron enfeksiyonu ile hastaneye yatma riski yüzde 25-30 seviyesinde azalırken, hastanede bir günden çok kalma riski de yüzde 40 düşüş gösteriyor.
Imperial College araştırmasını yürüten takımdan Prof. Neil Ferguson, bunun “bir ölçüye kadar güzel Haber” olduğunu söylüyor. Lakin bu düşüşün modellemede büyük bir değişiklik yaratacak seviyede olmadığını belirterek, Omicron’un süratli yayılması niçiniyle hastaneye başvuran kişi sayısının hala yüksek seyredebileceği ve bunun sıhhat servisi üzerinde baskı oluşturabileceği ikazında bulunuyor.
Omicron’un laboratuvar incelemeleri, bu varyantın niye daha yavaşça olabileceğine dair bilgiler sunuyor.
Hong Kong Üniversitesi araştırmaları, Omicron’un üst teneffüs yollarını enfekte etmede tesirli iken, daha fazla hasara yol açabileceği akciğer dokusuna inemediğini göstermişti.
Cambridge Üniversitesi araştırmaları da Omicron varyantının akciğer hücrelerini birbirine yapıştırmada öteki varyantlar kadar tesirli olmadığını ortaya koymuştu. Ağır hastaların akciğerlerinde ekseriyetle bu sorun ortaya çıkıyordu.